Haberlerin dışında, TV de izlediğim tek dizi, ‘Arka Sokaklar’dır, Dile kolay, dizi 2006 yılından beri yayında. En son bölümünü, 3 kasım cuma akşamı izledim. Şimdiye kadar, dizinin 647 bölümü yapılmış. Neredeyse, on sekiz yıldır izleniyor. Bu fenomen dizi, ilk olarak 31 temmuz 2006 da başlamıştı. İlk bölümünden itibaren izliyorum. Yılda ortalama 40-43 bölüm çekiliyor. 2006 da, ilk çıktığında orta okulda olanlar şimdi üniversiteyi bitirmiş meslek sahibi olmuş, işi ailesi, hatta çocukları bile olan gençlerimiz. Ozan ve Sinan Yurdakul, başından itibaren dizinin senaristliğini üstlenmişler. Sonradan aralarına Barkın Şenüren ve Metin Arslan da katılmış. Yönetmenlik görevini, başından beri Orhan Oğuz üstleniyor.
Arka sokaklar, her yönüyle toplumu ilgilendiren sosyal olaylarda, insanımızı bilgilendirip, yönlendiren bir dizi. Büyüğünden küçüğüne, hepimize belirli toplumsal konularda, dersler veriyor. Dizi ekibi, ‘emniyet özel asayiş birimi’nde çalışıyor. Aralarında, arkadaşlıktan öte gerçek dostluk hatta kardeşlik, var. Toplumda, kişinin konumu, bulunduğu kurum ve işyerlerine göre değişen, kalleşlik, ihanet hatta vatana hıyanette bulunanların saptanarak hepsinin cezalandırılması ve iyilerin ödüllendirilmesi var.
Arka sokaklarda her bölümde bir ya da iki konu işleniyor. Hiç değişmeyen, olmazsa olmaz, ana temalardan biri aile, diğeri vatan. Diğerleri onlardan sonra geliyor. Hüsnü Çoban ve Rıza babanın kendi ailelerinde yaşadıkları, eşleri ve çocuklarıyla olan tatlı sert ilişkileri ve örnek olacak yaklaşımları sergileniyor.
Ülkemizde başta İstanbul ve diğer illerdeki birbirine benzer olaylar, sahtekarlık, kapkaççılık, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık, soygun, terör olayları, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, aç gözlülük, tamahkarlık, rüşvet ve diğer konularda verilen çok önemli dersler var. Yasa dışı yaklaşım ve olaylar, çoğu kuruluşta ve nadiren de olsa, emniyet kurumunun içinde bile olabiliyor, Toplum içinde, aramızda, az da olsa, çürük elmalar, kötüler ve rüşvetçiler de var. Rüşvet, görevi kötüye kullanma, kötü yoldan kolay para kazanma hırsı, her kurumda ve her düzeyde olabiliyor. Adalette, gümrüklerde, diğer devlet dairelerinde, belediyelerde vb.
Arka Sokakları her hafta seyrederim. Ancak, onunla ilgili olarak yazacağımı hiç düşünmezdim. Ta ki, son programı izleyene kadar. Bir önceki bölümde, Rıza babanın torunu yaralanmıştı ve yoğun bakımdaydı ve organ nakli gerekiyordu. Bunu öğrenen, ekibin aylardır peşinde olduğu mafya bozuntusu Sadullah, organ bağışı için yanındaki Afganlı masum bir çocuk mülteciyi önermiş, onun hayatına karşılık kendisinin rahat bırakılmasını istemiş, ancak Rıza baba bu manyakça öneriyi kesin olarak ret etmişti. Dizide, ayni gün hastanede trafik kazası nedeniyle ölen bir kız çocuğunun ailesi ikna edilerek, torununa organ nakli yapılabilmişti. Kızın ailesi büyük bir özveriyle, başkalarında yaşasın diyerek, organ bağışı için, korneasını, böbreklerini, ciğerlerini ve kalbini de bağışlamışlardı. O kederli anlarında bile, hastane koridorlarında bu hümanist kararı verebilmişlerdi. İşte bu trajik olay, yazmama vesile oldu.
Maalesef ülkemizde, son yıllarda enflasyon, pahalılık, işsizlik ve yoksulluk artarken, kara para, kaçakçılık, uyuşturucu ve illegal işler giderek artmakta. Aile ve sosyal yapımız giderek bozulmakta. Alkol ve uyuşturucunun neden olduğu trafik kazaları, silahlı soygun ve saldırılar, cinayet, fuhuş ve toplumsal çöküş, mültecilerin neden olduğu sorunlar vb. Arka Sokaklar, deprem, sel, teröristlerin yakmaya çalıştığı ormanlarımız, bombalı eylemler, kadına şiddet ve kadın cinayetleri gibi güncel olayları da gündemine alır. Dizide her bölümün sonunda, Rıza baba ve ekibi, kötü, kanunsuz, sahtekar ve rüşvetçileri kanun gücüyle yakalarken efsaneleşiyorlar. Her kim kirlenmişse, bulunduğu makam, kurum, işyeri ne ve nerede olursa olsun, ortaya çıkarıp toplumdan ayıklayarak temizliyorlar.
Arka Sokaklar, kimin eli kimin cebinde belli olmayan, hayatlarını büyük şirketler, lüks yalılar, özel şoförlü lüks arabalar, milyonluk kıyafet ve mücevherler, yatlar, rezidanslarla, bir eli yağda bir eli balda geçiren, kuyruklarda bekleyen yoksul, çalışan, işsiz ve emekli insanımızla adeta alay eden, izleyenleri hayal alemine sokan, boşanmalar, nikahsız yaşamlar, ailevi yıkıntılar, alkol-uyuşturucu bağımlılığı, ahlaksızlık, ateşli silahlar, şiddet ve kanunsuzluğu ön plana çıkaran başka dizilere hiç benzemiyor. Bu türden dizilerin çoğu, saman alevi gibi, kısa bir sure sonra yayından kaldırılıyorlar.
Dizinin emniyet bölümleri, Vatan Caddesi Emniyeti’nde çekiliyormuş. Toplumumuzu, daima olumlu yönde bilgilendirip yönlendiren bir dizi olmasaydı, devletin mekanlarını çekimler için tahsis etmezlerdi. Yıllar içinde diziden ayrılanlar olduğu gibi, ayrılanların yerine, kadroya yeni katılanlar da oldu. Dizilerde oynamak oldukça zor olmalı. Sabah erkenden sette olacaksın. Artık senin rolünün olduğu bölüm ne zaman çekilecekse, oturup bekleyeceksin ve bu her hafta ayni şekilde sürdürülecek. Baklava börek olsa, sıkılır insan. Buna rağmen dizi, izlendiği her akşam reyting rekorları kırıyorsa, başta Kıbrıs, Irak, Bulgaristan ve Almanya olmak üzere yurt dışında da izleniyorsa düşünmek lazım. Bu güne kadar kadar :
– ‘Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Kültür Sanat Vakfı’nca (AKSAV) düzenlenen 2011 Antalya Televizyon Ödülleri’nde en iyi polisiye dizi ödülü’,
– ‘Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) Altın Objektif Ödülleri 2016 – Özel Başarı Ödülü’
– ‘Engelsiz Yaşam Vakfı, 10. Yılın En İyileri Ödülleri – 2019 Yılının En İyi Polisiye Dizisi’ Best of Year Awards-Yılın En’leri Ödüllerinden – Yılın En Uzun Soluklu Televizyon Dizisi ödülünü aldı.
– Ayrıca, Ratel Medya ve Luna Medya ortak organizatörlüğünde, 2. Uluslararası Elmas Ödül Töreninde Arka Sokaklar’ın yapım firması Erler Film’in sahibi Türker İnanoğlu ”Yılın Dizi Yapımcısı” kategorisi ile ödüllendirildi. (dizidoktoru.com 7.6.2022)
Arka Sokaklar, yıllar içinde ödüllere layık görülmüşse , oyuncularını, yapımcı, yönetmen ve senaristlerini tebrik etmemiz lazım. İyi ki, toplumu doğru yönlendiren Arka Sokaklar dizisi ve dürüst polislerimiz var.
1 yorum
Ben dizi seyretmiyorum ama güzel olduğunu biliyorum