Televizyondaki Kola Turka’ reklamını izlemişsinizdir. Kovboy şapkalı olanı, yarı Türkçe yarı İngilizce olarak, daha modern görünümlü Amerikalıya, önce içtiği kolanın tanıtımını yapıyor. Daha sonra da birkaç dakika önce tanıştığı birine bendensin’ diyerek kahvesinin parasını ödüyor. Oralarda böyle şeyler hiç olmaz, kimse kimseye hele tanımadığına zırnık bile ısmarlamaz. Bu nedenle adam da pek şaşırmış görünüyor. Ancak sonuçta, beleş kahve baldan tatlıdır diyerek bir okey’ çekip sıvışıveriyor. Kola Turka hiçte fena değil, yabancısını aratmıyor. Dağıtımı iyi olur ve her yerde bulunursa içilir gibime geliyor.
Oldum olası biz severiz bendensin’ demeyi. Olur olmaz birilerine bir şeyler ısmarlarız. Bunun yanında insanları kategorize etmekte milletimizin eline kimsecikler su dökemez. Bendensin, bizdensin. Ya da değilsin. Solcu olan-olmayan, milliyetçi olanlar-olmayanlar, dindar olanlar-olmayanlar, laik-antilaik, Karadenizli olanlar-olmayanlar, Almanyalı olan-olmayan, Rotaryenler-Rotaryen olmayanlar, bahçeli bir dublekste oturanlar-oturmayanlar, Alevi olanlar-olmayanlar, başını kapayanlar-kapamayanlar, yalaka olanlar-olmayanlar, Masonlar-Mason olmayanlar, göçmenler-göçmeyenler, doğulular-doğulu olmayanlar, İstanbullular-taşralılar, A partisinden olanlar-olmayanlar. Kolejliler-kolejli olmayanlar, kentliler-köylüler vs vs.
Bu örnekleri istediğiniz gibi çoğaltabilirsiniz. Kategorilerden bazıları her daim geçerli ve her zaman gündemdedir. Bazıları ise zamana ve mekana göre gözden düşer ya da revaç bulurlar. Yeni deyimle bazıları in’ olurken bazıları out’ oluverirler.
Ülser nedeniyle bir zamanlar hemen herkese uygulanan vagotomi-piloroplasti ameliyatları tarihe karışmış gibi. Şimdilerde by-pass ameliyatları pek revaçta. Önüne gelene, neredeyse yoldan geçene bile yapacaklar. Pek çoğunda cerrahlar, kardiyologlarla bile yöntem belirlemede net anlaşamıyorlar. Normal doğum demode, sezaryense pek revaçta. Eh ucunda ameliyatı yapana da, hastanın sevkini yapana da mama olduktan sonra. Endikasyonlar biraz larj olmuş ne yazar. Bu işler olur gider.
Altmışlı, yetmişli yıllarda Amerikan arabaları revaçta idi. Şimdilerde ise Mercedes, BMW in, yerliler out. Ankara’da yaşıyorsanız, GOP, Bilkent, Angora Evleri in, Etlik, Dikmen out. Sayın Başbakanın evini taşımasından sonra Keçiören birazcık in’ olma yolunda.
İnsanın bazı özellikleri doğuştan gelir. Örneğin köyde doğmuş olması veya göçmen olması gibi. Bu gibi özellikleri değiştirmek olanaksızdır ancak bazı özellikler çoğunlukla zamana ve mekana bağlı olarak değişkenlik gösterir. İşte konunun önemi de burada.
Günümüz menfaat dünyası. Pek çok insanımız, maşallah rüzgar gülü gibi. İktidar neredeyse onlar orada. Söğüt ağacı gibi mübarek, nereye istenirse oraya kolayca eğilebiliyor. Bu nedenle herkesin kendini iyi irdelemesi lazım. Eğilip, bükülebilme ve dönebilme özelliği varsa onların işi kolay. Yok bu özellikleriniz yoksa, ya muhalif kalacaksınız, ya da iktidar olacaksınız. Muhalefette olanlar genelde fazla yaşamıyorlar. İktidar insanı daha uzun yaşıyor. En iyisi iktidar olmak ya da en azından iktidara yürümek.
Kaplumbağaya sormuşlar; -nereye gidiyorsun diye. Yavaşça başını çevirip, -Kabe’ye hacı olmaya gidiyorum demiş. -Yahu orası çok uzak gidemezsin dediklerinde, -olsun gidemesem de hiç olmazsa yolunda ölürüm deyivermiş. Yolunda ölmek daha iyi galiba.
Saygılarımla.