Ankara Tabip Odası’nın 16 Mayıs’ta yaptığı basın açıklaması Medimagazin’in 127. sayısında haber olarak yeralmıştı. Ancak basın açıklamasına destek vermek amacıyla köşemde bir kez daha yayınlamayı uygun gördüm.
“Beyaz Önlüklerimizin Kirletilmesine İzin Vermeyeceğiz”
İçimizdeki Kirlilikleri Tecrit Edeceğiz, Kirlenmeyi Teşvik Eden Bozuk Düzeni Ortadan Kaldırma Mücadelesinde Önderlik Edeceğiz!
Ülkemiz son yıllarda giderek artan oranda yolsuzluk, hortumculuk ve hırsızlık olayları ile sarsılıyor. Ahlak dışı uygulamalar çoğunlukla kamu kaynaklarının çalınması şeklinde ortaya çıkıyor.
“Neşter Operasyonu” adı ile anılan ve hekim, medikal şirket temsilcileri, bürokratlar ve siyasilerin içerisinde yer aldığı iddia edilen yolsuzluklar, meslek ahlakı ve hekimlik onurunu en değerli varlık olarak gören hekim kamuoyu tarafından büyük üzüntü ve öfke ile karşılanmıştır.
Meslek örgütü olarak öncelikli sorumluluklarımız arasında mesleki dayanışmayı geliştirmenin olması yozlaşmış ilişkileri ve kirli ilişkiler içerisinde olan hekimleri savunmayı kapsamamaktadır. Tam tersine beyaz önlüklerimizi ve mesleğimizi kirleten meslektaşlarımıza karşı mücadele etmeyi de mesleki dayanışmanın gereği olarak algılıyoruz.
Yolsuzluklara karıştığı iddia edilen hekimlerle ilgili soruşturmanın her aşamasında yargı organları ile işbirliğine hazır olduğumuzu, sahip olduğumuz deneyim ve birikimi adaletin hizmetine sunacağımızı bir kez daha ifade ederiz.
Ankara Tabip Odası kuruluş kanunundan aldığı yetki ile basın yayın organlarında yolsuzluklara karıştığı iddia edilen hekimler hakkında soruşturma açmış, konuyu bütün boyutları ile incelemeye almıştır. Yasalara ve kişilik haklarına saygılı olmaya özen göstererek soruşturmanın sonuçlarını kamuoyu ile de paylaşacaktır.
Ancak suçlanan hekimlerin kendilerini savunma hakkı bulunduğuna, suçlulukları kesinleşene kadar masum sayılmaları gerekliliğine dikkat ederek, savunmalarının da suçlamalar kadar özenle araştırılması gerektiğine inanıyoruz.
Suç işleyen her birey gibi hekimlerinde suçlulukları kanıtlandığı takdirde en ağır cezalara çarptırılmasının meslek onurumuzun korunması açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz. Ancak suçların önlenmesinin en etkin yolunun, suçu yaratan toplumsal koşulların düzeltilmesi olduğuna dair hukuk doktirinlerine de katılıyoruz. Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği birçok çalışmada kamu kaynaklarının korunması, yolsuzlukların önlenmesi ve kirlenen meslektaşlarımızın ayıklanması doğrultusunda geliştirdiği önerileri meslektaşlarımız, sağlık yöneticileri ve kamuoyu ile paylaşmıştır.
ATO Sağlık Hizmetleri Denetleme Komisyonu yıllardır standart oluşturma ve denetim faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürmektedir.
Yolsuzlukların önlenmesi başta siyasal iktidarlar olmak üzere parlementodan, sokaktaki yurttaşa hepimizi kapsayan top yekün mücadele kararlılığı ve işbirliği ile mümkündür.
Yine suçun kaynağının içerisinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasal sistemde olduğu inancını taşıyoruz. Her şeyi olduğu gibi sağlığı da ticaret sektörü olarak gören anlayışlar yolsuzlukların kaynağıdır. Yolsuzlukların olmadığı bir toplum ancak sağlığı toplumsal bir hak olarak algılayan yaklaşımla mümkündür. Bu inançla ve umutla mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, yolsuzlukların ve kirlenmişlerin karşısına dikileceğiz.