İnsanın çok büyük hocalardan ders alması, ustasının herkesin gıpta ettiği bir deha olması, gurur ve güven verici olmasının yanında, ayrıca çok büyük bir şanstır da. Eskiler âlimleri takdim ederken, onları yetiştiren hocalarının isimleri ile birlikte takdim ederlerdi. Şimdiki zamanda unutulmuş olsa da, hocanın talebesi ile talebenin de hocası ile iftihar etmesi, bir gelenek ve bir ahlak kuralı hâline gelmişti.
Burhaneddin Zernuci, “Talim’ul Müteallim”inde, ilim tahsil etmenin, ilim adamı olmanın ve edindiğin bilgiden fayda görebilmenin yollarını ve şartlarını sıralarken, çok soru sormak, kafana takılanın cevabını bulmadan uyumamak, kayıt tutmak, tekrar etmek, bilgiyi isteyene, başkasına aktarmak gibi birçok esası belirtirken, en önemlilerinden birinin de, kendisinden ilim tahsil edilen hocaya, babaya gösterilen hürmet ve hizmetten daha fazlasını göstermek olduğunu ifade etmektedir. Bu nedenledir ki, ben hayatım boyunca hocalarıma, bu minval üzere hep medyun-u şükran duymuşum.
İşte bu minnet duygularımın da bir ifadesi olarak, Dünyada Asrın Bilim Adamı seçilen ve beyin cerrahisinin (nöroşirürji) kutbu olarak kabul edilen, parmaklarımı nasıl kullanmam gerektiğini öğreten, her şeyi bildiğimi ve yapabileceğimi zannettiğim bir dönemde hiçbir şeyi bilmediğim ve yapamadığım bir dönemin bilincini aşılayan, bana yepyeni bir araştırma, düşünce ve nöroşirürji ufku açan Hocam Gazi Yaşargil’in doksanıncı yaşını sağlıklı bir şekilde idrak etmesi vesilesi ile bilime kazandırdığı bir çok buluş ve yenilikler bir yana, sadece beyin ameliyatlarının çoğunda bütün ülkelerde kullanılmakta olan bir cerrahi yaklaşımı (pterional yaklaşım) tanımladığı, sistematize ettiği, prensiplerini oluşturduğu ve biz nöroşirürjiyenlere öğrettiği için, insanlığın ebediyen kendisine minnettar kalmasının gerektiği bilinci ile kendi ilmi ve cerrahi tecrübelerimi de katarak bir araştırma makalesi hazırlayıp, bu cerrahi yaklaşımı 2014 yılında “Nöroşirurjide Yaşargil Otobanı” ismi ile yayınlamıştım. http://medcraveonline.com/JNSK/volume1-issue2.php. [Yasargil Highway in Neurosurgery (For the Ninety Years old of my Teacher Mahmut Gazi Yaşargil]
06-11 Ocak 2015 tarihleri arasında, Atul Goel Başkanlığında, Mumbai de AOISBS 2015 ismi ile düzenlenen bir Uluslararası Kafa Kaidesi, Nöroşirürji Toplantısına, bu Yaşargil Otobanı’nı anlatmak üzere (Lecturer olarak ) davet edildim. Konferans müthiş derecede ilgi gördü. Aslında bu ilgi, benden ziyade konferansın ismi ve Hocamın ilmi ağırlığından kaynaklanıyordu. Oturum başkanı slaytlarla beni tanıtırken çok duygulandım, böyle bir hocanın talebesi olmaktan dolayı Allah’a şükrettim.
Yaşargil’i şahsen tanıyan tanımayan, genç yaşlı beyin cerrahları, tüm Kongre boyunca, sosyal yaşamından cerrahi tekniklerine kadar, Hoca hakkında ne biliyorsam benden anlatmamı rica ettier. Ben de bildiklerimi anlatmaktan ileri derecede mütehassıs oldum. Çok onurlandım, ilgi ve itibar gördüm.
Ayrıca, “Out of Neurosurgery” gününde, “Bir Beyin Cerrahı Nasıl Yaşamalı?” odaklı, edebiyattan sanata, musıkiden felsefeye kadar birçok konuyu içine alan bir konferans verdim.
Kongre organizasyonundan, Genel Sekreter Prof. Dr. Dattatraya Muzumdar’ın dünya çapında meşhur bir Hintli ressam olan Madhubani’nin tablosunu (The hand painted art is known as Madhubani from State of Bihar, in India) bana takdim etmesi de ayrı bir gurur, şeref ve haz vesilesi olmuştur.
İşte, bütün bunların, böyle bir hocaya talebe olmaktan, ona namütenahi saygı duymaktan, hatırasına yaraşır hürmet göstermekten ve haddini bilmekten kaynaklandığı düşünceleri ile uçağımın Türkiye’ye dönüş yolunda, bu makaleyi yazıyorum.
Hayır, hayır unutmadım. Ne zaman unuttum ki!
İşte o, KKNHHK Hicranî rubaimiz (Bir Cem Aradım, Ya Hayy!, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2014).
BİR CEM ARADIM
(Mef’ûlu, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl)
Ben sahrada sandım seni, her dem aradım.
Ömrümce nasıl boş yere bilmem aradım.
“Ben”, “Sen” imişim böylece, sînemde meğer,
Düştüm uzayan yollara, bir cem aradım.