Beyin/Akıl Yutan Karadeliklerin (Black Holes) Türkçe‘nin Engin Gönül Felsefesindeki Muhteşem Anlamı
‘’Gönül nedir bilene, gönül veresim gelir’’.
(Yunus Emre)
‘’Bir tanıdık görüntü ya da ses Alzheimer hastalığını bir gün erteler’’
(Mehmet Dumlu Aydın)
Bu yazıda bahis olunan Karadelik konusuna kaynak olarak sunduğum ve İngilizce olarak yayınladığım makalemin asıl anlamına kavuştuğu Türkçe halini, Akademik Akıl Sitesi’nde: ‘’Bilim/Felsefe Dili Olarak Türkçe’’ konulu platformda yeniden yayınlama düşüncesi bir planın değil aydınlanmanın eseridir. Makalenin İngilizce aslında, yeni keşfedilen bu hafıza silici ve beyin yutucu kara deliklere verilen ‘’Dada-Black Hole-DADA-BH’’ kısa ismi, Data Deleting Amyloid Black Hole’ tamlamasındaki siyah harflerden alıntıdır. İngilizce ’deki anlamı ile bakıldığında DADA-BH’lerin hedefinin: ‘’Fiziksel gücünü kaybeden Alzheimer hastalarına, beyinlerindeki düşünmeye sevk edici sinir devrelerini yok ederek geçici bir mutluluk ikram etmek midir?’’ diye düşünmeye başladım. Türkçenin gönül felsefesi ile konuyu yeniden mütalaa ettiğimde DADA-BH; Dertleri Azdıran Dayanılmaz Ayrılığın Beyindeki Harabeleri olarak muhteşem bir anlam buldu. Çünkü beyni yutan bu karadelikler, yalnızlığa terke edilmiş kişilerin beyinlerinde daha fazla ve daha tehlikeli biçimde oluşmaktaydı.
Dada Black Hollerinin Oluşum Psikofiziği: Black holler, sıfırın fizikteki temsilcileridir. Toplama ve çıkarma işleminde bugün için etkisiz görünen sıfır; böldüğü sayıyı sonsuz parçaya ayırırken, çarpıldığı sayıyı yok eder. Karadelikler de maddenin sıfırlaşmış halidir. Onu önce sonsuz parçaya ayırır sonra da sıfır kütle/hacimde toplayarak bağışladığı sonsuz bir çekim gücü ile tüm evreni yutacak hale getirir. Soyut anlamda ölüm, canlının kendi içinde taşıdığı sıfırla çarpılması sonra da sıfıra bölünerek sonsuz parçaya ayrışmasıdır.
Konuyu Türkçe’nin Narin Felsefesi ile düşünmeye başladığımda dedim ki: ‘’DADA-BH’ler; yalnızlaşan yaşlıların beyinde yalnızlaşarak ölen hafıza hücrelerinin gömüldüğü mezarlıklar mıydı?’’ Evet, öyle idi. Bu işin içinden ancak Türkçe’nin Gönül Felsefesi ile çıkılabilirdi. İngilizce bir felsefe ile yazdığımız bu makaleyi Türkçenin Gönül Felsefesi ile irdelediğimizde: Dada Black Holleri; Dertleri Azdıran Dayanılmaz Ayrılığın Beyindeki Harabeleri (DADA-BH) olarak muhteşem bir anlam buldu. Çünkü, laboratuvar şartlarında da yavrularından uzak tuttuğumuz ebeveynlerin beyinlerinde kara delikler, ebeveynlerinden uzak tuttuğumuz ve suni gıdalarla beslediğimiz yavruların beyinlerinde ise otizm’de gözlendiği haliyle hafıza alanlarında kayıt yapan hücreler, yani İngilizce adıyla Data Dictating Astrocytes (DADA-Bilgi kaydeden Yıldız Hücreleri) yerine, bilgi kaydetme gücünü kaybetmiş Blue-Patch’leri yani DADA Mavi-Yamaları mevcuttu. DADA Mavi-Yamaları ise, Derin Ayrılıkların Dağıttığı Ağların Bölük-Pörçük (DADA-BP) halleri anlamında çok derin manalar arzetti.Daha sonra, DADA kelimesinin çok eski Türkçede; Muhafız, Mert; Baba, Büyük Önder anlamlarına geldiğine dair kesin olmayan bilgilere ulaştım… Yine Erzurum’da da aynı manalarda kullanılan DADAŞ kelimesi ile anlamdaş olduğunu fark ettim.
Demek ki; ‘’Kara haberin almadan, gel dosta gidelim gönül…’’ diyen Hz. Yunus, belki de bizim burada anlatmaya çalıştığımız Kara Delikler oluşup aklımız gitmeden…. Gelin dosta gidelim diyordu…. Ve ebeveynlerinden uzak kalan yavruların beyinlerinde gelişemediği için bölük-pörsük hale gelen hafıza kaydedici ağların yerini Mavi Yamalarla yamatan hücreler içindi: ’’Ağlama yar ağlama, mavi yazma bağlama, mavi yazma tez solar anam, yüreğimi dağlama…’’ türküsü….
Acaba bilgisayarlardaki virüsleri temizleyen anti-virüs programları gibi, beyindeki kara delikleri de temizleyen DADA SABUNLARI üretilebilir miydi? Cevap: Evet. Dada Sabunları üretme konusundaki çalışmalarım devam etmektedir. Beyindeki karadelikleri ve zararlı bilgileri temizleyecek olan yazılımın adını DADA SABUNLARI ismi kadar güzel ifade eden bir başka dil olduğunu sanmıyorum. Yani DADA-BH’leri DADA SABUNLARI ile temizlememiz gelecekte mümkün olacaktır. Derin ayrılıkların dağıttığı bölük-pörçük hale gelerek bilgi kaydedemez duruma gelen DADA-BP’lerin onarımı için de DADA İPLİKLERİ üretmek elbette günün birinde mümkün olacaktır.
Dada Black Hollerinin Nörofiziği: Beynin donanımında koku ve tad sinyalleri, yazılımında işe ışık ve ses sinyalleri daha etkindir. Beyni yutan karadelikler, özellikle hafıza alanlarında koku ve tad sinyallerinin bozulmasıyla oluşan ve öncelikli olarak beynin yazılımı olan hafızayı silen, sonra da yazılım ve donanımı birlikte yutarak yok eden tehlikeli elektromanyetik kütlelerdir. Bu kütlelerin oluşumunda koku ve tat sinyallerinin bozulması kadar; 85 desibel üstü sesler ve 80 Watt üstü ışıklar da sorumludur. Koku ve tat yollarıyla bulaşan COVID-19’un DADA-BH’ler oluşturması da muhtemeldir.
Dünyada yaşamak ve üremek için tüm canlıların güvenli bir çevreye ve yuva inşa etmek, eş bulmak, yırtıcılardan kaçınmak, akşam yuvalarına dönmek ve yavrularını beslemek için güçlü bir hafızaya ihtiyacı vardır. Bu güvenlik özellikleri ve yetenekleri olmadan hiçbir hayvan hayatta kalamaz. Bu nedenle her canlı, tüm memelilerde çok iyi gelişmiş olan bu gerekli özelliklere çok etkin bir şekilde ihtiyaç duyar. Tüm beyin parçaları, birçok beyin bölgesini kapsayan karmaşık devrelerden veya ağlardan oluşur. Hafıza merkezi ve birlikte çalıştığı beyin alanları gibi bu yeteneğe aracılık eden beyin bölgeleri, bu konunun yönetimi ve kontrolü için çok iyi yazılım ve donanıma sahiptir. Bu tür aktivitelerin devamı için hipokampus (belleğin ana kayıt ve depolama alanı) esastır. Yaşamak ve üremek için Koku ve Tat sinyalleri çok ciddi işlevler yürütür.
Alzheimer, Parkinson ve benzeri bunamalı hastalıklarda hafıza ve zeka kaybının nedenini açıklamak için sayısız teori ileri sürülmüştür. Ancak, parçalanan sinir hücrelerinin örümcek ağları şeklinde beyin içinde oluşturdukları ağlarda toplanan demir atomlarının tıpkı uzayda oluşan kara delikler gibi davranarak etraflarında bulunan hafıza sinirlerinin yazılımlarını silerek ya da donanımlarını yutarak hafıza kaybına neden olabileceklerine dair fizik temelli ciddi bir teori yoktur. Oluşum süreçleri açısından Stephen Hawking’in tarif ettiği kara deliklere benzeyen bu beyin karadelikleri, özellikle hafızanın yüklü olduğu şakak bölgesinde olan ve deniz atına benzediği için de hipokampus adı verilen alanda oluşur. Özellikle, hafıza ve zamanla ilgili kavramları kaydeden bu hafıza dosyalarındaki verileri silerek Alzheimer hastalığında en belalı bulgu olan Hafıza Yıkımını başlattığını tahmin ettiğimiz bu yapılar ilk defa tarafımızdan tespit edilmiş ve yayınlanmıştır. Latince-İngilizce yayınlanan makalemizde, hafıza kaybına neden olan bu örümcek şekilli amiloid plaklar; Data Destroying Amiloid Black-Holes (Veri silen amiloid kara delikler) olarak adlandırıldıkları için, bu kelimelerin ilk harflerinden mündemiç ilhamla kısaca DADA-BLACK HOLLERİ (DADA-BH) olarak adlandırıldı. Yine DADA, bu makalenin 2. Ve 3. Yazarı tarafından bana takılan isim yani Lakaptır.
Oluşum süreçleri açısından kara deliklere benzeyen DADA-BH’ler karadelik gibi davranarak beyinde nöron ve hafıza kayıplarına neden olabilir. Evrendeki karadeliklerin oluşumu, ölmekte olan dev yıldızların yüksek kütle çekimi kuvveti nedeniyle çökmesine bağlanmakta ve ışınlarını bile emdikleri için kara cisimler olarak gözlenmektedir. Başka bir deyişle, beyindeki dev nöronlar da dev yıldızlar gibi önce artan iç enerjinin oluşturduğu yüksek basınç ve ısı nedeniyle genişleyerek patlar ve sonra da gelişen çok yüksek kütle çekim kuvvetleriyle -tıpkı yıldızlarda olduğu gibi- kendi merkezlerinde toplanarak diğer kaderdaşlarıyla bir araya gelir ve DADA-BH’leri oluştururlar. Nöronun yutulan enerjisine tepki olarak nöronun içini terk edemeyen hafız dalgaları da hipokampal nörondan dışarı çıkamaz ve komşu nöronlarla da iletişim kuramaz. Sonuçta, sanki hafıza kaybolmuş gibi bir durum gözlemlenir.
Koku ve tat alma bozuklukları Alzheimer ve Parkinson hastalıklarının en önemli iki ilk bulgusu olarak kabul edilir. Koku ve tat alma bozuklukları zamanla beyinin akıl, zeka, irade, sezg, hafıza … gibi yeteneklerini yaratan ve yürüten beyin bölgelerinde çok ağır harabiyetlere zemin hazırlar. Alzheimer hastalığı veya Parkinson hastalığı gibi bazı rahatsızlıklar bu alanların hasar görmesiyle ortaya çıkar. Bu hastaların beyinlerinin MRI incelemelerinde ya da postmortem yapılan mikroskobik analizlerinde bu bölgelerde mıknatıs etkili demir kristalleri gösterilmiştir. Bu tip hastalıklarda beyinde oluşan asit ortam nedeniyle demir tuzları çözülür ve demir hidroksite dönüşür. Demir hidroksit hidrojen iyonlarını serbest bırakır ve bu da asidozun artmasına neden olur. Nihayetinde harap olan hafıza, irade ve hareket merkezlerinde çok yoğun bir manyetizasyon kaynağı olan BİYOJENİK DEMİR OKSİT MANYETİT’leri oluşur. Bu manyetitler titreşen beyinle beraber titreşerek etraflarında bir elektrik alan ve bu elektrik alan da aynı şekilde titreşeceği için etrafında bir manyetik alan oluşturur. Böylece oluşan elektrik/manyetik alanlar da iç içe geçerek daha yüksek şiddette bir birleşik bir alan oluşturur. Bu şekilde oluşan DADA-BH’leri etraflarında bulunan sinir hücrelerinin önce hafızasını siler sonra da hafıza hücrelerini parçalar.
Ölen yıldızların merkezlerinin geometrik şekilleri ve ölmekte olan nöronların histolojik yapıları da benzerdir. Ölmekte olan yıldızların çekim alanlarında artış sağlayan yasalar aynen DADA-BH’lerinin oluşumunda da geçerlidir. Kara deliklerde demir salınımı arttıkça, artan kütlenin manyetik alanı da artar ve daha fazla yıldızı yutar; aynı şekilde ölmekte olan nöronlar da saldıkları demir iyonları nedeniyle daha fazla nöron ölümüne neden olarak daha güçlü DADA-BH’ler oluştururlar.
Resim-1: Yandaki resimde: A’da hafıza alanı olan hipokampus (H); B’de koku yolları tahrip edilmiş bir denekte haraplanmaya başlayan hafıza hücreleri; C’de şişerek patlamaya hazır hale gelen ve KARA DELİK (DADA-B) oluşumu için plan yapan bir hafıza hücresi; D’de parçalanan hafıza hücresinden arta kalan demir atomları; zemin resimde: artık DADA-B formasyonu oluşmuş magnetik kütle, bunun beyinle beraber titreşiminden oluşan ELEKTRİK ALAN çizgileri (MAVİ); bu elektrik alanın titreşimleriyle oluşan MANYETİK ALAN çizgileri ve bu iki alanın titreşimleri ile oluşan BİRLEŞİK ALAN çizgileri izlenmektedir.
Albert Einstein’in Birleşik Alan Kuramı doğrultusunda düşünen Stephan Hawking’in uzayda keşfettiği KARADELİKLER’in benzerini biz de koku yolları arızalandığı için Alzheimer benzeri hastalığa yakanmış olan ratların hafıza merkezlerinde keşfettik. İngilizcede: Data Destroying Amyloid Black Holes (Bilgi silen amiloid kara delikler)’un iri yazılmış ilk harflerini alarak DADA-BH koyduk. DADA-BH ismi, DADA kelimesinin ciddi bir rastlantı olarak bu makalenin başlığında gizlenmiş olduğunun fark edilişi sonucunda, bu yazıda kaynak olarak gösterilen makalenin 2. Ve 3. yazarlarının şahsıma bu adla hitap edişlerinin ve bu ismin felsefi anılarına hürmeten verilmiştir.
Tıpkı bir yıldızın bir karadeliğe dönüşümünde olduğu gibi, herhangi bir nöron dehidratasyon veya denervasyon nedeniyle aşırı yoğun bir kütleye sahip olacaktır ve beyinde ölen çok sayıda büyük nöron kendi kütle çekimi nedeniyle bir araya toplanarak bir kara delik oluşabilir. Böyle bir nöron, ömrünün sonunda iç enerjisini tükettiğinde, çekirdek kararsız hale gelir ve kendi içine çöker ve tıpkı yıldızlar gibi hücrenin dış katmanları tahrip olur. Beyindeki bu kara delikler, çevrelerindeki nöronları içine alarak büyümeye devam edebilir. Kara delikler, yıldızlar gibi diğer nöronları yutmadan önce küçük kara delikler olarak var olabilirler. Bir kara deliğin sadece birkaç iç parametresi olduğundan, DADA-BH’lerini oluşturan nöronların çevresindeki nöronlar kaybolur veya Hawkins’in kara delikler için tanımladığı mekanizmaları işleterek önce hafızaları silinir, sonra da kendileri bu karadelikler tarafından yutulur. Kara delik kendi etrafında dönerken çevresinde bir elektromanyetik alan oluşur ve çevresinde oluşturduğu yüklerden dolayı karmaşık elektrodinamik kuvvetler ortaya çıkar. Alzheimer hastalığında da beyin demir açısından çok zengindir ve işte bu demirler örümcek ağı gibi olan amiloid ağlara çökerler. Bahsedilen özellikler bir elektromanyetik alana sahip olabilir ve nöronal hafızayı silebilir. Cinsel organlarda da tarafımızdan keşfedilen TAD TOMURCUKLARI hasarı benzer yıkımları omurilikte oluşturur. Bu yıkım da beynin harap olma hızını artırır. Bu durum beslenme ve üreme faaliyetlerini yürüten organların donanım ve yazılımlarını da tehlikeye atmaktadır.
Deneyimizde, koku yolları hasarlanan deneklerde beynin karadeliklerini yaratmaya mahkum edilen nöronlar, tıpkı ölen yıldızların mensubu oldukları evrenin merkezine toplanması gibi, hipokampal ölüm vadilerinde toplanarak DADA-BH’lerini oluştururlar. Sonuçta, bir yıldızın, öz ışığının kendi yörüngesinden çıkamayıp onun KARA DELİK olarak görünmesine neden olduğu gibi; DADA-BH’lerinin içinde ya da çevresinde bulunan nöronlar da kendi informasyon kütleleri olan İNFORMİON ya da informasyon dalgaları olan INFORMWAVE’lerin kendi olay ufuklarının dışına çıkmasını engellediği ve informasyonlarını diğer nöronlara yayamadıkları için, hafıza merkezlerinin diğer nöronlarınca bir şeyleri fark etmedikleri için MUTLU NÖRONLAR alarak adlanıyor olsa gerektir.
DADA Blue Hollerinin (DADA Mavi Yamalarının) Psiko-Nörofiziği: Anne karnındaki altı aylık dönemden itibaren bebek-ebeveyn arasındaki ilişki koku ve tat sinyalleriyle kurulur. Hatta sesin de bunda çok ciddi rolü vardır. Çünkü gürültülü ortamlarda gelişen bebeklerde beyin hasarı önemli ölçüdedir. Daha sonra ışık devreye girer. Beynin donanımın hazırlık aşamasında koku-tat duyuları beslenme için çok önemlidir. Anne-bebek koku-tat duyuları ile soyut-somut bağlar kurarak ikisi için de sağlıklı bir yazılım-donanım hazırlar. Zira koku duyusun kaybını memede hasar yaptığına, Parkinson hastalığına, troid hormon bozukluklarına, kısırlığa yol açtığına dair yayınlarımız mevcuttur (Bkz: Aydin MD, PubMed).
Resim-2: Yandaki resim A’da; bebeklik döneminde ebeveynleriyle beraber yaşayıp tabii gıdalarla beslenen bir rat yavrusunun; resim B’de ise ebeveynlerinden ayrı tütülerek suni gıdalarla beslenen bir rat yavrusunun hafıza alanlarında bilgi kaydeden mavi çekirdekli hücreler ve hücreler arasında bolca bilgi taşıyan kahverengi astrosit ağları (DADA İPLİKLERİ) izlenmektedir. Resim B’de ise, ebeveynlerinden uzak tutulan ve suni gıdalarla beslediğimiz yavruların beyinlerinde otizm’de gözlendiği haliyle hafıza alanlarında kayıt yapan daha az sayıda hücre ve bilgi taşıyan daha az sayıda kahverengi ağ mevcut olup, İngilizce
adıyla Data Dictating Astrocytes (DADA-Bilgi kaydeden Yıldız Hücreleri) yerine bilgi kaydetme gücünü kaybetmiş çok sayıda DADABlue-Patch’leri yani DADA Mavi-Yamaları gözlenmektedir. Renkler boya tekniğinin sonucudur. Ancak Türkçenin gönül felsefesinde onlar son derece haklı ve ilmi nedenlerle böyle yorumlanmıştır
Sonuç Olarak: DADA-BH’ler faydalı bilgileri sildiği için zararlı olsa da zararlı bilgileri sildikleri için faydalı da olabilirler. Beyindeki karadelikleri ve zararlı bilgileri, bilgisayarlardaki anti-virüs proğramları gibi temizleyen DADA SABUNLARI üretme konusundaki çalışmalarım devam etmektedir. Beyindeki karadelikleri ve zararlı bilgileri temizleyecek olan yazılımın adını DADA SABUNLARI ismi kadar güzel ifade eden bir başka dil olduğunu sanmıyorum. Yani DADA-BH’leri DADA SABUNLARI ile temizlememiz gelecekte mümkün olacaktır. Aynı şekilde, DADA-Blue Patc’leri yani DADA-Mavi Yamalarının yerini de DADA-İplikleri ile örülebilecek yeni bilgi kaydeden DADA Yıldız Hücreleri alacaktır.
Kaynak
Mehmet Dumlu Aydın ve Ark: New Histophatological Finding About Data Destroying Amyloid Black Holes in Hippocampus Following Olfactory Bulb Lesion Like as the Universe Archives Of Neuroscience; Volume: 9; Issue4Article Numbere123169
2 yorum
Makalenizi okudum ve mutlu oldum. Bulgularınız için sizi yürekten tebrik ederim. Çok ilginç bir makale. Astronomi ile embriyoloji meczedilmiş.
“Anne karnındaki altı aylık dönemden itibaren bebek-ebeveyn arasındaki ilişki koku ve tat sinyalleriyle kurulur. ”
“Anne-bebek koku-tat duyuları ile soyut-somut bağlar kurarak ikisi için de sağlıklı bir yazılım-donanım hazırlar.”
yazmışsınız.
“https://www.nature.com/articles/s41598-018-32715-5”
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1002/bies.201500059
Linklerini verdiğim makaleleri incelediğinizde göreceksiniz ki; Hamileliğin 3. haftasından itibaren anneden bebeğe, bebekten de anneye hücre hicretleri olmaktadır. /bidirectional trafficking/
“Anne-bebek koku-tat duyuları ile soyut-somut bağlar kurarak ikisi için de sağlıklı bir yazılım-donanım hazır”layan sebebin karşılıklı hücre hicretleri olabilir mi diye düşünmeden edemedim.
Tam ve gelişmiş hücrenin içinde; annenin belki de milyonlarca yıldır geliştirdiği yazılım, mikrokimerik hücrenin başka hücrelere diferansiasyonu ile birlikte donanım da hazır gelmiş olabilir mi? Ne dersiniz?
Fraktal geometriden de izler taşıyor makaleniz.
https://www.youtube.com/watch?v=PgXkuqcO46M
Tebrik ve takdir hislerimin tekraren kabulünü dilerim.
Merhaba Bülent Bey,
Derin yorumlarınız için teşekkürler…
Bildikleriniz elbette çok doğrudur.
Benim kişisel kanaatim tüm mikro-makrosonsuzlar
bilmediğimiz sayısız informasyon işletim sistemine sahiptir.
Hatta, beyinde bilgi taşıyan molekül ve atomların da koku-tad-ses-ışık…. sinyallerini işlediklerini ve ruhsal-zihinsel dünyamızın total yazılımının bu yazılımların toplamı olduğunu düşünmekteyim.
Yakında bu konuları kendi sayısız deneysel çalışma sonuçlarımı yayınladığım makaleleri Türkçe’ye de çevirip
yayınlamayı planlıyorum.
Selam ve sevgilerimle
MDA/DADA