Merak edip bu yazıyı okuyanlar temelde iki şekilde düşünerek okumaya devam edecekler. Bir şey düşünmeden okuyanlara ise sözüm yok. İlk gruba giren okuyucular, benim evrime inanmayan birisi olduğumu, ne kadar evrimi kötüleyeceğimi ya da çürütmeye çalışacağımı düşünüyor olacak. İkinci gruba girenler ise, evrime inan, savunan biri olduğumu ve evrimi izah eden çalışmalardan dem vuracağımı düşünecek.
Her ne kadar başlıkta “evrim” geçiyor olsa da, aslında konumuz bilim insanlarının evrime bakışı. Biyoloji başta olmak üzere fen bilimleri ve ilgili tüm alanlarda eğitim almış insanlar arasında ciddi bir tartışma konusudur evrim. Bu tartışma kadar popüler ki, sokakta gezen vatandaşın bile bir fikri vardır. Biyoloji alanında eğitime başladığım yıllardan beri hep düşünmüşümdür. Neden insanlar ya evrimci ya da evrim karşıtı olarak adlandırılıyor veya gruplanıyorlar.
Derslerde bilim insanının vasıflarını mutlaka görmüş ve öğrenmişizdir. Şimdi tabi ki hepsini saymayacağım. Ama açıkça söyleyeyim; bu evrim konusunda gruplananlar bu vasıflara uymuyor. Çünkü onlar en bilinen bilim insanı vasfına uymuyorlar. Bilim insanı tarafsızdır. Bir problemi çözerken önyargı taşımaz. Gözlemler, hipotezini kurar, ispat için deneyler yapar. Sonuçlarını kısıtlamadan ve tarafsız paylaşır. Bilim insanı sonuçlar üzerinden konuşur. Deneylerini yaparken bir inanç ya da ideolojinin gözlüğünü takmaz. Özel yaşamında neyi sevdiği, kime veya neye inandığı ya da inanmadığı onu ilgilendirir. Ama laboratuvara girdiğinde tüm bunları arkasında bırakır. Elde ettiği sonuçları tekrarlanabilir doğrular ise ve diğer tarafsız bilim insanları tarafından çürütülmeyip kabul görüyor ise; “kanun” olarak da kabul edilebilir.
Bazıları unutsa da biliyoruz ki evrim hala teori. Bu teori hakkında konuşanlara bakarsak; akademik unvanlı olup, yaradılışa inanan ve evrimi toptan reddeden bilim insanları bir yanda, evrimi kanun olarak kabul eden ve savunan bilim insanları diğer tarafta. Lütfen bu iki taraf da bana kızmasın.! Eğer bir kişi kendisini bilim insanı olarak görüyor ise, “taraftar” olmamalı. Bu iki gruba girenler de ne yazık ki taraftar düşüncesi sergiliyor. Bir bilim insanı evrimi savunmaz, red de etmez. Çünkü evrim hala açıklanmaya ve çalışılmaya muhtaçtır. Gerçek bilim insanı, evrimi ispat etmek ya da çürütmek niyetiyle laboratuvara girmez. Evrim problemini çözme amacıyla laboratuvara girer. Bu niyetlerle giren kişi taraf tutmuş olur. Tarafsızlığını yitirdiği için güvenirliğini de yitirir. Sonuçta bu kişi bilim insanı olmanın dışına çıkar. Bilim insanı bir problemi çözmek amacıyla hipotez kurar. İspata ya da çürütmeye yönelik hipotezler de olabilir elbet ama bilim insanı bu hipotezlerin taraftarı olmaz. İspat ya da çürütme amacıyla değil, gözlem ve deneylerini yapıp sonucu bulmak amacıyla çalışır. Sonuçlar bu problemi ya ispat eder ya da çürütür.
Kelli felli, akademik ünvanlı bilim insanları ortaya çıkıp hala çözüme muhtaç olan bu problem için tarafgir oluyor ve tartışıyorlar. Bazen öğrencilerim bu konuda sorular sorar. Bu camia içinde yer alan naçizane bir insan olarak; evrim konusunda tarafsız olduğumu söylerim her zaman. “Evrimi ne ret ederim, ne de inanırım. Deneyler yapılı ve sonuçları ne çıkarsa ona inanırım” derim. Evrim gibi çözüme muhtaç bilimsel problemleri körü körüne savunan ya da reddedenleri ve ucuz popülizm yapanları ciddiye almamak lazım vesselam.
Bilimsel bilgisi bol günler dileğiyle.
5 yorum
Bilim ve evrim üzerine düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Bilim insanlarının evrime bakış açıları ve bu konudaki tartışmalar gerçekten de çok çeşitli ve karmaşık olabilir. Bilimin tarafsızlık, gözlem ve deney üzerine kurulu olduğu ve sonuçların objektif bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Bilim, sürekli sorgulama ve keşfetme sürecidir ve her teori, yeni bulgular ışığında gözden geçirilmeye açıktır.
Günümüzde oldukça tartışmalı olan bu konunun tarafsız bir bakış açısıyla yorumlanması bir ihtiyaçtı. Emeğinize sağlık hocam…
Yorumlarınızla, yazımın asıl odak noktasının tarafınızca anlaşıldığını görmekten mutlu oldum. Teşekkür ederim.
Sayın hocamın evrim değil evrim teorisine bakış açısıyla ilgili yazısı çok isabetli bir yaklaşım. Ancak “ Evrim” değişimi ifade eden bir kavram ve kainatta her şeyin değişim içinde olduğunu görüp akletmek, şükretmek ve inanmak gerek.
Anlayışınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim Tuba Hocam.