14 Mart Tıp Bayramları genellikle sağlıkçıların sorunlarının ifade edildiği, şikâyetlerin ve bazen de çözüm önerilerinin sunulduğu gün olarak kalmaktadır. 14 Mart 2011 Tıp Bayramı için bunun aksini söylemek mümkün değil. Son bir iki yıldır tartışılan ve sonunda kanunlaşan tam günle ilgili yaşananlar ve özellikle aynı dönemde hızla gündeme taşınan afiliasyon ile ilgili gelişmeler ve afiliasyon kıstasları, eminim 14 Mart Tıp Bayramı’nda enine boyuna tartışılacaktır ve tartışılmalıdır.
Yasalaşan süreçle ilgili, yani tam günle ilgili tartışılacak çok şey kalmadı. Tartışıldı, taraf ve karşı taraflar oluştu. Artık hayata geçti. Yarar ya da zararlarını yaşayarak göreceğiz. Henüz uygulama yöntemleri tam olarak açık değil. Dilerim uygulama sürecinde çıkabilecek olumsuzluklar gerekli düzeltmeler yapılarak giderilir.
Afiliasyon; “yakın ilişki, üyeliğe kabul, bağlanma, birleştirme, bağlama ve katma” kelimeleriyle Türkçeye dönüştüreceğimiz bir yabancı kelimedir. İki kurumun afiliye olması söz konusu olduğunda niyet olarak yukarıdaki anlamlardan birini seçebilirsiniz. O seçim üzerine kurgu yapar, eldeki güç ölçüsünde yürürsünüz. Kurumların yakın ilişki içinde olması teşvik edilmeli ve gerekirse bu, kurumlar arası anlaşmalarla sağlanmalı. Bu ilişkide kurumların yapıları ve icra ettikleri fonksiyonlar dikkate alınmadan yapılacak tüm birliktelikler sadece sorun üretirler. Son gelişmeler zaten tıp fakültelerini hizmet hastanelerine hızla dönüştürmektedir. Bütünüyle ekonomik sebeplerle köşeye sıkıştırılarak hasta hizmetlerini terk etmeye zorlanan tıp fakülteleri, yine afiliasyon süreci ile daha da çıkmaza ve kendi içinde çatışmalara sürüklenme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Bu birlikteliklere ekonomik gücü ya da sıkıntıları ya da yönetimsel gücü kullanarak yapılacak zorlamalarla sorun üretmeyeceğimiz inancıyla, herkesin Tıp Bayramını kutluyorum.
Yazıyı bitirirken konu dışı Hz. Mevlana’dan bir alıntı ekleyeyim istedim. Şimdiden sözüm konu harici diyorum. Hz. Mevlana der ki; “Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “Özrüm vardı, kendimde değildim”der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın.” Yine de, eğer bu sözden kendine pay çıkarması gerekenler varsa tıp fakülteleri olarak biz bu grup içindeyiz ve açıkçası tıp fakülteleri çalışanları olarak mücadelemiz yanında kendi öz eleştirimizi de yapmalıyız, diye düşünüyorum.