Doğudan gelip batıya akan kervanın yiğit delikanlısı…
Doğudan bir güneş gibi doğan, batıda bir şimşek gibi parlayan milletin “serdengeçti” süvarisi…
Anadolu’ya bir Alperen “zarfı” ile inen ve Viyana’ya bir “Akıncı” “mazruf”u ile yükselen misyonun “serhat”lısı…
Anadolu’nun “örnek” delikanlısı…
“Hak”ka yürüdün…
“Halk”ı da yürüttün.
Siyasete, örnek bir aşı yaptın.
Doğudan batıya akan bu kervanda otuz yıllık mücadelende yaptığın aşı tutmuştur.
Artık üşümene gerek yok.
Üzülme!
Bu aşının doğal enerjisi seni sonsuza dek ısıtacaktır.
“Aşı”dan yükselen dualar yolunu aydınlatacaktır.
Üzülme!
Kaderindeki “kaza” Hazreti Süleyman’ın bastonunu kemiren “kurtçuk”un misyonundan farksızdır.
Hak’ka inananlar için ölüm hayatın devamıdır.
Sen “Hakk”a aşıktın.
Âşık arayınca “maşuk”una ulaşır.
Aşk kervanına katılmayanlar senin aradığın şeyi nereden bilecekler?
Yedibuçuk yıl Mamak zindanlarında “Aşk” arayışına engel olmak isteyenler “neyi” engelleyebildiler?
Seni üşütmeye çalışanlar ısınmanı engelleyebildiler mi?
Yaptığın aşıyı koparabildiler mi?
Halkı Hak için yürütmeni durdurabildiler mi?
Halkının vefasını yok edebildiler mi?
İnşallah merhum Mehmet Akif’le yapacağınız sohbette 22 Mayıs 1913’te yazdığı şu beyti ilgililerin rüyalarına ışınlarsınız:
“Şark’a bakmaz, Garb’ı bilmez, görgüden yok vâyesi,
Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi.
Biliyorum!
Bırakıp gittiğin bu mekânı bulunduğun yerden gözlüyorsun.
Mehmetçiğin ceket düğmesini uzaydan uydu ile istediği yerde gözleyebileceği tehdidini onlarca yıldır halkımıza dayatan “kızarmaz yüz”lerin, seninle birlikte Hak’ka yürüyen beş arkadaşını ve helikopteri gözlemekte yeryüzünde aciz kalmalarına şaşırıyorsun. Nerede Batı teknolojisi?
Sana ve arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum.
Gözün arkada kalmasın.
Hak mücadelesi devam ediyor.
Dualarımız sizinle olsun.
20
önceki yazı