Bu ara eşimin sağlık sorunu nedeniyle, yeni ismi ile anılan, eski bir devlet hastanesine sık sık gider oldum. Buradaki izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim:
Teşhis ve tedavi için buraya gelen hastaların serüveni kayıt için numara aldıktan sonra başlıyor. Elinizdeki sıra numarasını, aynen bankalarda olduğu gibi, kayıt bölgesinde bulunan masalardaki bilgisayarların üzerindeki ekrandan takip ediyorsunuz. Numaranız ekranda göründüğünde görevli kişiye nüfus kağıdınızı veriyor ve muayene olacağınız bölümü söylüyorsunuz. O da size tercih ettiğiniz bir doktor olup olmadığını nazik bir şekilde soruyor. Evet ya da hayır diyerek cevap verdikten sonra bilgisayardan çıkan küçük etiketi alıp ilgili doktora gidiyorsunuz. İlgili doktorların kapısındaki bekleme noktasında elinizde size ait bilgiler yazılı olan küçük kağıt sıraya konuyor ve sıranız geldiğinde boşalan doktorun odasına ya da tercih ettiğiniz doktorun odasına girip şikâyetinizi anlatıyorsunuz. Doktor sizi dinledikten sonra gereken laboratuvar analizlerini ve görüntüleme tekniği ile ilgili isteklerini bilgisayara giriyor siz bunları yaptırmak için dışarıya çıkıyorsunuz. Hemen yakında bulunan laboratuvar için sıra numaranızı alıyor ve kimliğinizle laboratuvara kaydınızı yaptırıyor istenen analizle ilgili tüpleri alıyor boş olan bir kan alma görevlisinin önündeki koltuğa oturup kanınızı veriyorsunuz. Görevli kişi kan alınan bölgeye bası yapmanız için pamuk ve bir iki dakika sonra o noktayı kapatmanız için steril plasterinizi veriyor ve kan alma odasından çıkıyorsunuz. Gerekiyorsa idrar vs. gibi diğer testleri de benzer şekilde yaptırıyorsunuz.
Her noktasını anlattığım bu serüveninizin süresi sıranız geldikten sonra 5-10 dakika içinde tıkır tıkır gerçekleşiyor. Çünkü; bütün bu birimlerin yerleşimi aynı yerde binanın dışına çıkıp köşe bucak laboratuvar ya da başka bir değerlendirme için mahşeri kalabalıkta yer arama derdine düşmüyorsunuz.
Ya da elinize verdikleri kanı götüreceğiniz yeri arayarak sıkıntı çekmiyorsunuz. Zaten hastasınız sıkıntı içindesiniz bir de sağlığınızdan sorumlu olan devletinizden darbe yemiyorsunuz. Bilakis insana yakışır bir mekânda işlerinizi yapıyorsunuz.
Dikkatimi çeken diğer bir nokta da; kayıt masalarında, laboratuvarda ve de doktor muayenelerinde olması gereken kişiler nazik ve olumlu davranışları ile görevlerinin başında bulunmasıdır. Çok sayıda masa ve bilgisayar var fakat başında görevli yok! bir iki tanesi çalışıyor!. İşte devlet dairesi ne olacak? diye yakınmıyorsunuz. Daha da önemlisi sağlık sigortanız var ise, cebinizden hiç para çıkmıyor.
Otomatik sıra numarası olmayan özellikle görüntüleme tekniklerinin olduğu bölümlerde izdiham nedeni ile biraz sıkıntı olabiliyor. Fakat ne demişler “O kadar suç kadı kızında da olur”…diyerek bunu sineye çekelim mi? Yoksa ilgililerin dikkatini çekelim mi? Bence çekelim. Çünkü insanlar genellikle, yapılanları değil de, yapılmayanlarla ilgilenir ve eleştirirler. İyinin iyisini yakalamak için belki de doğrusu budur. Bu nedenle bu sistemi bu kadar düzenli işleten yönetim bu sıkıntıyı da giderebilir. Bizden söylemesi.
Bu serüvende dikkatimi çeken felsefi nokta burada kişinin kalbi, böbreği, beyni kısacası organları ile kan tükürük gibi vücut sıvıları ve dışarıya attığı idrarı, teri, gaitasının önemli olduğudur. Kişinin cinsiyeti, kıyafeti, rengi, sosyo-ekonomik duruşu ya da pozisyonu burada önemli değildir. Bu serüvene başlayan herkes bu mekânda eşittir. Bu nedenle bu serüvene kaba tabirle torpilli başlamak akıl işi değildir. Sıra dışı olduğunuzda küçüldüğünüzü hissediyorsunuz. Biz bu hatayı bir kere yaptık, konumumuz nedeniyle sıra bekleyenlerin önüne geçtik, bir daha yapmayı asla düşünmedik. Yönetmeliklere göre çocuk ve 65 yaş üstü yaşlıların öncelik hakkı olduğu hakkında duyum aldım fakat bu tür sağlık kuruluşlarında konu ile ilgili bir bildiriye rastlamadım belki de görmedim.
Özetle toplumsal huzursuzluk ve gruplaşmalara neden olan yukarıda kısaca değindiğim konulara bu serüvende hiç yer yok. Toplumsal huzursuzlukların temelinde adaletsizlik vardır. Adaletin sağlandığı ortamlarda sağlıklı düşünen her insan huzur içindedir. Çünkü insanların adaletsizliğe hukuksuzluğa direnci yoksulluğa direncinden daha azdır. Yani yoksulluğa dayanır fakat adaletsizlikte patlar.
Bu Sağlık Kuruluşunda disiplin ve teknoloji adaleti ve huzuru sağlamıştır. Dileğimiz diğer sağlık kurumlarındaki serüvenlerin aksayan yönlerinin düzelmesidir.