2016 yılının son günleri, bir aralık başında, Antalya’da yine bir ulusal jinekolojik onkoloji kongresindeyiz. Garp cephesinde yeni bir şey var mı diye soracak olursanız, maalesef yok. Gelenler aynı, konuşanlar, konuşulanlar aynı, slaytlar, resimler aynı. Katılım, eh işte, olduğu kadar. Salon dolu görünsün denilerek, içeriye sıra sıra küçük masalar dizilmiş. İşler düzgün yürüsün diye çabalayan bir başkan ve birkaç arkadaşı…
Anlatılanların çoğu, dışarıda, beş metre ilerideki kitapçı standında sıra sıra dizilmiş kitaplarda. Konuşmacılar arasında kendi deneyimlerini, araştırmalarını, yayınlarını anlatan çok az. Varsa yoksa yabancılardan şu şunu dedi, şu çalışmada şu bulundu, ICON seven, yok GOG bilmem kaç. Konuşma süresini oldukça aştığında kendisini uyaran oturum başkanına, sanki öğrencisiymiş gibi, dövecekmiş gibi davrananlar…
Kongreden çoğu memnun; dışarıda standı olan firma temsilcileri, arkadaşıyla hasret giderenler, “Facebook” için fotoğraf kareleyenler, hamamda, jakuzide ter atanlar…
Memnun olmayansa çok az. Ülkemizdeki düşük bilim düzeyinden yakınan üç beş kişi. Hepsi o kadar.
Fazla yazdım galiba. Yine pek çokları bana kızacak. İyisi mi, 2004 yılında kaleme aldığım bir şiirimle konuyu noktalayayım.
BİZ TERSİNİ YAPTIK ATAM,
Odamdan Anıtkabir’e baktım,
Seni düşündüm Atam.
Yaptıklarını okuduk da
Bak gör, neler yaptık biz Atam
Devletçilik dedin,
Devleti yerlere indirdik,
Banka, şirket, elde ne varsa
Sattık savdık, kurtulduk
Laiklik dedin,
Biz cılkını çıkardık.
Cumhuriyetçilik dedin,
İkinci cumhuriyetçiyiz dedik,
Halkçılık dedin,
Halk ekmekçilik anladık.
Çağdaşlık dedin,
Çağın gerisinde kaldık,
Milliyetçilik dedin,
Biz çetecilik anladık.
Çalışın dedin,
Biz çalışmadık,
Dürüst olun dedin,
Biz hortumculuk yaptık.
Çağdaş medeniyet dedin,
Çarşafı yeniden giydirdik.
Çağdaş eğitim dedin,
Biz hala kuramadık Atam
Onca yıl cumhurbaşkanıydın,
Hiç yurt dışına gitmedin,
Yedi düvel ayağına geldi,
Hafta yedi, ay otuz demedik,
Biz yetmiş iki milyon
Hep yurt dışındayız Atam.
Ne dedinse,
Ne buyurdunsa,
Biz, tam tersini yaptık,
Halimiz budur işte, Atam.