Desmond Leddin ve arkadaşları tarafından “Kanada Gastroenteroloji Derneği Dergisinde (Journal of the Canadian Association of Gastroenterology, 2022, 5(2), 52–58) 2022 yılı ortasında yayınlanan, benimde konuya kafa yorduğum bir zamana denk gelen “Kanada Gastroenteroloji Derneğinin yıllık toplantısı modellenerek tıbbi toplantılara katılım için yapılan seyahatin neden olduğu karbon ayak izi (The Carbon Cost of Travel to a Medical Conference: Modelling the Annual Meeting of the Canadian Association of Gastroenterology) başlıklı makaleyi okuduğumda ülkemiz dahil dünyanın hemen her ülkesinde yılda sayıları yüzbinleri bulan ve benimde severek ve keyifle katıldığım “tıbbı toplantılara” bakışım değişti. Gastroenteroloji Bilim Dalı ile ilgili ülkemizde yapılan Tıbbi Toplantılar başlığı altında; Her yıl yapılan Türk Gastroenteroloji Kongresi, Hepatogastroneteroloji kongresi, İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları (İBH) kongresi, Gastrointestinal Endoskopi kongresi, 2 yılda bir hepatoloji kongresi, yılda birkaç kez yapılan Gastroenteroloji, İBH, hepatoloji okulları, Doğu Anadolo-Güneydoğu Anadolu Gastroenteroloji Kongresi gibi bölgesel kongreler gastroenteroloji alanında yapılan kongre ve toplantılardır. Yaşamda bazı kısıtlamalara gidildiği iki yıllık pandemi döneminde (pandemi henüz bitmiş değil, güncel olan varyant çok hızlı yayılıyor, risksiz hastalarda hafif seyretse de riskli hasta gruplarında hala ölümlere yol açıyor) çevrimiçi yapılan kongreler geçen yıldan itibaren yüz yüze yapılmaya başlandı. Bölgesel dernek şubelerinin aylık toplantıları zaman zaman çevrimiçi, zaman zaman melez toplantılar şeklinde devam etmekte. Sadece gastroenteroloji bilim dalı için verdiğim bu örnekler yurdumuzdaki tüm tıbbi disiplinler, tıp dışı toplantılar dikkate alındığında ve bu bütün dünyaya genelleştirildiğinde sorunun devasa boyutunu algılamak çok zor olmayacaktır.
Kongreler, toplantılar, sempozyumlar, okullar yeni bilgi ve teknolojilerin tartışıldığı, genç bilim insanlarının sahneye çıktığı, kıdemli akademisyenlerin tecrübelerini paylaştığı, ilaç ve tıbbi araç gereç üreten ve pazarlayan firmaların tanıtım ve sponsorluk yaptığı, meslektaşların bir arada sosyalleştiği, sorunlarını, dertlerini, başarı ve sevinçlerini paylaştığı ortamlardır. Bu nedenle bende gastroenterolojiye adım attığım 1989 yılından beri aksatmadan bu toplantıların çoğuna gerek düzenleyici, gerek bildiri sunumu, gerek konuşmacı gerekse de kolaylaştırıcı olarak katıldım. Kuşkusuz görevli olmadığım toplantıların hepsine katılmak zaman ve maliyet açısından her zaman mümkün olmadı. Ancak 2 yıllık kısıtlamaların olduğu pandemi döneminde görevim olmasa da çevrimiçi yapılan hiçbir toplantıyı kaçırmadım. Buda bilgi hazinemin genişlemesine ve bilimsel servetime çok şey kattı. Çok sayıda genç meslektaşımı dinleme ve tanıma fırsatı verdi.
Son yıllarda küresel ısınmanın yol açtığı iklimsel anormallikler ve büyük oranda can ve mal kaybına yol açan felaketler nedeniyle küresel ısınma nedenleri ve sonuçları konusu yazılı ve görsel basın ile sosyal medyada çokça kendine yer bulmakta. Küresel ısınmanın temel nedenlerinden biri olan atmosfere yayılan karbon temelli sera gazlarının nedeni; ulaşım, ısınma, enerji tüketimi ve satın alınan her ürünün üretiminden tüketimine kadar geçen sürede açığa çıkan karbon dioksit nedeniyledir. Karbon ayak izi olarak tanımlanan bu olgu her türlü ulaşım aracından çıkan görünen karbon salınımı yanında, satın alınan her ürünün üretiminden tüketimine kadar geçen sürede görünür olmayan karbon dioksitten oluşur. Pandemi sırasında ilgilenmeye başlayıp nedenleri, sonuçları ve çözüm önerileri konusunda kafa yormaya başladığım küresel ısınmaya katkım ve yapabileceklerim konusunda önce bireysel alışkanlıklarımdan ve küresel ısınmaya katkımdan başlamam gerektiğini anladım. Konuyu araştırıp okudukça gördüm ki yediğim her lokmadan, ihtiyacım olmadığı halde beğendiğim için satın aldığım her giysiden, kendi arabamla yaptığım her yolculuktan, fazladan kullandığım su, elektrik, doğalgaz gibi enerji kaynaklarından küresel ısınmaya neden olup iklim felaketlerine yol açan karbon temelli sera gazı salınımına katkım var, toplum geneline baktığınızda bireysel yaşantımda genelde tutumlu ve ölçülü davranmama rağmen. Mütevazı yaşamımdan atmosfere saldığım yıllık karbon salınımı 3437 kilogram yani yaklaşık 3.5 tondu. Yapılan çalışmalar 4280 km araba kullanmanın veya 10 yıl 1 ampul yakmanın 1 ton karbon salınımına ve 3 m3 buzulun erimesi neden olduğunu göstermektedir. Yani ben mütevazı yaşamıma rağmen bu rakamların üç buçuk katı kadar karbon salınımı ve buzul erimesine neden olmaktaydım. Günlük tüketim alışkanlıklarını ve ulaşım tercihlerini dikkate alan karbon ayak izi hesaplama tablolarından her birey ve kurum kendi karbon ayak izini hesaplayıp, neden olduğu küresel ısınmanın boyutunu görebilir. Buda karbon ayak izini azaltmak için kişi ve kurumları harekete geçirip sürdürülebilir bir yaşama katkı sağlayabilir.
Kafam küresel ısınma ve iklim felaketleri konusu ile meşgulken okudum girişte atıfta bulunduğum makaleyi. Hiç düşünmediğim bir konuda sera gazı salınımına dikkat çekiyordu. Kanada’da Toronto ve ülkenin batısında yer alan Banffin şehirlerinde yapılan iki gastroenteroloji toplantısında her bir katılımcının araba, tren ve uçak ile yaptığı seyahatin neden olduğu karbon salınımı kilometre başına hesaplandığında, ülkenin diğer bölgelerinden merkez Toronto’ya yapılan ortalama 2845 km lik yolculukta 0.540 ton; Bannfin’e yapılan ortalama 3949 km’lik yolculukta Toronto’dan % 41 daha fazla 0.760 ton karbon emisyonuna yol açmaktaydı. Her iki şehre yapılan yolculukta uçakla yapılan yolculuğun tren ve arabaya yapılan yolculuğa göre daha fazla karbon salınımına neden olduğu görülmekteydi. Her bir toplantıya ortalama 1000 kişi katıldığı düşünülürse sadece bir bilimsel toplantıya katılan katılımcıların seyahatleri nedeniyle oluşturduğu sera gazı salınımı 76 tondu. Yukarıda verdiğim 1 ton sera gazı salınımının eşleştiği değerlerle hesapladığında bu araba ile yapılan 325280 km yol ve 228 m3 buzul erimesine karşılık geliyordu. Bu devasa rakamlardan sonra yazarlar makale sonucu olarak ” En büyük nüfus merkezine yakın bir yerde düzenlendiğinde bile, yıllık toplantılara yapılan seyahatlerin çevresel etkisi büyüktür. Daha da önemlisi, toplantı yeri seçiminin karbon salınımı üzerinde çok büyük bir etkisi vardır. Dernekler, karbon ayak izlerini azaltmak istiyorlarsa, toplantı yerlerini dikkate almalı ve yüz yüze katılımcı sayısını azaltmalı, melez toplantı modelleri de göz önünde bulundurulmalıdır” yorumunu yapmışlardır. Bilimsel toplantıların sadece ulaşım kısmı bu çalışmaya dahil edilmiştir. Kuşkusuz seyahat yüz yüze toplantıların sadece bir kalemini oluşturmaktadır. Toplantı merkezinin; aydınlatma, ısıtma, soğutma, teknik donanım, yazılı materyaller, yemekler, kahve araları, konaklama ve toplantı alanlarının temizliğinin de neden olduğu karbon salınımının boyutu düşünüldüğünde bilimsel toplantıların neden olduğu çevresel kirlilik, artmış karbon ayak izi, küresel ısınma, iklimsel felaketlere katkısı hiç te azımsanmayacak boyuttadır. Çözüm olarak; toplantı sayısını azaltmak, herkesin en kısa mesafede ulaşabileceği merkezi yerlerde toplantı düzenlemek, seyahatleri uçak yerine tren, otobüs ve birkaç kişinin bir arada yararlanabileceği otomobil gibi kara taşıtları ile yapmak, olabildiğince melez veya çevrimiçi toplantılar düzenlemek olabilir. Yaşanabilir bir dünya, sürdürülebilir bilimsel toplantılar için kaybedilecek zaman yoktur.