Son yaşadığımız ve henüz tam olarak kayıplarımızın resmi olarak netleşmediği deprem sürecinde paylaşılan ahlak dışı haber veya görüntüler, benim bu yazıyı kaleme almam için motivasyonum oldu.
Türk toplumu olarak dünyada bilinen ve imrenilen vicdani değerleri yüksek olan toplumda ne oldu da bu tür davranışlar arttı ? Ya da vardı da bilinirliği azdı ve görünür mü oldu?
Bir temel sorun olarak “ahlak”ın sorgulanması için, ahlak’ın ne olduğu ve çocukluktan itibaren hangi gelişiminin evrelerinden geçtiğini bilmek ve ahlak gelişimi konusunda toplumun görevlerini tekrar hatırlatmak gerekir.
Türk Dil Kurumuna göre “Ahlak” Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre olarak tanımlanmaktadır.
Ahlak; hak-haksızlık, doğru-yanlış, iyi-kötü konularında bilinçli yargılama ve karar vermeyi ve bu karar doğrultusunda davranışta bulunmayı kapsayan bilişsel bir yapıdır. Bilişsel yapı çerçevesinde çocukluktan itibaren ahlaki gelişim aşamaları konusunda çalışmalar yapmış kuramcıların başında Kohlberg gelir.
Kohlberg’e göre bilişsel bir yetenek olan ahlak, bireyin kendisinin belirlediği ve aynı zamanda evrensel ilkelerle örtüşebilecek düzeydeki ilkelere göre yargıda bulunması, kararlar alması ve bu doğrultuda da davranabilmesi yeteneğidir. Her birey, kendi çevresindeki sosyal ve kültürel yapıya göre, kendi koşulları çerçevesinde ahlak gelişimini sürdürür. Bu nedenle bireyler arasında ahlak gelişimi açısından aşama farklılıkları gözlenebilir.
Bir başka kuramcı Piaget’e göre; ahlak gelişimi, bilişsel gelişime paralel olarak ilerlemektedir, üst düzey ahlaka ulaşmış herkes, üst düzey bilişsel gelişime kesinlikle sahiptir ancak üst düzey bilişsel gelişime ulaşmış herkes, üst düzey ahlaka sahiptir denilemez.
Piaget`ye göre çocuklar yaklaşık beş yaşına kadar, dışarıdan gördüğü olayları aynen taklit ederler, yani çevrelerinde gördüklerinin ne anlama geldiği konusunda bir fikirleri yoktur. Yetişkin otoritesine körü körüne bağlılıkları vardır, önemli olan cezadan kaçmaktır. Bu nedenle yaşamın ilk beş yılında gerçekçi anlamda bir ahlak gelişiminden söz edilemez.
Son yıllarda yapılan çalışmalar ahlak gelişimi konusunda Kohlberg’in görüşlerine eleştiri ve katkıda bulunmuştur. Ahlak gelişiminde yaş ve ortam gibi bir farklı alanların etkisinin yanında aile, iş, din ve kimlik gibi özelliklerle beraber daha çok alanın gözlenmesinin önemi belirtilmektedir.
Toplumsal Alan Kuramında (Eliott Turiel), çocuklarda ahlaki yargı ve değerlerinin gelişiminde, sosyal etkileşimlerin önemi vurgulanmaktadır. Çocuklar toplumsal bilginin kaynakları olan ahlak ve toplumsal gelenek alanlarından gelen bilginin farkına yaklaşık olarak dört yaşında varmaktadırlar. Piaget ve Kohlberg’ in vurguladığı, ahlak gelişiminin bilişsel ağırlıklı kuram yapısına karşın, Toplumsal Alan Kuramının sosyal-bilişsel ağırlıklı bir kuram olduğu, çocuğun toplumda yaşadığı değişik ilişkiler yoluyla ahlaki değerlendirmelerini yapabildiği ve kişiden kişiye farklılık gösterebileceği vurgulanmaktadır.
Ahlak konusunda kuramcıların görüşlerine bakıldığında, ahlaki gelişiminde 4-5 yaş sonrası yani okul öncesi dönem ve sonrası önemlidir. Varolan bilimsel gerçeklere dayalı olarak dünyanın daha yaşanabilir bir ortama dönüşmesine yönelik, çocukluktan itibaren ahlak gelişiminin sağlıklı oluşturulması, tüm toplumun eğitimine yönelik çabalar uluslararası düzeyde sürekli gündemde tutulmuştur.
Bu çerçevede 1995 yılında Birleşmiş Milletlerin 50. yıl dönümü kutlamaları için Brahma Kumaris’ in hazırladığı uluslar arası bir projeden gelişmiş; “Daha İyi Bir Dünya için Değerlerimizi Paylaşalım” isimli proje 12 evrensel değere odaklanmıştır.
Birleşmiş Milletler sözleşmesinin önsözündeki bir ilkeden geliştirilmiş “Temel insan haklarına, insan varlığının onuruna ve değerine olan inancı yeniden pekiştirmek için” teması ile aşağıdaki 12 evrensel değer belirlenmiştir.
• Mutluluk,
• Dürüstlük,
• Alçakgönüllülük,
• İşbirliği,
• Özgürlük,
• Sevgi,
• Barış,
• Saygı,
• Sorumluluk,
• Sadelik,
• Hoşgörü,
• Birlik olarak belirlenmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı eğitim şuralarında, ahlaki temelleri oluşturan değerler eğitiminin Türkiye’de uygulanması için 1939 yılında başlayan 1. Şuradan en son 14. Şuraya kadar çeşitli kararlar alınmıştır ancak bu kararlara rağmen okul öncesinden ilk ve orta dereceli okullarda “değerler eğitimi” uygulamaya başlanması, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 2010 yılında yayımlanan genelgesi ile gerçekleşmiştir. Değerler eğitimi yoluyla okul öncesinden lise son sınıfa kadar evrensel değerler konularında çocukların farkındalıklarının artırılması ve bilinçlendirilmesini hedeflemektedir. Bu eğitimler için Okullar, Devlet, Aileler, Yerel Çevre, Akranlar ve Medya’nın katılımı ve desteği de önemlidir.
Çocuğun ahlaki değerleri güçlü bir aile ortamı ve çevresinde yetişmesi, okul öncesinden itibaren aldığı eğitimde bu değerlere sahip eğitim programları ile karşılaşması, bu değerlere sahip ortamlarda karşılaştığı değerlere göre davranması ve kendisine davranılması, yetişkinlikte bu davranışları sergileyen bir birey olarak toplumda varlığını sürdürmesi ve bu bireylerden oluşan toplumda yaşamak, evrensel olarak özlenen bir gelecektir.
Sonuç olarak; Sağlıklı, mutlu ve iyi bireylerin yetişmesi eğitim sisteminin en temel amaçlarındandır. Çocukların hem bilgili hem de evrensel değerlere sahip ahlaklı bireyler olarak yetişmesi aileden başlamak üzere özellikle okullarda titizlikle işlenmesi, daha iyi bir dünyaya sahip olmak açısından özlenmektedir.
KAYNAKLAR
Fleming, J. S. (2006). Piaget, Kohlberg, Gilligan, and others on moral development. Retrieved August 12, 2011, from http://swppr.com/Textbook/Ch%207%20Morality.pdf
Gander, M., & Gardiner, H. (2010). Çocuk Ve Ergen Gelişimi (Çeviren A. Dönmez). Ankara: İmge Kitabevi.
Hukuk Ve İktisat Araştırmaları Dergisi Cilt 1, Sayı 1, 2009 ISSN: 2146 -0817 (Online) https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/325317#:~:text=G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E-,Ahlak%2C%20insan%20ili%C5%9Fkilerinde%20%E2%80%9Ciyi%E2%80%9D%20ya%20da%20%E2%80%9Cdo%C4%9Fru%E2%80%9D,ilgilenen%20bilim%20ve%20felsefe%20disiplinidir.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). Yeni İnsan Ve İnsanlar: Sosyal Psikolojiye Giriş. İstanbul: Evrim Yayınevi.
Living Values Education https://livingvalues.net/about-us/
Onur, B. (1979). Ahlak eğitiminin psikolojik temelleri. Ankara
Türk Dil Kurumu https://sozluk.gov.tr/
3 yorum
Bilgilendirici, açıklayıcı, yapıcı ve eğitici yönleri olan yazınız için, teşekkürler.
Okuduğunuz için ben teşekkür ederim:)
Ahlakın ilk ortaya çıkışı ticarette olmuş. Bakmışlar, ticarette ahlak olumlu sonuçları oluyor, toplumsal hayata taşınmış. Yazı, ahlak konusunda araştırmalar yapan araştırıcıları esas alınarak hazırlanması hafızamızdaki ahlak konusundaki bilgileri yeniliyor ve güzel yazılmış. ATM kuyruğunda öne geçmeye çalışan babaların çocuklarının ahlakı nasıl olabilir? Bilgi beyinde kaldığı sürece bir işe yaramıyor.