386
Doğru ve yalan/yanlış kavramlarını ele alırken bu iki kavramı kesin sınırlarla ayıran bir çizgi var mı diye düşündüğümüzde, bu ayırımın kişinin bakış açısına göre değiştiğini görürüz. Arno Gruen’in “Normalliğin Deliliği” adlı kitabında kavramsal olarak detaylı şekilde ele alındığı gibi insanların çoğunluğu, kendi kafasındaki algıladığı dünyada yaşamakta, bu dünyadaki algı da temelde yalanlara dayanmakta, gerçeklikle bağlantısı bulunmamaktadır. Bu yalan dünyanın yaratılmasında bireyin bilinçaltı ile birlikte Carl Gustav Jung’un çokça bahsettiği kolektif bilinçdışı etkili olabilmektedir. Bilinçaltının oluşumunda bireyin yakın çevresinin telkinleri, tutum ve davranışları etkili olurken; Jung’un kolektif bilinçdışını toplum ve kültürel unsurlar etkilemektedir. Bu aşamada, epigenetik devreye girmektedir. Epigenetik, DNA dizisinde değişiklik olmadan var olan kalıtsal aktarımları içermektedir. Buna göre atalarınızda var olan korkular, travmalar, beceriler ve diğer bilgiler gelecek nesillere aktarılabilmektedir. Çok küçük yaşlardaki piyano virtüözleri, matematik dehaları gibi yetenekler bu şekilde açıklanmaktadır.
İlk olarak Walter Bradford Cannon tarafından tanımlanan “savaş ya da kaç (fight or flight)” tepkisi kapsamında, stresli bir durumla karşılaşıldığında “kaç” tepkisinin bir versiyonu olan yalana başvurma davranışının temelinde kişinin stresli durumla yüzleşmek istememesi olabilir. Bu durumda sorun, stresi sağlıklı şekilde yönetememe ve baş etme mekanizmalarının zayıflığıdır. Kişinin baş etme becerisinde kolektif bilinçdışı, epigenetik faktörler, bireysel yaşantılar, aile ve kültürel faktörler etkili olabilmektedir. Bu durumda kişi, sorunla baş edemediği için “kaç” tepkisi vererek, kendi algısını değiştirip yalan bir dünya yaratarak stresle baş etmektedir. Bu durum yalana başvurmanın en masum versiyonudur.
Yalan konusunda en tehlikeli boyut, bireysel ya da toplumsal düzeyde kişileri ya da toplumları manipüle ederek, onların beklendik bir tepkiyi vermesini sağlamak için yürütülen algı operasyonlarıdır. Bu konuda toplum mühendisliği çalışmaları yapan, milletlerin belirli olaylara tepkilerini, duygu ve düşünce kalıplarını analiz ederek, belirli kurguları dayatarak istendik tepkilerin verilmesini teşvik eden Tavistock Enstitüsü gibi yapılar mevcuttur. Tavistock Enstitüsü, Rockefeller Vakfı’nın bağışları ile 1921 yılında İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu Başkanı Sir John Rowlings-Reeese tarafından Londra’da kurulmuştur. Amerika’da ise 1946 yılında kurulmuş olan RAND corporation en köklü düşünce kuruluşudur. Küresel pandemi ilan edilen Mart 2020 tarihinde küresel yetkililerin zaman içerisinde birbiri ile çelişen ifadeleri akabinde yaşananlar düşünüldüğünde olayın vahameti tezahür edilebilir. Umarım ülkemizde de dünyadaki örneklerine benzer, devletimizin ve milletimizin lehine aksiyon almak için stratejiler geliştiren, ciddi ve geniş boyutlu çalışan, vatansever insanların katkı verdiği düşünce kuruluşları bulunmaktadır.
İlk olarak Walter Bradford Cannon tarafından tanımlanan “savaş ya da kaç (fight or flight)” tepkisi kapsamında, stresli bir durumla karşılaşıldığında “kaç” tepkisinin bir versiyonu olan yalana başvurma davranışının temelinde kişinin stresli durumla yüzleşmek istememesi olabilir. Bu durumda sorun, stresi sağlıklı şekilde yönetememe ve baş etme mekanizmalarının zayıflığıdır. Kişinin baş etme becerisinde kolektif bilinçdışı, epigenetik faktörler, bireysel yaşantılar, aile ve kültürel faktörler etkili olabilmektedir. Bu durumda kişi, sorunla baş edemediği için “kaç” tepkisi vererek, kendi algısını değiştirip yalan bir dünya yaratarak stresle baş etmektedir. Bu durum yalana başvurmanın en masum versiyonudur.
Yalan konusunda en tehlikeli boyut, bireysel ya da toplumsal düzeyde kişileri ya da toplumları manipüle ederek, onların beklendik bir tepkiyi vermesini sağlamak için yürütülen algı operasyonlarıdır. Bu konuda toplum mühendisliği çalışmaları yapan, milletlerin belirli olaylara tepkilerini, duygu ve düşünce kalıplarını analiz ederek, belirli kurguları dayatarak istendik tepkilerin verilmesini teşvik eden Tavistock Enstitüsü gibi yapılar mevcuttur. Tavistock Enstitüsü, Rockefeller Vakfı’nın bağışları ile 1921 yılında İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu Başkanı Sir John Rowlings-Reeese tarafından Londra’da kurulmuştur. Amerika’da ise 1946 yılında kurulmuş olan RAND corporation en köklü düşünce kuruluşudur. Küresel pandemi ilan edilen Mart 2020 tarihinde küresel yetkililerin zaman içerisinde birbiri ile çelişen ifadeleri akabinde yaşananlar düşünüldüğünde olayın vahameti tezahür edilebilir. Umarım ülkemizde de dünyadaki örneklerine benzer, devletimizin ve milletimizin lehine aksiyon almak için stratejiler geliştiren, ciddi ve geniş boyutlu çalışan, vatansever insanların katkı verdiği düşünce kuruluşları bulunmaktadır.