Yakın zamanda kaleme aldığım yazımda, huzurevlerini ziyaretlerimizi ve oralardan edindiğimiz intibalarımızı anlatmıştım. Bu yılın ’14 Mart Sağlık Haftası aktiviteleri’ arasında, Biruni Tıp Fakültesi’ndeki toplantımızın, ayrı bir yeri vardı. Bu yazımda, onu sizlerle ayrı olarak paylaşacağım.
İstanbul Tabip Odası (İTO), Emekli Hekimler Komisyonu olarak, 13 Mart Çarşamba günü sabahı, Çapa’da buluştuktan sonra, birlikte, fakültenin Cevizlibağ’daki binasına gittik. Binanın girişinde bizi karşılayan arkadaşlar, ekibimizi önce, dekanlık katına götürdüler.
Fakültenin dekanlık odası, hoca odalarının arasında, o hep alıştığımız şatafatlı görünüşlerden çok uzak, sanki sıradan bir memur odası gibiydi. İşin doğrusu, her fakültede böyle olmalıydı da, bu yıllardır, bizim hiç alışık olmadığımız bir yapılanmaydı. Bu Biruni’deki ilk şaşırmamızdı. Odanın önündeki ufak bekleme odasında, dekan hanım ve hocalarla tanıştık. Onlara son kitabımı imzalayıp verdim. Çaylarımızı içip, biraz sohbetten sonra, asansörle en alt katta toplantının yapılacağı salona indik.
Oldukça büyük bir amfi, beş yüz kişilik olduğunu öğreniyoruz. Dört yüzden fazla öğrenci, koltukların çoğunluğunu dolduruyor. Aralarında ön sıralarda hocaları da var.
Sahnenin bir tarafında al bayrağımız, diğer tarafında Atatürk resmini görünce oldukça etkilendik. Halen, Biruni’de görev yapan, Gazi’den genç anatomi hocamız, Prof. Erdinç Tunç hocamızla da, toplantı vesilesiyle, orada karşılaşarak hasret giderdik. Toplantıda sırasıyla, en büyüğümüz Dr. Ülkü Sema Aydın ablamız, Prof. Taner Gören, İTO başkanımız Prof. Nergis Erdoğan, Dr. Erdinç Köksal büyüğümüz, Biruni’den genel cerrahi hocamız ve ben, yıllar içinde hekimlik deneyimlerimiz, tıbbın gelişimi, hekimlikte deontoloji, hümanizm, empatinin önemini anlattık. Yapılması gerekenler ile, yapılmaması gereken yanlış uygulama ve davranışlardan konuştuk.
Toplantının uzun sürmesine karşılık, öğrenciler salondan ayrılmıyorlar ve bizleri merakla izliyorlar, sorular soruyorlar. Bir süre sonra, Rektör Prof. Adnan Yüksel’de aramıza katıldı. Konuşmalardan sonra bir hocamız enstrüman eşliğinde Fransızca ve Türkçe şarkılar söyledi, Öğrencilerin folklor gösterilerinden sonra, başka bir hocanın ney gösterisini izledik.
Dekan hanım, salonda sanki dekan değil de, öğrencilerin doktor ablası gibiydi. Kızının da kadın doğum uzmanı olduğunu öğrendik. Bize, Biruni Tıp Fakültesi olarak, lise son sınıf öğrencilerine, bir haftalık kurs düzenlediklerini, üniversite ve fakültelerini tanıttıklarını, meslek seçiminde önceden bilgi edinmenin yararlarını anlattı. Bu uygulamayı da, ilk kez duyuyoruz. Oldukça etkilendik.
Toplantının bitiminde, her birimize ‘Biruni, Bir Medeniyet Bilgini’ ve üniversitenin tanıtımı olan, ‘Bilimin Geleceği, Biruni Üniversitesi’ kitaplarından verdiler. Tanıtım kitabının girişinde, özetle şunlar yazılmış:
Sevgili gençler, üniversitemiz ismini, dünya bilim tarihinde “Evrensel deha” olarak kabul edilen ve ll. Yüzyıla adını veren bilim insanı Ebu Reyhan El Biruni’den almaktadır.
Günümüz çağının en büyük sermayesi bilgi, teknoloji ve yetişmiş insan gücüdür. “Bilimin geleceği” ilkesiyle kurulan üniversitemiz, tüm insanlığın ihtiyacı olan bilgiyi üreten, uygulama sorumluluğu taşıyan, toplumun değer yargılarına ve farlılıklarına saygılı, çağın gereksinimleri ile donanımlı, nitelikli bireyler yetiştirmeyi amaç edinmiştir.
Üniversitemiz, Bir Deha ve Bir Bilgin ol gibi uluslararası alanda dikkat çeken eğitim uygulamaları ile yüksek öğretimde önemli bir fark oluşturmuştur.
Sizlerin üniversite eğitimi sonrası hayatta başarılı olmanız, bizim olmazsa olmazımızdır, bu amaçla akıl yürütme, eleştirel düşünme, problem çözme, iş birliği yapma, girişimcilik ve analiz etme yeteneklerinizin geliştirilmesi temel görevimizdir.
Biruni’nin ‘bilime olan tutkusuve çalışmaya olan azmi’nin bizlere verdiği enerji ve heyecan ile bilimin geleceğini birlikte yazmak üzere… Sevgi ve saygılarımla. Rektör Prof. Dr. Adnan Yüksel.
Bilimsel davranış ve düşünce yapısı ile, bizi oldukça etkileyen Biruni Tıp Fakültesi’nin çağdaş yönetimi, hocaları ve öğrencilerine teşekkür ederiz. Bilimsel yolculuğunuzda, yolunuz açık ve daima dosdoğru olsun arkadaşlar.
6 yorum
Gurur verici bravo
Haldun Hocam
Biruni’ye ziyaretimizi ne güzel anlatmışsınız. Bu yazınız, inşallah diğer Fakültelerin de dikkatini çeker.
Merhabalar biz Afganistan da görevli iken Profesör Dr Adnan YÜKSEL Hocam ı TV ekranlarından izlemiştim kendisinde ki heyacanı görünce kızım ı Biruni üniversitesi tıp fakültesi ne kayıt yaptırmaya karar verdim şu an ikinci sınıfta ve çok memnunuz bütün çalışanlarına teşekkür ederiz
Biruni Tıp Fakültesindeki toplantı nedeniyle yazılanlar gerçekten çok güzel. İnşallah örnek alınır.
Etkileyici bir yazı. Araştırmayı, eğitimi ve paydaş memnuniyetini önceleyen, insana saygıyı esas alan, bilime ve bilimsel gelişmeye adanmış insanlara selam olsun.
Haldun hocanın “Biruni Tıp Fakültesinde Çınarlarla Fidanların Toplantısı” başlıklı köşe yazısını ilgi ile okudum. Umarım fakültenin öğretim kurumuna yakışı, gösterişten uzak sadelikte durumu tüm kurumlara örnek olur.
Fakülte Dekanının öğrencilere yaklaşımı öğrencilere verilen değeri gösteriyor. Üniversite eğitimi sadece müfredat programındaki derslerin öğrencilere aktarılmasından ibaret değildir. Hoca öğrenci arası iletişimi ve etkileşimi de gerektirir.
Emekli hekimlerin hekimlik deneyimlerini öğrencilerle paylaşmaları ve hekimlikte deontoloji, hümanizm, empati gibi konuları anlatımları mezunların mesleki yaşamında farklılıklar yaratacaktır..