İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli bir nitelik de ilaç alma isteğidir. İlk insan daha primitif çağlarda normal gıdasını ararken halusinojen (insana hayaller gösteren) bazı mantarlar yemiş, afyon ekstresini tanımış, koka yapraklarını emmiş, belladon ya da mandragoru yedikten sonra içine düştüğü ruhsal durumun tadını çıkarmış ve sonuçta zaman zaman o ruh durumunu aramıştır. Demek ki insanlar, eski devirlerden beri alışkanlık yapan bazı maddeleri tanıyorlardı.
Bilindiği gibi bağımlılık, yalnızca ilaçlara karşı olmaz, günlük hayatı etkileyebilen diğer bazı şeylere (müzik, radyo, kitap, spor vb.) karşı da bağımlılık olabilir. Kısacası insan her şeye karşı bir alışkanlık gösterebilir. Günümüzde ilaç alışkanlığı konusu önem kazanmıştır. Ancak alınan bütün önlemlere rağmen bugün ilaç alışkanlığı, gerek Türkiye’de gerekse diğer ülkelerde görülmektedir. Bu bakımdan Türkiye ve diğer ülkeler, bu konu ile ilgili çeşitli kanunlar çıkarmışlardır. Nitekim ilk kez XIX. yüzyılda başlayan çabalarla birbirini izleyen uluslararası konferanslar düzenlenmiş ve bazı antlaşmalar yapılmıştır. Bugüne kadar çıkarılan çeşitli uluslararası antlaşmalar, bütün dünyada alışkanlık yapıcı maddelerin kaçakçılığını azaltma yoluna gitmiştir. Bundan başka Türkiye de ilk kez XIX. yüzyılda bu konu ile ilgili kanunlar çıkarmaya başlamıştır.
İlaç alışkanlığı bugün dünyanın birçok ülkesinde görülmektedir. Özellikle mutsuz bir çocukluk dönemi geçirmiş, çözümlenmemiş bilinçaltı çatışmaları bulunan, gerçekle kolay bağlantı kuramayan güvensiz ve sinirli kişiler alışkanlık yapıcı maddelere ilgi duyarlar. Bu arada zamanını gerektiği gibi değerlendiremeyen ve bu zamanı, kişiliğin gelişmesi, çalışma hayatı, eğitim ve öğretim bakımından yararlı olarak kullanmayan gençlerde bu durum sıkıntı yaratmakta ve genci olumsuz tutum ve davranışlara itmektedir. Bu olumsuz davranışlar içinde alkol ve çeşitli uyuşturucu maddeleri kullanmak başta gelir. Bundan başka anne-baba geçimsizliği, anne ve babada alkolizm, anne ve babada duygusal dengesizlik, aşırı ve gereksiz baskı ve çocuklara karşı ilgisizlik de genci bu duruma yöneltmektedir. Alışkanlık, belirli bir etiyoloji göstermez, her ülkede, her çeşit insanda olabilir ve ülkelerin alışkanlık yapan ilaçları yasak eden kanunları ile ilgili olarak değişik şekiller verebilir.
Bu arada hekimlerin reçetelere de alışkanlık yapacağı bilinen maddeleri sık sık yazmaları ve hastanın kontrol edilmemesi alışkanlığa neden olmaktadır.Bugün birçoğumuz bazı ilaçları, özellikle ve sık olarak kullanmakta ve bunlara alışmaktayız.
Alışkanlık yapıcı ilaçları kullanma nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: a) Hastalık ve acı dindirme isteği. b) Doktor tedavisi. c) Duygusal şokları yok etme. d) Merak giderme. e) Alkolizmin tedavisi f) İntihar teşebbüsü. g) Sosyal baskılar. h) Hayal kırıklığının sonuçlandığı gerçeklerden kaçma. ı) Orijinal ve ilginç görünme isteği.
Bütün bu çeşitli zararların önlenmesi için günümüzde bazı önlemler alınmaktadır. Bu önlemler, hem ilaç alışkanlığının azaltılması için genel anlamda alınacak önlemler hem de alışan kişinin kurtulması için alınacak önlemler olarak ayrılabilir. Genel olarak alınacak önlemler çeşitlidir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1) Piyasadaki bütün ilaçları yetkili bir komisyonca gözden geçirmek, tedavi değeri azalmış, yerine yenileri çıkmış olan birçok ilacın satışını yasaklamak.
2) Ruhsal hastalıkların ve şikâyetlerin tedavisinde kullanılan ilaçların piyasadaki sayısını azaltmak.
3) İçinde sedatif, hipnotik, analjezik madde ve kodein bulunan ilaçların tedavi değerini kaybetmiş olanlarını piyasadan kaldırmak ve bunları piyasaya çıkaran firmaları sıkı bir şekilde denetlemek.
4) Reçetesiz ilaç satışını kesinlikle yasaklamak ve ilaç ruhsatı verirken çok titiz davranmak. Ancak bugün bazı ilaçlar hâlâ reçetesiz olarak satılmaktadırlar. Halbuki her ilaç sık sık kullanılırsa bağımlılık yapar.
5) Bu ilaçları yazan hekimler çok dikkatli olmalı, hastanın kişiliğini yakından tanımalı, hastada ilaç alışkınlığı ve tutkuya eğilim seziyorlarsa ilaçları kesmelidir. Nitekim hekimlik pratiği sırasında işlenen teknik hatalardan biri de alışkanlık yapan ilaçların yazılmasında gösterilen laubalilik sonucu olan zararlardan doğacak sorumluluktur.
6) Hekim ve toplum için ayrı düzeylerde ilaç alışkanlığından doğan zararları anlatacak öğretici, aydınlatıcı, uyarıcı konferanslar, toplantılar ve yayınlar düzenlenmelidir.
7) Alışkanlık ve tutku yayan maddelerin listesini hazırlamak, bu listede onların jenerik adı, çeşitli ülkelerde aldıkları isimler, kullanım yolları, tolerans psişik ve fizik bağımlılık şekilleri ve yoksunluk belirtileri hakkında özet bilgi vermek ve belirli süreler içinde bu tip listeleri yayınlamak gerekir.
İlaca alışkanlık en çok kişinin iradesiyle giderilebilecek bir durumdur ve bu alışkanlığı gidermeyi en çok alışan kişinin istemesi gerekir.