Gün geçmiyor ki sokak başı aç ve susuz yaşayan bir kedi ya da köpeğe rastlamayalım. Ben bu manzaraları gördükçe acıma duygum iyice su yüzüne çıkıyor.
Bu arada hayvan deneylerinde ne dereceye kadar onlara eziyet verilmeden çalışılıyor? Bu bağlamda gerek Türkiye’de gerekse dünyada bazı yönetmelikler de uygulanmakta ve her şey daha iyiye gitmektedir. Halen Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesinde vermekte olduğum dersler arasında hayvan deneyleri ve etik konusu da var. Bu bakımdan konuyu daha derinden incelemeye başladım.
Hayvan deneyleri ile ilgili olarak Dünya Tabipler Birliğinin “Biyomedikal Araştırmada Hayvan Kullanımı” adlı kararının önsözü ve bu konudaki etik ilkeler şu şekildedir:
“Biyomedikal Araştırmada Hayvan Kullanımı
Hong Kong, Eylül 1989, 41’inci Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulunda benimsenmiştir.
Önsöz
Biyomedikal araştırma toplumumuzdaki her bireyin sağlığı ve iyiliği için önemlidir. Biyomedikal araştırmadaki ilerlemeler tüm dünyada yaşamın kalitesini dramatik olarak yükseltmiş ve süresini uzatmıştır. Bununla birlikte bilim toplumunun kişi ve toplum sağlığını iyileştirmek için çabalarına devam etme yeteneği, biyomedikal araştırmalarda hayvanların kullanımını ortadan kaldırmaya yönelik bir hareket ile tehdit edilmektedir. Bu hareket toplum tutumlarının çok dışındaki görüşlerde olan ve taktikleri karmaşık lobi faaliyetlerinden, fon yükseltmeden, propaganda ve biyomedikal araştırma etkinlikleri ve bireysel bilim adamları üzerine şiddete dönük saldırı kampanyalarına kadar yanlış bilgilendirme şeklinde taktikleri olan radikal hayvan hakları aktivite grupları tarafından başlatılmaktadır.
Hayvan hakları konusundaki şiddet uluslararası düzeyde bilimsel toplumu olumsuz etkilemiştir. Bilimciler, araştırma kurumları ve üniversiteler hayvanların kullanımına bağlı olan önemli araştırma çabalarını değiştirmiş veya daha ciddi olarak sona erdirmiştir. Laboratuvarlar araştırma için ayrılan binlerce doları karmaşık güvenlik ekipmanını oluşturmak üzere harcamaya zorlanmıştır. Diğer şekilde biyomedikal araştırma kariyerine devam edebilecek gençler bakışlarını alternatif uzmanlıklara çevirmiştir.
Hayvanları ilgilendiren araştırmalar tüm kişilerin tıbbi bakımını artırmada gerekli iken araştırma hayvanlarının insanca muamele görmesinin kesin olarak sağlanması gerektiğini de anlıyoruz. Tüm araştırma personeli için uygun eğitim sunulmalı ve yeterli veteriner bakımı bulundurulmalıdır. Deneyler insan muamelesi, barındırma, bakım, muamele ve hayvanların taşınması konusundaki tüm kural veya düzenlemeye uymalıdır.
Dünya Tabipler Birliğibu nedenle aşağıdaki ilkeleri ortaya koymaktadır:
1. Biyomedikal araştırmada hayvan kullanımı tıbbın devamlı ilerlemesi için önemlidir.
2. Dünya Tabipler Birliği Helsinki Bildirgesi, insan denekleri ilgilendiren biyomedikal araştırmaların hayvan deneylerine dayanması gerektiğini, fakat aynı zamanda araştırma için kullanılan hayvanların haklarına saygı duyulması gerektiğini ifade eder.
3. Biyomedikal araştırmada kullanılan hayvanlara insanca muamele önemlidir.
4. Tüm araştırma etkinliklerinin hayvanlara insanca muamele için tüm yol gösterici prensiplere uyması gereklidir.
5. Tıp dernekleri biyomedikal araştırmada hayvanların uygun kullanımına karşı çıkan herhangi bir girişime direnmelidir, çünkü bu tip direniş hasta bakımına zarar verir.
6. Özgür konuşma hakkına karşı çıkılmaması gerekirken, hayvan hakları aktivistleri arasındaki anarşist bileşen suçlanmalıdır.
7. Bilim adamları ve ailelerinin tehditler, şiddet ve kişisel saldırılar kullanılarak zarar görmesi uluslararası düzeyde suç sayılmalıdır.
8. Uluslararası yasa zorlama tedbirleri yoluyla maksimum bir birleşik çaba bir terörist tabiatlı aktiviteden araştırmacıları ve araştırma faaliyetlerini korumak için gerçekleştirilmelidir.”
Görüldüğü gibi hayvanlara eziyet etmeden, herhangi bir acı duymadan insan sağlığı için
biyomedikal araştırmaların denenmesi en önemli dikkat edilecek etik özelliktir. Bu bağlamda Türkiye’de biyomedikal araştırmalar yapan kuruluşlar aldıkları kararlarla bu konuya titizlikle dikkat etmektedirler.