‘Amanın, aman aman, zamanın zaman zaman, bizim düğün ne zaman’…. İşlerimiz fıkra gibidir bizim. Herkes televizyonlarda seyretti. Sayın Sağlık Bakanımız başta olmak üzere, bilim kurulunun saygıdeğer üyeleri aşılarını bir güzel oldular. Aslında bakanımız, bu işlerin pek dışında kalmış. Duyduk ki, sayın bakanlar, Külliye çalışanları, sekreterler, korumalar, aşçılar dahil, bir azınlık grubu, çoktan aşılarını olmuşlar. Hatta onlara yapılan aşı, bizim Çin aşısı dediklerinden değil, Biontek-Pfizer’in geliştirdiği mRNA aşısıymış! Ben de, söylenenlerin yalancısıyım.
Rivayetler muhtelif kaynaklardan geliyor. Şimdiye kadar Külliye’den aşı konusunda bir yalanlama da gelmediğine göre, doğru olması kuvvetle muhtemel. Çünkü onlar, basın sözcüsü, bilgi işlem daire başkanlığı falan, her söylenene anında yanıt veriyorlar. Sanki rahatlamışlar gibi, aşı yaptırıp yaptırmadıkları konusunda hiç bir cevap yok. Besbelli, onlar aşılarını çoktan olmuşlar. Bu açıdan bakıldığında, sayın Sağlık Bakanı’mız Külliye’deki aşılamanın dışında mı bırakılmış? Hani aşı olduğu halde, aranızda, ‘o kendisine Çin aşısı yerine serum fizyolojik yaptırmıştır’ diyenler de olabilir. Münafıktır onlar. Yine de bana mantıklı gelmiyor. Günahını almayalım. Demek ki, Külliye’ye gelen Biontek aşısından, bir tek ona kalmamış. Neyse burası bizim konumuzun dışında.
Şimdi biz gelelim, vatandaşın aşı işine. Aşı öncelikle sağlık çalışanlarına yapılmaya başlandı, ki doğru olanı da budur. Ülkemizde sağlık çalışanı sayıları, ne kadardır? Bunu sadece doktor ve hemşireler olarak düşünmemek lazım. Tüm sağlık çalışanlarını işin içine kattığımızda, diş hekimleri, eczacılar, eczane çalışanları, sağlık teknisyenleri, laborantlar, özel, resmi laboratuarlarda çalışanlar, hastane memurları, sekreterler, 112 görevlileri, paramedikler, hastabakıcılar, temizlik görevlileri, muayenehene ve yemekhane çalışanlarını hatta çamaşırhane, gasilhane görevlileri, imamlar, güvenlik, santral görevlilerini bile saymamız gerekiyor. Burada sağlıkçıların aileleri de aşılanacak mı, orası da belli değil. Ailede, tek başına bir kişinin aşı olması yeterli olacak mı?
Toplandığında toplam sağlıkçı sayısı, eski tabirle ‘neye baliğ oluyor’? Kimine gore bir milyon, başkalarına gore bir buçuk milyon ediyormuş. Aşıyı, iki dozda yapmak gerekiyor. Gelen şu kadarcık aşı, ancak onlara yetecek gibi görünüyor.
Aşı geldi aşı geldi diye ortalığı birbirine kattıkları, topu topu üç milon aşı. O da ancak sağlıkçılara yetecek kadar. Doğrusu, ‘dişimizin kovuğunda kalacak kadar aşı varmış’. Doyumluk değil, tadımlık yani. Eskiden, biz çocuklar olayları çok abarttığımızda büyüklerimiz, ‘dümbürdüdük etmeyin’ diye ikaz ederlerdi. Onun gibi işte.
Yeni aşı için sipariş verildi mi, ikinci grup aşılar ne zaman gelecek? Her parti aşı geldiğinde onbeş günlük bir inceleme süresi de var. Gelecek ikinci parti aşı, şubat ortalarında gelse bile, vatandaşın aşılanmasına, ancak mart ayında başlanacak gibi görünüyor.
Vatandaş bu, her zaman ve her yerde, kimi görse sorar. Sormaya da hakkı vardır. Konya’da tarlayı sürenden, İstanbul’da otobüs, dolmuş kuyruğunda bekleyene, Kardeniz’de takasıyla hamsiye çıkandan, narenciye toplayanına, internet çekmediği için derse girebilmek uğruna karda kışta tepelere tırmanan öğrencilere, ovalardan yaylalara davar güdenden, Adana’daki pamuk işçisine, evinden yurdundan ayrı, teçhizatıyla dimdik sınır bekleyenlere, inşaatlarda çalışmak uğruna konteynerlerde kalanlardan, çöpten yiyecek toplayanlara kadar, herkesin sormaya da öğrenmeye de hakkı var. Evet, herkesin bilmeye hakkı var. Türkümüzde, ‘Bizim düğün ne zaman’ dedikleri gibi, bizim aşı ne zaman diye vatandaşımız soruyor.
Herkes sorunca, ben de sorarım, Türküm, doğruyum, çalışkanım, 65 yaş üstü emekli sağlıkçıyım, bana aşı ne zaman? Anlamadınız sanırım, ya da ben iyi anlatamadım gibi. En iyisi, bir kez de sanatçılarımızın yerel ağzıyla soralım, ellere var da biz yok mi? (Grup Vitamin). Not, yazıyı sabah yazmıştım, akşam bir de ne göreyim. Sayın Cumhurbaşkanımız da aşısını oluyor. Ne diyelim, ‘milletimize hayırlı olsun’. Münafıklar utansın.
1 yorum
Utanmayanların vicdansızların devri hocam kaleminize sağlık