Başlıktan ilk anda, Cem Behar’ın Kadim ile Cedid Arasında bir köprü olduğu anlaşılıyor değil mi? Evet, ilk anlamda onu demek istemedim, fakat sonra başlığın bu hali hoşuma gitti.
Kadim ile Cedid Arasında: Yeni Yayın
Konumuz Cem Behar’ın yeni çıkan kitabını tanıtım olacaktır. Adı: Kadim ile Cedid Arasında. Başlığın hemen altında daha açıklayıcı bir alt başlık yer almaktadır: III.Selim Döneminde Bir Mevlevi Şeyhi Abdülbaki Nasır Dede’nin Musiki Yazmaları. Yapı Kredi Yayınlarından çıktı.
Elimizdeki yeni kitapta Abdülbaki Nasır Dede hakkında neler var: Birinci bölümde: Biyografisi, Ney metodu, Tedkik u Tahkik ve Tahririyenin kaynakları, Makamlar ve terkipler anlayışı, Nota yazısı, Tarih dilimleri. İkinci bölümde: Yönetim ve Nasır Dede, Müzik teorisinde nazariye ve ameliye, Hangisi önceliklidir, Musikide Cedid konusu III.Selim Ekolü ile ikinci bölüm biter.
Neler İşleniyor
Kitapta işlenen konular, problemlerin özetlenmesini sağlayan ana başlıklara bakıp sadece bu kadar diyemiyoruz elbette. Satır aralarında müzik tarihinin bir çok problemine değinerek kendince kanaatlerini ifade eder. Kitap sadece ana konusu olan Nasır Dede veya III.Selim ile ilgili değildir. Başlıktaki gibi, Müzik tarihindeki Kadim Döneme değil ise de, Nasır Dede’nin kullandığı anlamda Kadim’e uzanan bir yönü vardır. Müzik tarihiyle ilgilenen tarihçilerin de ilgisini çekecektir. Ancak kitabı ayrıntılı anlatacak kadar uzun yerimiz yok. Kitabın sonunda ek olarak Nafiz Paşa, 1242 yazmasının tam basımı var (s.305-444). Gayet okunaklı bir basım olması Osmanlı Türkçesi bilenler, öğrenmek isteyenler, eğitimini verenler açısından önemlidir.
Önceki Çalışmalara Değinmek
Behar, kitabının önsözünde Dr.Fatma Adile Başer’den başlayarak, Nasır Dede ve eserleri hakkında yapılan önemli akademik çalışmalara değinir. 1988-2009 yılı arasında, yani 21 yıl boyunca, daha önce yapılan çalışmalara haksızlık yapmamak için çaba sarfeder. Bu çalışmaları değerli bulmakla beraber, daha ileri seviyede derinlikli okuma gerektiğinden başlayarak, 2009 yılından 13 yıl sonra 2022 yılında, niçin böyle bir çalışma yapma ihtiyacı hissettiğinin sebeplerini sıralar. Bu sebeplerin ayrıntılarını kitaptan okumanızı tavsiye ederiz. Her cümle, Covid-19 süreci boyunca uzun uzun düşünüldüğünü gösteriyor. Fakat her cümlesinin mutlak doğruya işaret ettiğini elbette kastetmiyorum.
Akıcı Uslupla Yazım
Bazen kendi fikirlerimi ve bulgularımı bile Cem Behar’ın kaleminden okuyunca zevk aldığımı itiraf edeyim. Bu kitabı okurken de haklı yada haksız, abartılı ya da abartısız, doğru ya da yanlış bulduğum eleştirilerinden de aynı zevki duydum, aynı zevkle okudum. Yazısında nadiren sıkıcılık derecesinde tekrarlara rastlasam bile, her zaman akıcı bir yazı dili ve üslubu kullanıyor. Bunda yazılarını yazarken akademik endişe duymamasının önemli bir rolü var elbette. Eleştirileri de genellikle o yönde. Nitekim yazar, hata ve noksanlığın sorumluluğunun kime ait olduğunu bir cümleyle kabul eder, her kes gibi. Yeni yayına çıkan ve okumaktan heyecan duyduğum bu kitap, okunması gereken, müzik tarihi içinde önemli bir yeri olan Abdülbaki Nasır Dede’nin müzik anlayışına ve dönemine farklı bakış açıları getirmekte olan bir kitaptır. Klasik Türk Musiki Dönemi’ndeki değişimi, yeniliği, geleneği koruyarak yenilenmesini masaya yatırmaktadır. Diğer araştırmalar gibi bu kitap da Müzik tarihinin Çoklu Sanat Döneminden Klasik Türk Musikisi Dönemini okuma ve değerlendirme çabasıdır.
Farklı Bakışla Farklı Sonuçlar
Kitapta önemli gördüğüm pek çok tespit var. Bilinenlere farklı bir bakış ve elbette farklı tahminler. Bazen zorlama da olsa, bazen ikna edici, bazen havada kalmış gibi duran tespitler var. Şüphesiz kesin bilginin olmadığı yerde yeni bir dünya kurgulanabilir. Ben önemli gördüğüm bir-iki hususu dikkatlere sunmakla yetineceğim.
Abdülbaki Nasır Dede, bu eserleri yazmaya memur muydu değil miydi?
Abdülbaki Nasır Dede, diğer müzisyenleri tanıyor muydu, tanımıyor muydu?
Seyyid Ahmed Ağa üzerinden kurgusunu yapan yazarın bu eserinde, dikkatle okunacak, düşündürecek, tartışılacak pek çok konu var. Farklı bakışla farklı sonuçlar görülüyor.
Müzik Tarihine Doğru
Bu tür kitapların, bir gün tamamı yazılacak olan, Rauf Yekta Bey’in yarım kalan Şark Musikisi Tarihi’ne veya Türk müziği tarihine veya Orta Doğu müzik tarihine koşar adım katkısı vardır. Müzik tarihi derslerinde anlatacağımız yeni bir şeyler olsun, yeni bilgilerimiz olsun diyorsanız bu kitabı okumalısınız. Her yazar, öğretmen, yada bir akademisyen, Kadim ve Cedid Arasında bir köprü inşa eden memurdur (görevlendirilmiştir veya kendine iş edinmiştir), kitaplar ise bu köprünün somut halidir. Cem Behar da Kadim ve Cedid Arasında adlı kitabıyla somut köprülerinden yenisini ortaya koymuştur. Ayrıca YKY’nin katıldığım toplantısında kitabın tanıtımını yapan Nurinisa Eroğlu’yu, döneme örnek müzikleri çalan değerli müzisyenleri, solist Güzin Değişmez’i verdikleri harika konseri dinlemek ayrı bir zevkti, tebrik ederim. Yapı Kredi Yayınları yöneticilerini, yayınladıkları 6000.ci kitabın Türk musikisi ile ilgili olması açısından da ayrıca anlamlı buluyorum, tebrik ederim.
Osmanlı/Türk Müziği geleneğini bilen Cem Behar üstadı, Kadim ve Cedid Arasında (2022, YKY) adlı kitabından dolayı tebrik ederim. Okuyuculara kitabı okurken, kitabı yazanın da özenle yapmaya çalıştığı gibi, dikkatlice ve eleştirel gözle okumaları halinde, çok güzel bilgi ve bakış açıları yakalayacaklarına garanti ederim.