Değerli meslektaşlarım: bu yazımda çeviri kitaplardan söz etmek istiyorum. Tıp alanında zaman zaman çeviri yapıtlara da rastlıyoruz.
Çeviri kitap nasıl oluyor? Önce çevirisini yapacağınız kitap belirlenir. Daha sonra bir yayınevi bulunarak, konu yayınevi yöneticileriyle enine boyuna tartışılır. Eğer yayınevi bu çeviriden kazancı olacağına inanırsa size onay verir. Çevirmeyi düşündüğünüz kitap ülkemizde çok bilinen bir kitap olmalı, satılacağından emin olunmalıdır. Günümüzde daha çok Amerikan kitaplarının çevrileri yapılıyor.
Diyelim bu yıl “Cell Biology” adlı kitabı çevirmeye karar verdiniz. Yabancı kitaplar genelde 4-5 yılda bir yeni baskı yaparlar. Özgün kitap 1998-2002 yılları arasında basılmıştır. Yayıneviyle yazışmalara başlarsınız. Başvurunuza bazen cevap bile vermezler. Verirlerse, bazı soruları yanıtlamanızı isterler. Karşılıklı mektuplar sonunda, diyelim ki yayınevi çeviriye olumlu bakıyor. Sizden dolar bazında peşin para isterler. Parayı yatırdıktan sonra en az bir buçuk yılda çeviriyi tamamlamanızı isterler. Kitaptaki orijinal fotoğrafların filmlerini isterseniz, ayrıca para talep ederler. Hesaplandığında film parası kitap çevirisinin çok daha fazlasına gelir. Çaresiz orijinal kitaptan fotoğraf çekersiniz, o zamanda baskı kalitesi düşer. Daha da ötesi orijinal kitapta basılmış bir fotoğraf veya şekil, başka bir yerden özel izinle alınmışsa, çeviri yapanlarında aynı izni almaları gerekir. Çoğunlukla buna uyulmuyor. Şimdiye kadar pek sorun çıktığı duyulmadı. Ancak yine de hukuksal bir sorun oluşturabilir.
Konuları dağıtırsınız. Kimi konusunu beğenmez. Kimi çeviriye hepten katılmak istemez, haber verir “ben yokum” diye. Kimi haber bile verme zahmetine katlanmaz. Tüm çeviriler gelmeye başladığında yani altı-sekiz ay sonra öğrenirsiniz “ben yokum” dediğini. Çaresiz nazınızın geçeceği yeni bir arkadaşa verirsiniz. Kimi yazılar postada kaybolur. Kimi para bile ister. Yirmi otuz sayfalık çeviri için, bizden para talep edenler bile olmuştur. Bu işler en az bir yıl alır. Dizgi, baskı işleri derken bir çeviri kitap bir buçuk iki yılda ancak tamamlanır.
Bir çeviri izni genelde bir yılda alınıyor. Siz çeviriye başladığınızda, orijinal kitap, en az birkaç yıllık olmuştur. Çeviri sürecide bir buçuk-iki yıl derken, üç-dört yıl geçer. Birde bakarsınız orijinal kitap, yeni bir baskı daha yapmış. Sizin kitap eski baskının çevirisi olduğundan güncelliğini kaybeder. Satışlar düşer. Bu nedenle büyük bir hevesle yaptığınız çeviri nedeniyle, demoralize olursunuz. Ben şahsen elimde orijinali varken çeviriyi alıp da okumam. Ancak orijinali Fransızca, Almanca Japonca gibi bilmediğim bir dilden çeviriyse, ancak o zaman alır okurum.
İlk çevirileri, 19. yüzyılda, ve 20. yüzyılın başlarında en çok Amerikalı ve Japonlar yapmışlar. Hem de hiç para pul ödemeden. Sonra işler tersine dönüp, kendilerinden çeviriler yapıldıkça, çeviri eserler için engelleyici yasalar çıkartmışlar.
Eğer belli konularda bilgi birikimi ve kitap yazacak kişi yoksa, pekala çeviri yapılabilir. Ancak tıpta hemen her konuda, ülkemizde belirli bilgi birikimi ve kitap yazacak kişiler vardır. Bu nedenle çeviri kitaplar yerine telif eserler basılmalıdır.
Ben ve arkadaşlarım, 1994Õten başlayarak şimdiye kadar tıp alanında, toplam sekiz bilimsel kitap yayınladık. Dört, klasik tıp kitabının çevirisini yaptık. Çevirilerin çoğunda, orijinallerinin yeni baskıları kısa sürede çıktılar. Çok zorunlu olmadıkça artık çeviri eser çıkartmıyoruz. Zaten çeviri yapan arkadaşlarımız, aynı zamanda kitaplarımızın da yazarları.
Çeviri yapmak işin kolayına kaçmaktır. Bu bakımdan, telif eser çıkartmak bizce daha önemli. Yeni baskısını çıkarana kadar, kitabınızın güncelliği hep devam eder. Hem, çeviriyi bir kere yaparsınız. Telif kitabın ise belirli aralıklarla yeni baskılarının çıkarılması gerekir. Bu da editör ve yazarlar için yeni bir yüktür. Bu yükten kaçamayız, kaçmamalıyız, zira bu bir sorumluluktur. Telif eserin, yeni çıkan her baskısı, kitabın güncel kalmasını, ve yayın hayatında sürekli olmasını sağlar. Hem ne derler “Taklitler aslını yaşatır”. Yayıncılığa soyunanlar, işin başından itibaren, ister çeviri ister telif eser olsun, bu sorumluluğun bilincinde olmalıdırlar.
Saygılarımla.
18
önceki yazı