Eski kovboy filmlerinden biliriz. At çalanı, anında asarlar. Bizde de “at, avrat, silah…” diye benzer deyişler vardır. Şimdilerde ise araba çalmak moda oldu. Gezmek için, hatta suç işlemek için bile önce araba çalıyorlar. Mobese kamerası tespit ederse, araba sahibinin şansı varsa bulunuyor. Yoksa vay haline. Çalınmaları önlemek için bazı fabrikalar, arabanın gizli bir yerine GPS cihazı yerleştirmeye başlamışlar. Böylece arabanın değil çalınması, nerede olduğu bile öğreniliyormuş.
Günümüz dünyasına, “kart devri” adı verilse yeridir. Tomar tomar bankamatik kartı, kredi kartları, süpermarket, giyim, ayakkabı, benzinlik, kitapçı, yayınevi, iş yerine, apartmana, otoparka, kulüplere giriş kartları, kimlik, ehliyet derken, hepimiz çantalarımızda, ceplerimizde, tomarla kart taşır olduk.
Bu iş böyle gider, diyenler aldanırlar. Gün gelecek bu kartlardan, sadece bir tanesi kalacak. Kimlik kartı hepsinin yerine geçecek. Orada kart sahibinin, tüm bilgileri olacak, hangi banka kredi kartın var, nerelere girişte önceliğin var, ehliyetinin olup olmadığı, trafikle ilgili cezaların, vergi borcu olup olmadığı, kart okuyucuya gösterildiğinde anında internet ortamında bilgisayarda ortaya çıkacak.
Olası yararlarını bugün bile sıralamakta zorlanıyoruz. Olaya sağlık açısından bakarsak, kan grubu, alerjisi olup olmadığı, son zamanlarda geçirdiği hastalıklar, buna benzer pek çok bilgi, ilgili sayfalar açıldığında kolayca görülecek.
Okullarda bilgisayarlı eğitim, e-karne uygulaması başladı bile. Hatta geleneksel kara tahtalarımız bile, giderek bilgisayar ekranı haline geliyor. Sınav sonuçları, sanal ortamda öğrencinin, velisinin görebilmesine olanak veriyor.
İşler böyle devam edegelsin, çok yakın bir gelecekte, şimdilerde kuşlarda ve diğer yaban hayvanlarında denenen çip sistemi insana da pekala uygulanabilir hale gelecektir. Bebeklere doğar doğmaz, cilt altına yerleştirilecek olan bir mikroçip, kimlik, kredi kartı, aklınıza gelebilecek pek çok kartın yerine geçecektir.
Eskiden, bir işe ya da okula girebilmek için, bir dizi belgenin hazırlanması istenerdi. Diploma, ikametgah ilmühaberi, nüfus cüzdanı sureti, savcılık iyi hal kâğıdı, askerlik tecil ya da terhis belgesi, aşı kâğıdı vs. şimdi bile, çoğuna gerek duyulmuyor.
Çipli yaşamda, sağlığınız için kontrola gitmemişseniz, hem sizi hem de sağlık sistemini uyaracak düzenek olacak. Diyabetiniz var ve o gün yemeği fazla kaçırdıysanız ilaç dozunu otomatik olarak size bildirecek. Ya da araç kullanma alkol sınırını aştıysanız, aracınıza binseniz bile arabanızı çalıştıramayacaksınız.
Bu sayede, insanların yapıları, davranışları, yasal veya illegal işleri anında merkezden görülecek. Boş konuşmak, palavra atmak, hatta yalan söylemek bile anında ortaya çıkıverecektir.
Şimdi bile pek çok olay uydu sistemiyle çözülüyorsa, bugün hayal bile edemediğimiz pek çok gelişme, yarın kolaylıkla uygulama alanına girebilecektir.
İşte, düzgün çalışanı, kaytaranı, dersine çalışanı, dalga geçeni, evinden, okulundan kaçanı, cami avlusuna terk edileni, terör kampına gideni ekranlarda görmek, takip etmek çok kolay olacaktır.
Böylece suç oranları da azalacak, suça eğilimi olanlar, giderek yeni suçlar aramaya yönelecektir.
Hastalar, hastalıklar, hatta salgınlar daha kolay ve daha erken tespit edilip, erken tedaviyle, hem zaman hem de maddi kaybın önüne geçilecektir.
Çipli yaşamın belki en eleştirilecek yanı, özel yaşama olan kısıtlamaları olacaktır. Eh, bu kadar gelişmenin bazı sıkıntılarını da beklemek lazım.