Covid-19 pandemisi tüm dünyayı etkileyen, sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları ile karşımıza çıkan acil sağlık sorunudur. Pandeminin ilk günlerinden beri, virüsün akciğerde oluşturduğu hasar, damarlarda pıhtılaşma ve solunum yetmezliği nedeniyle hastalar yaşamını kaybetmektedir. Maalesef Covid-19 sadece akciğerlerde değil, kalp kası inflamasyonuna (myokardit) neden olarak kalpte de hasar yaratmaktadır.
Covid-19 enfeksiyonuna bağlı yatarak tedavi edilen hastaların %20-30’unda miyokardit gelişmekte olup bu grup hastada kalp damar sistemi hastalığı ve ölüm oranı yüksektir. Ateş, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi belirtiler hafif seyirli miyokardite ikincil görülebilmektedir. Ağır seyreden miyokardit olgularında ise kalp ritminde bozulma, sol ventrikülde kasılma kusuru, kalp yetmezliği ve kardiyojenik şok gelişmektedir. Kan tetkikinde CRP, Troponin, CK-MB, BNP yüksekliği ve EKG anormallikleri de eşlik etmektedir.
Miyokarditin oluşma nedeni hem direkt virüs hasarı hem de hastanın vücudunun verdiği immün yanıttır. Miyokard hasarı yanı sıra, kalp zarının inflamasyonu ve miyokardda oluşan skar dokusu da ritm bozukluklarını tetiklemektedir. Önceden klinik bulgu vermeyen koroner arter hastalığı olan vakalarda sepsis ile beraber kalp kasında artan oksijen ihtiyacı iskemiyi tetiklemektedir. Ek olarak, Covid-19 enfeksiyonunda, sepsise ve strese bağlı kalp kası tutulumu ve kasılma kusurları gelişimi de bildirilmiştir.
Covid-19, büyük oranda kalp ve damar sistemini de etkilemektedir. Bu amaçla, görüntülemede Bilgisayarlı Tomografi Koroner Anjiografiyi kullanmaktayız. Kol veninden kontrast madde verilerek bilgisayarlı tomografi cihazında gerçekleştirilen radyolojik yöntemle, epikardial koroner arterlerde tıkayıcı lezyon olup olmadığı saniyeler içinde ortaya konulabilmektedir. Koroner damarların 3-boyutlu rekonstrüksiyonu ve çok düzlemli görüntüler üzerinden myokardın kasılması, kalp boşluklarının ve perikardın değerlendirilmesi de eşzamanlı yapılmaktadır.
Miyokarditin tanısında Kardiyak Magnetik Rezonans Görüntüleme (Kardiyak MRG) yöntemi önemli bir yere sahiptir. Miyokardda ödem, kan akımı artışı, geri dönüşsüz hasar ve skar, Kardiyak MRG ile netlikle değerlendirilebilmektedir. Yanı sıra, kalbin sistolik ve diastolik fonksiyonları ve olası kalp zarı inflamasyonu da elde olunan görüntüler üzerinden yorumlanmakta, kantifikasyon yapılmaktadır.
Almanya’da yapılan çalışmada, PCR testi pozitif ancak kardiyak tutulum lehine herhangi bir klinik belirtisi olmayan hastaların 2/3’ünde kardiyak MRG’de anormal bulgular saptanmıştır. Bu grup hastaların bazılarındaki nefes darlığı belirtisi öncelikle akciğer tutulumuyla ilişkilendirilmiş, kalp tutulumu düşünülmemiştir. Ancak nefes darlığı geçmeyince kardiyak inceleme yapılmıştır. Halen Covid-19 enfeksiyonunu ayakta ve hafif atlatan hastalar kardiyak açıdan rutin radyolojik incelemeden geçmemektedir. Miyokardda akut inflamasyonun kardiyak fonksiyon üzerine uzun dönem etkileri net olarak bilinmemektedir. Covid-19‘a bağlı kardiyak injury gelişen hastaların iyileşme döneminde tarama amaçlı kardiyak görüntüleme yapılması gerektiği literatürde bildirilmiştir.
Covid-19 tutulumu açısından bilgisayarlı tomografi anjiografi ve kardiyak MRG, kardiyovasküler radyologlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Kardiyovasküler görüntüleme, radyolojinin özel bir alanı olup deneyim ve tecrübe gerektirmektedir.
Hekimler olarak oldukça zor ve riskli şu günlerde, Covid-19 hastalarının hem akciğer hem de kardiyak tutulumunun tanısında radyologlara büyük görev düşmektedir. Hastanelerde özveri ile var gücüyle çalışan tüm hekim arkadaşlarıma bu uzun soluklu mücadelede güç ve sabır diliyorum.