11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edildiğinden beri arkadaşlarımızla bir araya gelemiyoruz. İnsanlık olarak bugüne kadar geçen zaman süresince yalnızlık sarmalı içindeyiz. Şarkıda söylendiği gibi “Demir attık yalnızlığa”.
Bir taraftan yalnızlık duygusuyla baş etmeye çalışırken diğer taraftan farklı uğraşlar edinerek oyalanmaya ve zaman geçirmeye çalışıyoruz. Kalabalıklara girilmemesi gerektiğinden her türlü sosyal faaliyetin askıda olduğu bu günlerde insanoğlu psikolojik, sosyolojik ve üstüne bir de ekonomik sorunlarla boğuşmaya devam ediyor.
Peki, bugünkü ortamda insanlarda F vitamini ne durumda? Bazı platformlarda belirtmiş olduğum gibi F vitamini arkadaşlık vitaminidir ve İngilizce Friendship kelimesinden kökenini alır ve bu vitamin düzeyleri sosyal izolasyon durumlarında azalır.
Bir araştırmada iki hafta boyunca izole ortamda tutulan farelerin daha sonra bir araya geldikleri farelere karşı saldırgan, inatçı, korkak davranışlar sergilediği ve tehdit edici uyaranlara karşı aşırı tepki verdiği gözlenmiştir. Yani uzun süre izole halde tutulmuş farelerde pek çok davranışsal değişiklikler görülmüştür.
Aynı ekibin meyve sinekleriyle yaptığı çalışmalarda, izolasyon durumunda beyinlerinde taşikinin adlı bir nörokimyasal madde izole edilmiş ve bunun meyve sineklerindeki saldırganlığın artışında rol oynadığı tespit edilmiştir. Taşikinin bir nöropeptid yani belirli sinir hücrelerinden salınan kısa bir protein molekülü olup başka sinir hücrelerindeki özel reseptörlere (almaçlara) bağlanarak, bağlandığı sinir hücrelerinin fizyolojik özelliklerini değiştirmektedir. (Bilim ve Teknik, Ağustos 2018)
O halde toplumda son aylarda intihar, aile içi şiddet ve sebepsiz cinayetlerin çoğalmasının birçok sebebi sayılabilir ancak burada F vitamin yoksunluğu yani arkadaşsızlık üstü örtülü bir etken olarak akılda tutulmalıdır. Arkadaşlarımıza yeniden kavuşmanın, muhabbet etmenin, çay-kahve yudumlamanın özlemi ile dilerim ki Covid-19 virüsüne karşı hızlıca toplumsal bağışıklık sağlanır. Aşı bunun en önemli adımıdır.
Şimdi umutla “Bu da geçer Ya Hû!” diyelim.
2 yorum
İlginç bir noktaya değinmişsiniz. Teşekkürler. Ülkemizde başta, sağlıkçılar olmak üzere, herkesin F vitamininin yüksek olmasını dilerim.
Bizim türümüzün sorunu da bu…saldırganlık…100 bin yıldır bizim dışımızdaki tüm cinslere ve türlere saldırdık…üredikçe üredik….kendimizi kutsadık…kutsadıkça daha da yayıldık…güzelim dünyamızı yaşanmaz hale getirdik…SARS-CoV-2 doğanın bir isyanı, mesajı…belki fren yaparız diye son bir çabası…F vitamininin gerçek anlamının anlatımı…Friendship…ama dünyanın canlı cansız tüm varlıklarıyla…