Kardeşim, korona illeti yüzünden sokağa çıkıp arkadaşlarıyla top oynayamamaktan, anneannemin, günde bilmem kaç kez? Ellerini yıka! Tembihlerinden bıkmış, sebepli sebepsiz mızmızlanıyor, ağlıyordu. Baharla coşan çiçeklerin kokusu, kuşların cıvıltısı biz çocukları parka, sokağa çağırıyordu. Anneannem, koltuğunun altına topu kıstırıp kapıya yönelen erkek kardeşimi görünce, kaşlarını çatarak “kaç defa söyleyeceğim bu illetin kökü kazınıncaya kadar sokağa çıkmak, arkadaşla oyun yasak!” Başını iki yana sallayıp tespihini çekerken bize de ezberlettiği ‘La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim’i mırıldanıp sabır bardağını taşırmamağa çalışarak “Anneniz de her gün hastaneden arayıp tembihliyor, ” dedi…
Kardeşim, sokağa çıkmayı yine başaramamıştı. Topa öfkeyle öyle bir tekme attı ki; seken top havalandı, anneannemin tepesinden geçerken tereddüt eder gibi durdu, anneannem kardeşime “yasak!” diye bağırınca da yasağı delmeye karar verdi ve havalansın diye açık bırakılan pencereden dışarıya, sokağa ‘pat!’ diye düştü. Oyuna koşan çocuklar gibi boş sokakta, yokuş aşağı zıplaya zıplaya, döne döne gözden kayboldu. Anneannem, bıyık altından gülerek “Topa yasak yok!” dedi…
Salya sümük tepinen “Ben annemi istiyorum, ben topumu istiyorum!” diyen kardeşimi anneannem, kucağına aldı, öptü, ninni söyler gibi dua ederek kucağında salladı. Anneannemin gülyağı kokan göğsüne yumulan kardeşim sakinleşince ”Anneanneciğim, Allah bizim dualarımızı duyuyor mu?” diye sordu. Anneannem kardeşime daha sıkı sarılıp duasına sesli devam ederken başını salladı.” Öyleyse, dualarında ona söyle; bu illet, bizim sokağımıza gelmesin .”
Annemle görüşemediğimiz gecelerin sayısı arttıkça-anneannemin odamıza uğrayıp dualı, öpücüklü hayırlı gecelerinden sonra kardeşim, benim yatağıma gelir oldu. Her gece olduğu gibi bu gece de annemizin bizim için uydurduğu ‘iyilik perisi’ masalını anlatmamı istedi. Bitiremeden birbirimize sarılarak uykuya daldık. Rüyamda annemi görüyorum, bana ‘çok hastamız var. Onlara bakmaktan size bakamıyorum, ama onlar iyileşince de sizi görmüş gibi seviniyorum,’ diyordu. Tam ona sarılacaktım ki, kardeşimin anne, anne! diye ağlaması ile uyandım. Zihnimden ‘annem bize de bakmalı, bakmalı,’ diye tekrarlıyordum…
Komşumuz Adile nine, korona olmuş, evinde tutuluyordu. Zaman zaman annem gibi giyinmiş sağlıkçılar evine girip çıkıyorlardı. Anneannem, onun evine bakan pencereyi kapattı ve “Sakın açmayın! Bu meret havadan geliyor,” diyerek bizi de sıkı sıkı tembihledi… Anneannem, öğle namazı arkasından üç defa Yasin okur. Bu, benim iyilik perisi görevim için yeterli zamandı. Zavallı Adile ninenin yanında ne kızı ne de torunu vardı. Anneannem, Adile ninenin de çok sevdiği patatesli gül böreğinden yapmıştı. Komşulara verilecek öteberi için biriktirdiğimiz naylon kutu içine birkaç tane koyarak sessizce evden çıktım. Adile nine pek sevindi, böreklerin hepsini iştahla bitirdi. Ayrılırken; “Gelen sağlıkçılara benim buraya geldiğimi sakın söylemeyin, yoksa anneannem size yemek gönderemez,” dedim… Adile nineye bir defa daha gittim. Yorgun görünüyordu, bana “Kızım ağzımın tadı yok, iştahım da yok, herhalde yuttuğum bir avuç ilaçtan,” dedi. Gülümseyerek yanına oturdum.” Adile nineciğim, iyileşmek için yemelisiniz. Anneannem bu yemeği sizin için yaptı, yemezseniz çok gücenir.”
Bu gece kardeşime ’iyilik perisi’ masalını anlatamayacak kadar yorgundum, her yerim ağrıyordu… Rüyamda annemi görüyorum… Yüzümü okşayarak ”Nasılsın Gülperi?”diyor. “Anneciğim, gözün neden mavi? Bana hep Peri derdin. ” Annem kayboluverdi… Anne anne! Gözlerimi açtım. Maskeli, tulumlu sağlıkçılar ve gözü yaşlı anneannem. Nefesimi zor almama rağmen gülümseyerek heyecanla sordum; “Beni annemin hastanesine götürüyorsunuz değil mi?”
Her yer bembeyaz ve sis içinde… Hışırtılı sesler, beyazlar içinde uçar gibi yürüyen maskeli melekler. Aralarında hangi melek, annem acaba? Seçemiyorum, hanginiz annemsiniz? Diye sormak istiyorum, ama sesim çıkmıyor. Üzerime eğilmiş iki melek, birisini tanıyorum sanki, sevgiyle bakan maviş gözler, “Gülperi’miz bu gün nasıl, bakalım?” diyor…
Benden sonra bitişik yatağa eğiliyorlar. “Canım arkadaşım, kızın Gülperi yanı başında yatıyor. Allah aşkına gözlerini aç! Ona da bak, iyileştir!” Anneciğim hastalara bakmaktan çok yorulduğu için yanı başımda uyuyor olmalı. Maviş gözlü melek, onu benim için uyandırmağa çalışıyor sanki. Sonra diğer melek, mavişe “Bana yardım et, karyolasını kızınınkine yaklaştıralım,” diyor. “Neden ki? ”
Ayrı yataklarda da olsa annemin yanındaydım. Eskisi gibi el ele birlikte uyuyoruz…
Yağmur buğusu camdan bakıyor gibiyim. Anneciğimin elinin eskisi kadar sıcak olmadığını hissediyorum, sıkıca da tutmuyor…Anneciğim çok yorgun, derin uykuda, eli de battaniyesinin dışında, üşümüş diye düşünüyorum. Ama neden bütün melekler koşuşuyordu? Öğretmenimin verdiği ödev aklıma geldi; ‘ölü gibi uyumak’ yok yok ‘uyur gibi ölmek’ hangi deyimdi öğretmenimin açıklayın, dediği? Zihnimde donmuş kelimeler gözüme, ciğerime ok gibi saplanıyordu. Allah’ım anneannemin dualarını kabul et! Annem uyansın!
Bir el sıkış hissettim ya da bana öyle geldi. Anneciğim ”Canım Peri’m ben cennete uçuyorum, sen burada kardeşinin iyilik perisi olarak kalmalısın,” dedi. Elini çeker-ler-ken havada gülücüğü asılı kaldı. Koşuşmalar dondu… Hıçkırıklar hışırtılı soluklara karıştı.
14 yorum
Çok etkileyici bir yazı olmuş. duygular ve yaşananlar ancak bu kadar çarpıcı olarak anlatılabilirdi.
Makalede pandemi döneminde, biyo-psikososyal, kültürel ve ekonomik yönden çok karmaşık bir süreç içinde yaşanan durumların; özellikle sağlık çalışanı bir annenin çocuğunun dünyasından öyküselleştirilerek anlatılması muhteşem olmuş. Stres ve kaygı nedeniyle çocuğun yaşadıkları ve hissettikleri akıcı bir dille kaleme alınmış. Makale ayrıca, pandemi sürecinde yaşanan durumların, gelecekte dünyamıza yön verecek çocuklarımız üzerindeki etkilerini ve neler yapılması gerektiğini de düşündürtmektedir. Elinize emeğinize sağlık.
Geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın, pandemi sürecinde yaşadığı duygu ve düşüncelerin, öyküselleştirilerek aktarılması muhteşem. Pandeminin gelecekte çocuklarda bırakacağı etkileri ve neler yapılması gerektiğini düşündürtmesi ise çok etkileyici. Emeğinize sağlık
Prof . Dr Nesrin Asti’nin “Covid-19 da saglik calisanin cocugu olmak “ Yasadigimiz donemdeki saglik calisani cocugu olma , ailesi olma deneyimini cok guzel bir dille , duyarlilik , hassasiyet ile anlatmis . Yazi hassaiyet ile ve ince espirili bir sekilde hastaliktan duyulan , korku
gibi duygularla ilgili gerek gunluk ev yasamin da , gerekse profesyoneller arasinda kullanilan basa cikma yontemlerin de kulturun , dinin nasil deneyimlendigini ve kulturun oynadigi rolu , aile yapisina , komsuluk iliskilerine , profesyonel cocuk iliskisine ,iliskilerdeki yakinlik ve duygusal etkilesime , yer yer ince espiri ile fakat oldukca hassas bir dille yaklasarak ele almis ve guncellestirmis . Anlatimin da Turkiyeli aile yapisini , iliskilerdeki duygu yuklemini , duygusal yakinlik duzeyini , doga sevgisini ,doganin cocuk icin onemini, duydugu heycani cok etkileyici bir dil ile ifade etmis . Oyleki , ozellikle saglik calisani ailesi olmanin ve boyle duygusal yogunluk yasanan bir toplumdan gelen kisilerin kaygilarin daki, korkularin daki artisi ve kulturel temizlik aliskanliginin ve bulasici hastaliktan korumada gosterilen titizligi , butun bunlara ragmen bas etme yontemlerin de rol oynayanb, kulturel ve dinsel yaklasimla bunlarin nasil guncelestirerek yasamin devam ettirildigini , bu konu da ki yaraticiligi cok guzel hissettirmis . Yaziyi okurken kendimi adeta o ortamda ve o durum icinde hissetim ve anlatimi cok etkileyici buldum. Yazi bana Prof Dr Turkinaz Asti ve Ekibi tarafinda duzenlen “ Pandemi surecinde psikolojik dayaniklilik” webiner’in de konusan 3 kritik alanda calisan 3 hemsirenin deneyimlerini hatirlatti. Yazi bu hemsirelerin anlattiklari ve kullandiklari basa cikma yontemleri ile paralellik , gosteriyor.
Bence , pandemi gibi tum dunyayi etkiliyen bir olayi , kulturel baglantilari , iliskileri ele alarak , kulturel baglantilarin, inancin bas etme yontemlerindeki onemini , incelikleri , yaklasimlari dikkate alarak ince , espirili , etkileyici bir sekilde , guncelestirerek kisa , oz , duyarli bir sekilde anlatabilmek , yaraticilik, bilgi birikimi ve deneyim gerektirir .
Prof. Dr Asti’yi bir cok saglik calisanin anne , es ve aile uyesi olarak buyuk oz verilerle calistigi ve bir cok saglik calisanini kaybettigimiz bu gunlerde cocuklar acisindan bakarak boyle bir yazi yazdigi icin tebrik eder , calismalarinin ve basarilarinin devamini dilerim . Saygilar, selamlar Jale
Çok etkilendim. Döndüm gene okudum. Sağlık bölümündeki öğrencilerimle paylaşacağım, TV kanallarında kamu spotu reklamlarını kilitlenerek izliyordum. bunu okudukça da öyle oldum adeta. Çok etkileyici ve vurgulayıcı bir yazı . Pandeminin başından beri kaygım sağlıkçılar ve çocuklarıydı. Bu konuyu böylesi duyarlılıkla ele alınması çok kıymet ifade ediyor . Çok kitlelerin okumasını isterim. Şimdiden önlem alınmazsa sorunlar çığ gibi büyür , sorun yumağının içinden çıkmak zordur ve imkansızdır. Tebrikler, düşüncenize , kaleminize sağlık…
Çok güzel, ders alınması gereken bir konu.Herkesin okuması gerekli.Sağlikçı ve sağlık çalışanının çocuğu olmak maalesef zor .Elinize, emeğinize sağlık duygular çok güzel dile gelmiş tebrikler.
Çok anlamlı bir öykü olmuş. Emeğine sağlık Nesrin hocam. Sevgiler, sağlıkla yaşayın, iyi yaşayın. Bu vesile ile tüm sağlık çalışanlara ve ailelerine; sabır ve şifa diliyorum.🌈🌹❤️🧿
Nesrin hocam, çok beğendim yazınızı, elinize sağlık. Sağlık çalışanların bu zorlu günlerde hem içeride hem de dışarıda ne kadar zorlu bir sürece maruz kaldıklarını bir çocuğun dünyasından görme ve hissetmeme neden oldu. Arkadaşlarım ve öğrencilerimin de beğeneceğinden eminim.
Pandeminin yine düşündürdüğü bir yazı, kutlarım Nesrin hocam🌷
Gerçekler, gün olur, işte böyle tokat gibi yüzümüze vururlar. Onlardan ders almak, çıkarımlar yapmak ta yine bizlere düşer. Gerçeklerin, tüm çıplaklığıyla topluma anlatılması için üzerinize düşeni yaptığınızı görüyorum. Toplumun uyanmasına faydası olacak bir yazı olmuş. Çok beğendim, teşekkürler.
Sağolun Sayın Hocam.Bizi, bizden birisi gibi anlatmağa çalıştım.Sağlık ve huzur sizinle olsun.
Nesrin hocam, emeğine sağlık… Sağlık çalışanlarının yaşadıklarını anlatan, çok etkileyici bir öykü olmuş.. Sağlıklı günler diliyorum.
Hemşireyim,covid sürecinde aktif çalıştım , bilmediğimiz bir sürecin ortasında bulduk kendimizi bu duyguları çoğu zaman ifade edemedik işte bunun için bu kısa öyküyü okurken gözyaşlarımı tutamadım bazen bazı duyguları o an sadece yaşarsınız ifade edemezsiniz ,kalemi bu kadar güzel tutan ellerinize , teşekürederim 💐
Segili Nesrin arkadaşım eline emeğine sağlık. Bu günler saglik hizmetlerinde hemşirenin önemini tanıttı ve gösterdi. Hemşirenin görevi ve ailesi arasindaki iliskisinin duygusal yükünü çocuğu ile anlatman çok etkileyici olmuş. Okuyanlar paylaşarak bu öyküden pay çıkaracaktır
Yolumuz aydınlık olsun. Sevgiler.