Geçen yüzyılın önemli bilimsel keşifleri arasında, 1951’de Johns Hopkins ‘de çalışan araştırmacı Dr. George Gey (GeGe) tarafından Henrietta Lacks’ın (HeLa) rahim ağzı kanserinin tedavisi sırasında elde ettiği hücre kültürü yer almaktadır.
Son derece dayanıklı ve üretken bir hücre dizisi olan ve “HeLa” olarak bilinen ilk ölümsüz insan hücre kültürü, günümüzde Covid-19 araştırmalarında da kullanılmaktadır. Günümüzde, Henrietta Lacks hücre düzeyinde yaşamaktadır.
Bu hücre dizisi bir laboratuvar ortamında kolayca ve hızla çoğaltılabilen ilk hücreler olsa da, Johns Hopkins araştırmacıları, HeLa hücrelerinin keşfinden veya başka araştırma merkezlerine dağıtımından hiçbir zaman para veya kâr elde etmemişlerdir.
Normalde diğer hücreler 7-8 pasaj sonrasında üreme yeteneğini kaybederken, HeLa hücreleri 20-24 pasaj sonrasında bile canlılıklarını kaybetmemişlerdir. Bu nedenle, Covid-19 araştırmalarında HeLa hücreleri kullanılmıştır. (Zhou, P., Yang, XL., Wang, XG. et al. A pneumonia outbreak associated with a new coronavirus of probable bat origin. Nature 579, 270–273 (2020).
Johns Hopkins, HeLa hücrelerini bilimsel araştırmalar için özgürce ve geniş çapta tüm ülkelere sunmuştur. Fakat bu hücreler sayesinde sayısız araştırmalar yapılmış ve patentler alınmıştır. Bu işlerden elde edilen gelirler ise ne hayatını kanserden kayıp eden Henrietta’ya ne de ailesine verilmiştir. Ailesi yıllar sonra hücrelerin DNA’sını tekrar izole etmek gerektiğinde hatırlanmıştır.
Son elli yıldır, söz konusu hücre hattı sıfır yerçekiminin uzaydaki etkileri üzerine yapılan araştırmalardan, çocuk felci aşısının geliştirilmesinden, lösemi, AIDS virüsü ve dünya çapında kanser araştırmalarına kadar birçok tıbbi araştırmada kullanılmıştır.
ABD’de, bilgilendirilmiş onam olmadan hastane biyopsilerinin siyahlardan alınması, ailesine hiçbir bilgi verilmemesi ve Lack’in hayatı, Rebecca Skloot tarafından yazılan Henrietta Lacks’ın Ölümsüz Hayatı isimli eserde tüm ayrıntıları ile yazılmıştır.
Günümüzde araştırmalarda başka hücre dizisi kullanımda olmasına rağmen, Henrietta Lacks’ın kanserli hücrelerinin izole edilmesinden bu yana, tıbbi doku kültürü alanında HeLa hücreleri önemini korumaktadır.