Cumhuriyetimizin 100. Yılında ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış’ Konferansı

28-29 Eylül 2023 tarihlerinde, İstanbul Levent’teki İş Kuleleri’nde gerçekleştirilen, ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış’ konferansını izleme fırsatım oldu. İyi ki de izlemişim. Zira, bu ayın konusu olan, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı’na tıpatıp uydu. Kaydolmak için başvurduğum giriş standında, görevlilerin verdikleri program ve tanıtım broşürünün girişinde, şunlar yazılmış :

“Ulusumuzun çok büyük fedakarlıklarla verdiği Milli Mücadele sonrasında elde edilen siyasi bağımsızlığın sembolü, Gazi Mustafa Kemal Atatürkfikri temelleri atılan uyulan ihtiya. doğrultusunda rulan Türkiye İş Bankası, Cumhuriyetimizin100. yılını bolü, Gazi Mustafa Kem’ün bizlere bıraktığı en kıymetli armağan olan Cumhuriyetimiz bu yıl 100 yaşında.

‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen, iktisadi bağımsızlığa ‘siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle taçlanmazsa sonuç kalıcı olamaz’ sözleriyle büyük önem atfeden Atatürk tarafından kurulan Türkiye İş Bankası, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nı çeşitli etkinliklerle kutluyor.

1923 İzmir İktisat Kongresi’nde milli bir bankaya duyulan ihtiyaç doğrultusunda fikri temelleri atılan, dolayısıyla kuruluş fikrinin 100. yılında olan İş Bankası, hem Cumhuriyetimizin hem bankanın ikinci yüzyılına adım attığı bu anlamlı ve özel yılı, Müzelerinde açtığı ‘Yaşasın Cumhuriyet’ sergileriyle karşıladı. Tüm yurdumuzda heyecanın, mutluluğun ve gururun çok daha yoğun hissedileceği 29 Ekim’e sayılı günler kala, bankanın  uluslararası bu konferansı düzenlediği yazılmış”.

Konferans ile, Atatürk’ün bir asır sonra bile yolumuzu aydınlatan vizyonerliğinin tekrar vurgulanması ve geleceğe dair güzel bir pencere açılması, Atatürk’ün, her türlü zorluğa rağmen, umut ve dayanışma duygusunu güçlü tutarak bir ulusun kaderini nasıl değiştirdiğinin, zihinlerde yeniden canlandırılmasının arzu edildiği yazılmış.

Konferans, Kültür ve Turizm Bakanı, Mehmet Nuri Ersoy ve Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, Adnan Bali’nin açılış konuşmalarından sonra, Roma Sapienza Üniversitesi’nde Avrasya tarihi, Türk Dili ve Tarihi dersleri veren ve ‘Atatürk’ isimli bir kitabı bulunan İtalyan akademisyen Fabio L. Grassi, ‘Atatürk’ü yeniden düşünmek ile batı medeniyetini yeniden düşünmek’, New York Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Nobel ödüllü iktisatçı Thomas J Sargent, ‘makro ekonomik politika’yı, Doç.Dr. Y. Doğan Çetinkaya, ‘Atatürk Dönemi İktisat Politikaları, çağdaşlık ve Türkiye İş Bankası’nı, anlattı.

Öğleden sonra, araştırmacı, yazar, Bilsay Kuruç, ‘Cumhuriyet’in 20. Yüzyıla Girişi’ni anlattıktan sonra düzenlenen ‘Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir’ panelinde, gazeteci Yekta Kopan’ın moderatörlüğünde, Prof.Dr. Havva İşkan Işık, Prof.Dr. Burcu Özsoy ve Prof.Dr. Çiğdem Gündüz Demir, Atatürk vizyonundan yola çıkarak kendi ihtisas alanlarındaki değerlendirme ve yorumlarını bizlerle paylaştılar.

Daha sonra, ‘Yükselen Yeni Nesil, İstikbal Sizsiniz’ ülküsüyle yola çıkan gençlerimizden, milli tenisçi Çağla Büyükakçay, milli satranççımız Batuhan Daştan, milli pentatlet İlke Özyüksel, ve milli güreşçi Evin Demirhan Yavuz, Banu Yelkovan’ın moderatörlüğünde, başarıya nasıl ulaştıklarını ve bu yoldaki deneyimlerini anlattılar. 

Günün son konuşmacısı olan, UNESCO genel direktörlerinden İrina Bokova, ‘Atatürk’ün en büyük miraslarından biri olan, kadın hakları’nı anlattı. 

Konferansın ikinci gününde,  MIT Dijital Ekonomi Girişimi’nin Kurucu Ortağı olan Andrew McAfee, ‘Dijital Çağ’ı, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü, Hakan Aran, ‘Geleceğin Bankası Olmak, ile ilgili değerlendirmeler’i anlattıktan sonra, Prof. Dr. İlber Ortaylı, ‘Cumhuriyetin İlk Yüzyılı’nı!! ve son konuşmacı olarak, Bedia Ceylan Güzelce’nin moderatörlüğünde, dünya çapında tanınan tarihçi, filozof ve yazar olan ve ülkemizde de kitapları bulunan, Prof.Dr. Yuval Noah Harari, ‘Geleceğin Trendleri’ni anlattı.

Konuşmacılar arasında, sadece İlber hocanın konuşmasını beğenmedim. Hocamız, batmakta olan Osmanlı’nın 19. Yüzyılda yaşadıklarını ballandıra ballandıra anlatırken, esas konusu olan  ‘Cumhuriyet’in İlk Yüzyılı’ndan, akıllarda kalacak hiç bir şey anlatmadı.  Konuşması ne konferansın içeriğine ne de kendisine hiç yakışmadı. İzleyiciler arasında, çok sayıda üniversite öğrencisi de vardı. Gençlerimizin kafalarında oluşan soruların yanıtlanması için, konuşmaların sonuna, kısa bir tartışma bölümü eklense, çok  daha iyi olurdu.

Giriş katında, ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılına Özel, Şişecam’dan Gururla Koleksiyonu’nun ürünleri sergisini dolaştım. El emeği göz nuruyla yapılan eserlerden, çok etkilendim. Bunlar arasında, 1919 başlangıç vazosu, Karadeniz Vapuru’nun Rota Tablosu, Cumhuriyet Ateşi Objesi, Aydın Lambası, Zaman Kapsülü, Yankı Gramafonu ile İstiklal Mikrofonu’nu çok beğendim.

Tarihimizde yeri olan, Karadeniz Vapuru’nu anımsadım: Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, kurulan genç cumhuriyetimiz, kendini tanıtmak ve iktisadi konulara verdiği önemi göstermek için, ‘Karadeniz Vapuru’ fuar alanı olarak düzenlemiş ve tanıtım amacıyla Avrupa limanlarını, belirli sürelerde, seyyar sergi ve fuar olarak ziyaret etmiştir.

Karadeniz Vapuru’nun ziyaret ettiği limanlar: Bona (Cezayir), Barcelona (İspanya), Havre (Fransa), Londra (İngiltere), Amsterdam (Hollanda), Hamburg (Almanya), Stockholm (İsveç), Helsinki (Finlandinya), Leningrad/Petersburg (Rusya), Danzing ve Gdynia (Polonya), Kopenhag (Danimarka), Anvers (Belçika), Marsilya (Fransa), Cenova ve Napoli (İtalya).

Vapurda, dokuma ürünleri, zeytin, zeytinyağı, hububat, kuruyemiş, maden ürünlerimiz, resim, heykel, nakış, hat ve çinilerimiz sergilenerek, değişik ülkelerden siparişler alınmıştır. Karadeniz Vapuru ve İzmir İktisat Kongresi, Atatürk ve arkadaşlarının ilerici vizyonu ve yapılanların, sadece ufak bir kısmıydı. Geri kalanı ve yapılanları, bu sayfalara sığdıramam. Zaten siz onları, çok iyi biliyor ve kendi günlük yaşamınızda da uyguluyorsunuz..  Saygılarımla.