Eğitim ve sağlık alanındaki ayrıcalıklı işlevleri ile saygınlığını daima korumuş olan Darüşşafaka Cemiyeti; köklü geçmişi ile de dikkatleri çekmektedir. Cemiyet, Sultan Abdülaziz döneminin önde gelen devlet adamlarından Yusuf Ziya Paşa öncülüğünde, Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Vidinli Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından, “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” adı ile 30 Mart 1863 tarihinde padişah fermanı ile kurulmuştur. Türkiye’nin ilk sivil toplum örgütü unvanını kazanmış olan bu kuruluş, aynı zamanda ülkemizin, eğitim kurumu olan ilk ve tek sivil toplum örgütü olma niteliğine de sahiptir.
Cemiyet; eğitim amaçlı misyonuna, Beyazıt’ta açtığı tek derslikli “Çırak Mektebi” adlı okulda, Kapalıçarşı ve çevresinde çalışan çırakların yetiştirilmesiyle başlamış ve 1873 yılına kadar bu hizmetini sürdürmüştür. Daha sonra, padişahın yaptığı bağışla, Fatih’te satın alınan bir arsa üzerinde, örgün eğitimin yapılacağı okulun yapılandırılması çalışmalarına geçilmiştir. Okulun tasarlanması ve planının çizilmesi sorumluluğu Dolmabahçe Sarayı’nın mimarbaşısı İtalyan mimara verilmiş ve okul binasının inşaatına başlanılmıştır. Kız ve erkek öğrencilerin aynı çatı altında eğitimlerine uygunluk ve çağın çok ilerisinde olanakların sağlanması ilkeleri, çalışmaları yönlendirmiştir.
Fiziki yapı ile ilgili bu çalışmalar sürerken, 25 Mart 1872 tarihli bir nizamname ile Darüşşafaka Cemiyeti’ne kabul edilecek üyelerle ilgili kriterler saptanmış ve cemiyetin, vatan sevgisi ve millet bilincini taşıyan üyelerden oluşacağı kayıt altına alınmıştır. Nizamnamede ayrıca, okula on yaşından büyük olmayan kız ve erkek çocukların alınacağı ve öğrencilerin her türlü giderinin Cemiyet tarafından karşılanacağı gibi hususlara da yer verilmiştir. Bu arada, hazırlık çalışmaları çerçevesinde, okulun eğitim-öğretim programları da tamamlanmış ve eğitim süreci, iptidai (ilkokul), rüştiye (ortaokul) ve idadi (lise) ders programlarını kapsayacak biçimde planlanmıştır. Eğitim süresi toplam sekiz yıl olan okulun, son iki yılı “âli” yıl sınıfları olarak planlandığından, okul yüksek okul statüsü kazanmış ve bu yüzden de 1894 yılına kadar Darüşşafaka’yı bitirenler yüksekokul mezunu sayılmışlardır.
Parasız yatılı, özel okul statüsünde 29 Haziran 1873 tarihinde 54 öğrenci ile açılışı yapılan okul; o yılların siyasi ve kültürel değişimlerinden ve çalkantılarından da etkilendiği halde, belirlediği ilke ve hedeflerinden sapmadan işlevlerini sürdürebilmiştir.
Fatih’teki tarihi, zamanın koşullarına göre görkemli binasından 1994 yılında Maslak’taki yeni yerleşkesine taşınmış olan okul, Darüşşafaka Eğitim Kurumları adı altında, geçmişinden devraldığı köklü değerleri koruyarak işlevini sürdürmekte ve kurulduğu günden bu yana bilim, sanat ve siyaset alanında isim yapmış değerli mezunlar vermektedir.
Darüşşafaka mezunlarının, toplumda üstlendikleri roller ve bu rollere ilişkin görev, yetki ve sorumluluklara yaklaşım tarzları ve duruşları, Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın eğitim-öğretimde ne denli başarılı olduklarının göstergesidir. Bu başarıda, eğitim-öğretim etkinliklerinin özenle saptanmasının, etkinliklerin hayata geçirileceği ortam ve olanakların amaca uygun nicelik ve nitelikte sağlanmasının, eğitim plan ve programlarının ödünsüz uygulanmasında rehberlik edecek ilkelerin belirlenmesinin katkısı büyüktür.
Eğitim-öğretim etkinliklerini yönlendiren ilkeler şunlardır:
• Atatürk ilkelerine bağlılık
• İnsanlara ve çevreye saygı
• Yenilikçilik ve çağdaş gelişmeleri eğitimin her aşamasında uygulama
• Sorumluluk alma ve inisiyatif kullanma
• Sorgulama ve düşüncelerin özgürce ifadesi
• Demokratik, güvenilir ve adil olma
• Etik değerlere önem verme ve bunları hayata geçirme
• Toplumsal yaşam kurallarını bilme ve bunları uygulama
• En iyi olmayı hedefleme ve bunu başarma.
Eğitim kurumlarında ayrıca Darüşşafaka Ruhu’nun oluşturulması ve canlı tutulması üzerinde de durulmaktadır.
• Kurumsal ve tarihsel kimliği ile onur duyma
• Türkiye’nin en saygın ailelerinden birinin parçası olma bilincini taşıma
• Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşım içinde beraber çalışma, beraber sevinme, beraber üzülme
• Örnek rehber bir ağabey ve abla olma
• Darüşşafaka’nın geleceğine sahip çıkma
Kurum ruhu; kurumların başarısında çok önemli bir yere sahip olan “Kurum Kültürü”nün bir nevi nüvesidir. Öğrenciler ve mezunları birleştirici bir etkisi olan bu ögelere önem verilmesi Darüşşafaka’da, bilişsel alan kadar duyuşsal alana da önem verildiğini düşündürmektedir. Aslında Darüşşafaka öğrencileri ve mezunlarının davranışları da bu düşünceyi desteklemektedir.
Babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz, yetenekli ve zeki çocukların her yıl açılan sınavla alındığı Darüşşafaka’da, ilköğretim dördüncü sınıftan liseyi bitirinceye kadar tam burslu, yatılı ve kolej düzeyinde İngilizce eğitim verilmektedir. Sınıfların en fazla 24 öğrenciden oluşması, öğretmen başına ortalama dört beş öğrenci, her altı öğrenciye ise bir bilgisayar düşmesi ve diğer eğitim araç-gereçlerinin eğitim amaçları ve öğrenci sayısı ile tutarlı olarak sağlanmış olması, eğitime gösterilen özenin somut bir göstergesidir. Eğitim dili 1955 yılından bu yana İngilizce olan okulda altıncı sınıftan itibaren ikinci dil olarak Fransızca ya da Almanca öğretilmektedir. Okulda ayrıca, öğrencilerine sosyal ve kültürel gelişimine de önem verilmekte, öğrenci yeteneklerinin keşfinde ve geliştirilmesinde 70’i aşkın kulüpten destek sağlanmaktadır. Öğrencilerin ayrıca, Darüşşafaka’ya girdiği andan itibaren yetenekleri doğrultusunda en az bir müzik enstrümanı çalması ve spor eğitimine başlaması sağlanmaktadır.
Yaklaşık yüz yıl boyunca sadece erkek öğrencilerin kabul edildiği okulun 1971 yılında kapılarını kız çocukların da açması ve bugün kız ve erkek çocukların sayısının birbirine yakın orana ulaşması, Darüşşafaka’nın “Eğitimde fırsat eşitliği” ilkesine her boyutu ile bağlılığının bir kanıtıdır.
Gerek öğrencilerin gerekse mezunların başarısı, Darüşşafaka’daki eğitim kadrosunu oluşturan öğretmenlerin de özenle seçildiğini göstermektedir. Öğrencilerin davranışlarına yansıyan özgüven, öğretmenlerin öğrencilere değer vererek ve saygı ile yaklaştıklarını düşündürmektedir. Bu yaklaşımın, öğrencilerin kişiliklerinin geliştirilmesinde ve eğitimde katkısı büyüktür.
Şu anda yurdun her yerinden seçilmiş 900 öğrencisi ile işlevini sürdüren Darüşşafaka Eğitim Kurumları, 27 Mayıs 2012 Pazar günü saat 10:00 da 20 ilde yapılacak olan giriş sınavı ile öğrenci alacağını duyurmuş bulunmaktadır. Sınav için başvurular 23 Mayıs 2012 Çarşamba gününe kadar sürecektir.
Darüşşafaka’nın köklü ve saygın geçmişi ve ülkeye kazandırdığı değerleri ve sağlık alanındaki katkılarını bir köşeye sığdırarak tanıtmak olası değildir. Darüşşafaka ailesine katılmak kurumu yakından tanımanın en güzel yoludur. Bağış yapmak için güvenilir bir adres arayışı içinde olanların, bağışlarla işlevini yerine getiren Darüşşafaka’yı seçmeleri bu saygın aileye katılmaları için yeterlidir. Böyle bir seçim, bağışlarlarla katkıda bulunulan çocuklardan alınan geribildirimin sağlayacağı mutluluğu da beraberinde getirecektir.