Davos.
Dünya ekonomisinin balans ayarı yapıldığı yer.
Ocak ayının sonunda hiç de ekonomi ile ilgisi olmayan, aslında arka planında yeryüzünün en büyük yer altı kaynaklarının paylaşımı potansiyel enerjisini taşıyan bir içerikle kamu oyuna yansıdı.
Ülkeler arasında karşılıklı çıkar ilişkileri son derece doğaldır.
Ancak, dünyanın en yok edici silahlarını üretip, sonra da muhataplarınızın üzerine yağdırırsanız, daha da önemlisi,
Ürkütücü ve can yakıcı bombaları özellikle seçerseniz, ekonominin balans ayarını yapalım derken
“Öldürmeyeceksin” kutsal buyruğunun yanında “öldürüyorsun” bombasıyla karşılaşırsın.
Bu bombalama sözel bombalamadır.
Nesnel bombalanma, zulüm yapanların girdikleri kısır döngüde, kendilerini yok etme sürecine girmekle sonuçlanır.
Panelin dinamikleri:
- Fotoğrafı dolduran dört önemli aktör; bir de moderatör,
- Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı,
- İsrail Devleti’nin Cumhurbaşkanı,
*Birleşmiş Milletler’in Genel Sekreteri,
*Arap Birliği Genel Sekreteri,
Evet, dört önemli isim de yetkili ve sorumlu.
Ya moderatör? - Hiçbir devletin ne yetkilisi nede sorumlusu.
- Ama ABD PATENTLİ.
*Aynen Lozan Barış Konferansı’nda hiçbir resmi yetki ve sorumluluğu olmadan konferansın moderatörlüğünü yapan ataları gibi.
*Halen Lozan Antlaşması’nı imzalamayan ABD politikacıları gibi. - Çocuk başı okşayan ucuz politikacılar gibi.
- Çocuk azarlayan mahalle kabadayıları gibi.
Modere ederken madara olan moderatör.
Son derece kibar, mahçup, Türkiye’yi Orta Doğu’nun barış öncüsü olarak gören, yetkisiz bir Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri.
Arapların teorik protestolarını ve kınama edebiyatlarını onlarca yıldır diplomasinin bütün kıvraklığıyla yansıtan Arap Birliği Genel Sekreteri.
Onlarca yıllık katliamlarına bir de GAZZE katliamını ilave ederek özrü kabahatinden büyük ev sahibini yakalamaya çalışan çabuk hırsız pişkinliği ile olanca tecrübe birikimini kullanarak, bilimsel panellerde dünya tarihinde görülmemiş, bir panelistin diğer paneliste dönerek haddini bildirir pozlarda davranış gösteren İsrail Cumhurbaşkanı.
Ve son 20 yıldır Kuzey Irak’ta ve Filistin’de sürekli petrol dökülerek körüklenen, iki ateş arasında kalmasına karşın Orta Doğu’da barış arayışlarını bıkmadan sürdüren, ABD’nin pilotlarını İncirlik’te,
İsrail’in pilotlarını Konya’da eğitmeye izin veren askeri antlaşmaları yapacak kadar iyi niyetli olan,
Kudüs adı geçen her sivil olayda 12 Eylül ve 28 Şubat gibi darbelere muhatap olan eli kolu bağlı,
Ağzına da bant yapıştırılmaya çalışılan Türkiye Cumhuriyeti’nin BAŞBAKANI .
Evet, onlarca yıldır eli kolu bağlı, üstüne üstlük ağızlarını da açmayan başbakanlardan farklı olarak,
Ağzını açmayı bilen bir Başbakan.
Panelde, Başbakanın sağında 1,5 milyon insanın katlinden sorumlu bir ülkenin temsilcisi moderatör rolünde, fiilen tacize ve
Solunda 1300 kişinin katlinden sorumlu bir ülkenin sorumlusu mazlum rolünde sözel saldırıya geçince;
Bir yanardağın patlaması kaçınılmaz oldu.
Evet bu yanardağ patlamalıydı.
Ve bu milletin onuru korunmalı ve önü açılmalıydı.
DAVOS’TA OLAN, DELİKANLICA BİR DiPLOMASİYDİ.
Saygı ve selamlar.