Demokrasi kültürü ve Doğrudan-Dolaylı Demokrasi
Demokrasi sözcüğü, her ne kadar devletin yönetim şekli olarak tanımlanıyor ise de, daha geniş olarak “yönetilenlerin yönetimde söz sahibi ve etkili olduğu yönetim modeli” olarak ifade edilebilir. Bir başka ifade ile “yönetilenlerin ülke ve yönetilenler için yönetime katılması” şeklinde tanımlanabilir. Uygulamanın gerçekleştirilmesi için farklı modeller ortaya koyulmuştur. Sonuçta doğrudan, dolaylı(temsili) , tele demokrasi ve siber demokrasi gibi farklı modeller geliştirilerek devlet, kurum ve kuruluşların yönetilmesinde uygulamaya koyulmuştur. Doğal olarak her uygulamanın olumlu olumsuz tarafları görülerek yapılan düzenlemeler ile modeller toplumlara uyarlanmaktadır.
Demokrasi Kültürü ve Demokratik Toplum
Yönetilenler, yönetime sadece devlet yönetiminde mi katılabilir? Eğer bu soruya olumlu cevap verilirse demokrasinin özü anlaşılmamış demektir. Oysa demokratik yönetim modelinin toplumsal kültür olarak anlaşılması ve içselleştirilmesi önemlidir. Çünkü demokrasi için uygulayıcılar ve diğer bireyler buna inanmalı ve kurallarını tavizsiz şekilde uygulamalıdırlar. Ayrıca demokrasinin prensipleri sadece devlet yönetiminde değil aşağıdaki alanlarda da uygulanmalıdır
- Kamu ve özel sektördeki Bütün yönetimsel faaliyetlerde,
- Eğitim ve öğretimin her seviyesinde,
- Aile hayatında,
- Hukuk ve Yargı sisteminde,
Kısaca, toplumun her kesiminde uygulanmasıyla demokratik toplum yapısı gerçeklenmelidir. Aksi durumda, sadece seçim yaparak siyasi parti temsilcilerinin oluşturacağı millet meclisini seçmek demokrasi için yeterli olabilir mi? Bu bağlamda demokratik toplumda;
- Bireylerde demokrasi bilinci yüksektir ve içselleşmiştir.
- Her birey eşit haklara sahiptir.
- İnsan hakları gelişmiştir.
- İnsanlar arasında kul-köle ve sınıf ayırımı yoktur.
- Soyluluk ve ağa, bey gibi unvanlar kimseye verilemez ve kullanılamaz.
- Cinsiyet farklılıklarına dayanan ayrıcalık yoktur ve Kadın ve erkek eşitliği tam olarak sağlanmıştır.
- Fırsat eşitliği vardır ve anayasa ile güvence altına alınmıştır.
- Yönetilenler kendilerini idare eden yöneticilerini seçme ve kanuni yöntemlerle değiştirme hakkına sahiptir.
- Engelli bireyler de diğer bireylerle eşit haklara sahiptir ve Fırsat önceliği tanınmıştır.
Toplumda demokrasi kültürü benimsenmiş ise, her birey demokratik şekilde davranmaya gayret gösterir. Bu sayede, bazı kurallar istismar edilmeyip tam olarak uygulanacaktır. Aksi durumda ne yapılırsa yapılsın sözde demokrasi olacağından toplumda huzur sağlanamayacaktır.
Demokraside ana düşünce, çoğunluğun kararına uyulması esasına dayanır. Ancak, kararlarda etkili olan çoğunluğun dışında kalan toplulukların taleplerinin karşılanmadığı durumlarda huzursuzluk artabilecektir. Ayrıca bazı durumlarda toplumdaki fikir ayrılıkları nedeniyle olan ayrışmalar sonucu yönetimde çoğunluğun ağırlığı orantısız olabilmektedir. Tasarlanan model bu problemi öngörerek kurulmalıdır.
Doğrudan Demokrasi
Halkın yönetim faaliyetlerine arada vekil olmadan doğrudan katıldığı modeldir. Nüfusun az olduğu topluluklarda daha kolay uygulanabilir. Diğer durumda uygulanması zorlaşmaktadır. Bu modelde halkın doğrudan yönetime katılması amacıyla aşağıdaki yöntemlere başvurulabilmektedir [2].
Referandum: Kararların doğrudan halka sorularak çoğunluğun tercihine uyulması
Halk Girişimi: Halkın kendi hazırladığı yasayı oylama
Halkın Vetosu: Parlamentoda hazırlanan yasanın kabulü için halkın belli sayıda imza toplayarak oylama istemesi
Azil: Halkın kamu görevlilerini görevden alınması için oylama yapılması
Jüri Sistemi: çoğunlukla mahkemelerde kullanılan yapıda, kararı halktan belirlenen jürinin vermesi
Halk Mitingleri: Her ne kadar yasal alt yapısı olmasa da bazı dönemlerde halk mitingleri ile değişik uygulamalar yapılmıştır.
Doğrudan demokrasi modelinin aracısız olması nedeniyle olumlu olduğu söylenebilir. Ancak nüfus yoğunluğu fazla olan toplumlarda uygulamada güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bu model nüfusu az, bilinç ve eğitim düzeyi yüksek olan toplum ve organizasyonlarda daha kolay ve verimli şekilde uygulanabilmektedir. Diğer bir sorun ise demokrasilerdeki çoğunluk kararının karşı görüşlülerin haklarını ihlal etme olasılığıdır. Çoğunluk kararı uygulanırken diğer toplulukların haklarının da gözetilerek aşırı mağduriyete sebep verilmemesi toplumsal barış ve huzur açısından önemlidir.
Dolaylı Demokrasi
Dolaylı demokrasi modelinde, uygulamayı kolaylaştırmak amacıyla, halk kendisini temsil edecek vekilleri seçerek yasama ve yürütme faaliyetlerini onlara devreder. Gerek vekillerin tam olarak halkın düşünce ve taleplerini yansıtmaması, gerekse seçimlerdeki yanlış yönlendirme nedeniyle amaç dışı sonuçlar ortaya çıkabilmektedirler. Modelede gözlemlenen risk ve aksaklıkların bir kısmı aşağıdaki maddelerde özetlenmiştir [1].
- Adil bir seçim sistemi olmaması.
- Temsilcilerin belirlenmesinde objektif kıstaslar yerine bireysel menfaat ve ilişkilerin öne çıkması.
- Algı yönetimi ile halkın gerçek dışı olaylara ikna edilerek yanlış yönlendirilmesi.
- Seçimlerde toplumun zafiyetlerinden faydalanılarak eğilimlerin yönlendirilip, seçmene yanlış tercih yaptırılması.
- Toplumun cahil bırakılarak bunun seçimlerde istismar edilmesi.
- Adayların halkın karşısına birlikte çıkmasına imkân vermeyerek eksik ve hatalı seçim/değerlendirme yaptırılması.
- Seçimlerde hile ve hileli yönlendirmeler ile haksız sonuç elde edilmesi(Atı alan Üsküdar’ı geçti sözü).
- Seçilen Yöneticilerin tüm güçleri elinde tutma ve bunu bırakmama eğilimi.
- Halkın cehaleti, yöneticilerin menfaatperestliği ve basiretsizliğinin istismar edilmesi.
- Adalet kavramının önemsizleştirilerek adaletten uzaklaşılması, işlenen suçların karşılığını bulmaması.
- “Gerçek en çok tekrarlanan yalandır” sözüne göre propaganda ile yalanlara inandırma.
- Denetim ve oto denetim mekanizmaları etkisizleştirilerek, yapılan yasa dışı işlerin gizlenmesi.
- Şeffaflık, tartışarak doğruyu bulma ve hesap verilebilirlikten uzaklaşılması.
- Seçim sisteminin yöneticilerinin iktidardakilerin istedikleri sonucun alınması için yönlendirilmesi
Yukarıda belirtilen risk ve aksaklıklar daha da genişletilebilir. En önemli neden, toplumda demokrasi bilincinin yeterince yerleşmemiş olmasıdır. Dolayısıyla, yasal düzenlemeler çoğu zaman göz ardı edilerek anti demokrat uygulamalar yapılabilmektedir.
Sonuç ve Öneriler
Hangi tür demokrasi modeli uygulanırsa uygulansın, toplumda demokratik kültür yerleşmemiş ise beklenen sonuç alınamayacaktır. Dolayısıyla demokrasinin ideal şekilde hayata geçirilebilmesi, ancak tam olarak demokratik toplum olmakla mümkündür. Bu bağlamda Adalet ve demokrasi birbirini güçlendiren iki kavramdır. Birisi zayıflarsa diğeri de zayıfladığı gibi, güçlendiğinde diğeri de güçleneceği için ikisini birlikte kurgulamak gereklidir. Önerilen çözümler sonraki maddelerde kısaca verilmiştir.
- Genel hususlar:
- Toplumda Adalet esas olmalı ve her birey adalet kavramını içselleştirmeli.
- Adalet ve Demokrasi birlikte kurgulanıp gerçeklenmeli.
- Eğitim ve öğretim sistemi, aile, okul ve çevre olmak üzere adalet ve demokrasiyi esas alan bir program uygulamalı.
- Her alanda demokrasinin evrensel değer ve Kıstasları hakim kılınarak uygulanmalı.
- Demokratik Toplumun bilinç ve farkındalık seviyesini yükseltecek önlemler alınmalı.
- Toplumu yanlış yönlendiren her faaliyete yaptırım uygulanmalı ve engellenmeli.
- Her ne şekilde olursa olsun, halkın doğru ve zamanında bilgilendirilmesinin sağlanması
- Demokrasi kültürü benimsenmeli ve Demokratik toplum yapısı kurulmalı
- Her icraatta şeffaflık ve hesap verme prensibi mutlaka uygulanmalı.
- Her icraat ve eylemin denetiminin yapılacağı sistem tasarlanıp uygulanmalı.
- Hangi mmodel olursa olsun, çoğunluğun tahakkümü yerine koordine ve yönlendirme esas olmalı.
2. Doğrudan demokrasi modelinde;
- Doğrudan demokrasi modeli uygulamaları için pratik yeni yöntemler geliştirilmeli.
- Toplum doğrudan demokrasi uygulamaları için bilinçlendirilerek buna hazırlanmalı.
- Gerektiğinde Jüri uygulamasının her yönüyle genişletilmeli.
- Farklı nüfuslarda ölçeklenebilen uygulamalar gerçeklenmeli.
- Halkın yönetime doğrudan katlımının sağlanması için bilgi teknolojilerini etkin şekilde kullanma.
3. Dolaylı demokrasi modelinde;
- Sistemin kritik noktası olan temsilcilerin belirlenme ve seçilmesi için adil, objektif, akıl ve bilime dayalı, kişilerden ve siyasi parti taraftarlığından bağımsız bir seçim sistemi kurulmalı.
- Seçilen temsilciler adalet ve demokrasiyi içselleştirmiş, her şart altında devletin ve toplumun yararını gözetecek nitelikte olmalı.
- Temsilci seçimlerinde mutlaka adayların halkın karşısına birlikte çıkıp tartışmaları sağlanmalı. Açık oturum kültürü yaygınlaştırılmalı.
- Temsilci olacak adayların birbirini gıyabında karalamasının önüne geçilerek sağlıklı değerlendirme yapılabilmesi sağlanmalı.
- Seçim güvenliği tartışmaya neden olmayacak şekilde sağlanarak adil seçim yaptırılmalı.
- Seçilen temsilciler objektif olmalı haksız olduğunda üste çıkmak yerine haksızlığını kabul edebilmeli.
- Temsilcilerin dokunulmazlığı olmamalı. Dokunulmazlık korumasının istismarına izin verilmemeli.
Belirtilen risk ve önerilen önlemlerin ana parametresinin, insan niteliği olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sistem ne kadar mükemmel olursa olsun, uygulayıcıları nitelikli olmaz ise başarı şansı düşük olacaktır. Küçüğünden büyüğüne her türlü organizasyonun yönetimini dinamik ve uyarlanabilen bir sistem olarak ele aldığımızda, kişilerden bağımsız, değişen koşullara uyarlanabilen, denetimli bir yönetim yapısı oluşturulmalıdır. Öncelikle egemenliği kullanacak her bireyin ister asil ister vekil olsun kendilerinin demokrasiyi içselleştirmelerinin yanında, Ahlak, adalet, hakkaniyet, akıl, bilim ve liyakati esas alan nitelikte olmaları sağlanmalıdır. Ayrıca bu kriterler toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılmalıdır. Bu bağlamda Adalet ve Demokrasi, yönetimde birbirinden ayrılmaz iki nitelik olmalıdır. Ancak bu şekilde toplumun problemleri kolaylıkla çözülebilecektir.
Kaynakça:
[1]. İ. Soğukpınar, Cumhuriyet ve Demokrasi Birleşiminde Risk/Tehditler, Çözüm Önerileri, https://www.akademikakil.com/ cumhuriyet-ve-demokrasi-birlesiminde-risk-tehditler-cozum-onerileri/ispinar/, 2022.
[2]. O.Akbulut, Doğrudan Demokrasi, Yüksek Lisans Tezi, İs.t Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001