6 Şubat Kahramanmaraş depremleri üzerinden günler geçti. Enkazın altında günlerce sağ kalabilmeyi başaran; ancak enkazdan çıkarıldıktan sonraki süreçte ne yazık ki hayata tutunmayı başaramayan insanlarımızla sevincimiz bir anda hüzne dönüştü. Çoğumuz saatlerce enkazın altında sağ kalmayı başardıktan sonra enkazın altından çıkarılır çıkarılmaz aynı gün içerisinde insanlarımızın neden vefat ettiğini anlayamadı bile…
Enkaz altında uzun süre kalan ve çıkarılan kişilerde en önemli can kaybı nedeni olan Ezilme (Crush) Sendromu’nu ve tedavi-bakım süreçlerini bilmemiz enkaz altından çıkarılan bireylerin sağ kalımın da yardımcı olacaktır.
Ezilme (Crush) sendromu. Şiddetli kompresyon, doğrudan doku travması ve iskemi-reperfüzyon hasarının bir sonucu olan Crush sendromu ilk olarak 1941 yılında Bywaters ve Beall tarafından II. Dünya Savaşı yaralılarında tanımlanmıştır. Patofizyolojisinde kas dokusunda ezilmeye bağlı olarak miyoglobinin, potasyum, magnezyum, fosfat gibi iyonların, kreatin fosfokinaz ve laktat dehidrojenaz gibi enzimlerin açığa çıkması ve kana karışmasını engelleyen faktörün (enkaz vb.) kaldırılmasıyla birlikte bu ürünlerin dolaşıma katılması yatmaktadır.
Ezilme sendromunda hastanın hayatını kurtarmak ve uzuv kaybını önlemek oldukça önemlidir. Sağlık ekibinin rolü, hastanın stabilize edilmesi, hayati işlevlerin devamlılığı ve enfeksiyon riskinin azaltılmasıdır.
1. Kurtarma: Acil müdahale aşamasında, ilk öncelik hastanın hayatta kalmasıdır. Hasta ile temas kurulur kurulmaz, şartlar uygunsa mahsur kalmış bireyin tıbbi değerlendirmesine başlanmalıdır. Ezilme sonucu sıkışmış olan uzuvlar ve dokular mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmalıdır. Kurtarma işlemi, ilk müdahaleleri yapan acil müdahale ekipleri tarafından gerçekleştirilir. Kişi kurtarıldıktan sonra en kısa süre içinde yapısal çöküntüden uzaklaştırılmalı ve sağlık kurumuna sevk edilmelidir.
2. İlk yardım: Ezilme sendromunun tedavisi, olay yerinde veya hastanede başlatılabilir. İlk yardım uygulamaları arasında kanama kontrolü, oksijen desteği, intravenöz sıvı tedavisi ve ağrı kontrolü yer alır. Deprem sonrası yaşanan travmalara yönelik hazırladıkları hemşirelik bakım rehberinde enkaz altındaki kişiye şartlar uygunsa intravenöz katater takılarak sıvı tedavisine başlanmasını önerilmektedir. Kişi enkaz altından çıkarıldıktan sonra ABCDE algoritması kapsamında medulla spinalisi koruyucu hava yolu açıklığının sağlanması (airway), solunumun sağlanması (breathing), dolaşımın sağlanması (circulation), nörolojik durumun değerlendirilmesi (disability) ve travmatik alanın açığa çıkarılması (exposure) açısından değerlendirilmelidir. Sadece yaşamı tehdit eden kanamalarda arteriyel turnike uygulaması yapılmalıdır.
3. Monitörizasyon: Monitorizasyonun amacı saatte 100-200 ml idrar çıkışını korumak, kardiyotoksisitenin tespit edilmesi, yeterli ventilasyon ve oksijenasyonun korunması, hipotansiyonunun önlenmesi ve resüsitasyon gerektiğinde erken müdahale edebilmektir. Bu hedefler doğrultusunda Yaşam bulguları, aldığı- çıkardığı sıvı takibi, zihinsel durum, ağrı, oksijenasyon ve vücut sıcaklığı kayıt altında tutulur. Sağlık ekibi, hastanın solunumunun ve kan basıncının düzenli olarak takibini yapmalı ve herhangi bir değişikliği hemen rapor etmelidir.
4. Sıvı tedavisi: Kazazede hala enkaz altındayken uygun bir uzuvdan geniş çaplı bir intravenöz katater takılarak sıvı tedavisine başlanmalıdır. Yetişkinlerde 2 saat boyunca 1000 ml/saat ve çocuklarda 15-20 ml/kg/saat hızında izotonik solüsyonun verilmesi başlatılmalıdır; daha sonra yetişkinlerde 500 ml/saat ve çocuklarda 10 ml/kg/saat’e, aşamalı olarak da düşüşe devam edilmelidir. Bireyin çıkarma süresi boyunca (genellikle 45-90 dakika) 1000 ml/saat hızında intravenöz izotonik solüsyon uygulanmalıdır. Çıkarma süresi uzarsa (2 saatten daha fazla), sıvı uygulama hızı 500 ml/saat’i geçmeyecek şekilde azaltılmalı ve hızın ayarlanmasında hastanın yaş, vücut ağırlığı, travma şekli, ortam sıcaklığı, idrar çıkımı ve toplam sıvı kaybına göre tahmini olarak düzenlenmelidir. Hastaya kurtarma sırasında sıvı tedavisi uygulanmamış ise kurtarma sonrası en kısa sürede sıvı tedavisi başlanır.
Ezilme sendromunun tedavisinde önemli bir adım, olası komplikasyonların yönetimidir. Akut böbrek yetmezliği ve kompartman sendromu Ezilme sendromunun en önemli komplikasyonlarıdır. Bu bağlamda sık karşılaşılan bu komplikasyonların takibi, erken tanılanması ve uzuv kaybını önlemek amacıyla hemşirelik bakımı oldukça önem kazanmaktadır. Ezilme sendromuna bağlı ölüm sebepleri en sık sepsis, dissemine intravasküler koagülasyon, çoklu organ yetmezliği, hiperkalemi ve akut rezidüel distres sendromudur. Her biri devamlı olarak hasta takibi yapmayı ve yoğun bakım şartlarında takip ve bakımı gerektirecek komplikasyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak, ezilme sendromunda sağlık ekibini konuya hâkimiyeti oldukça önemlidir. Acil müdahale ve hastanede tedavi-bakım aşamalarında, ekibin doğru ve hızlı müdahaleleri hastanın hayatını kurtarabilir ve uzuv kaybını önleyebilir. Ayrıca, hastanın rehabilitasyon sürecinde de destekleyici bir rol oynayabilir. Ülkemizde yaşanan ve yaşanabilecek deprem felaketlerine karşın güncel literatür bilgisine sahip olan sağlık çalışanlarının olması ve hastalarına bu yönde tedavi-bakım vermesi toplum sağlığı için kilit rol oynayacaktır. Ülkemizin jeopolitik konumu gereği deprem bölgesinde yer almasından dolayı biz sağlık çalışanlarının bu felakete yönelik bilgi ve beceri olarak kendilerini geliştirmesi ve bu gelişimin tedavi-bakım süreçlerine ayrıntılı olarak entegre edilmesi önem arz etmektedir.