Depremde, Tabaklar Bile Yerinden Oynamamıştı…

Söylemesi bile çok zor. Bu yıl 6 Şubat ve sonrasında yaşanan, çok şiddetli ve  korkunç depremlerde, on bir ilimizde, şehir, kasaba ve köylerde, yaşanan ve yaşatılan her neresi varsa, yerle bir oldu. Elli binden fazla canımızı kaybettik. Çok sayıda, eşya, araç, hayvan, ekili araziler, binlercesi telef oldu. Zengin, fakir, herkes, bir günde sıfıra indi. İnsanlar günlerce aç susuz, yıkılan binaların başında, yakınları ve sevdiklerinin çıkarılmasını beklediler. Kimi yerlere erken, kimi yere geç müdahale edilebildi. Burada canlı yok denilen yıkıntılarda bile, günler sonra yaşayanlar olduğu saptanarak, bir kısmı kurtarıldı. Günlerce ekranlardan dehşet içinde izledik. Sağ kurtulanlara sevindik, kaybedilenlere, yakınlarıyla birlikte üzüldük. Şimdiye kadar, depremle ilgili olarak üç yazı yazmıştım. Bu yazım dördüncüsü oluyor. Bizde bilirsiniz, gündem çok kısa sürede değişir. Araya seçim de girince, deprem bile gündemimizden çıkıp unutuluverdi.  

‘Elbistan ve Pazarcık merkezli depremlerde, çok sayıda bina yerle bir oldu. Kahramanmaraş’ta, enkaza dönen yapıların hemen yanındaki bir binanın sapasağlam ayakta kalması ve alt katındaki züccaciye dükkanındaki tabak, çatal ve bıçakların yerinden dahi oynamamış olması görenleri şaşkına çevirdi.

Kahramanmaraş’taki gizemli binanın müteahhidi anlatıyor :

Sosyal medyada gündem olan o binanın müteahhidi Akın Öncül, CNN TÜRK’e yaptığı açıklamasında, “Biz projeye uyduk. Elimizden geldiğince tüm ekibimizle kontak kurarak, ve en önemlisi işin başında durarak, imalatımızı, yapımımızı sürdürdük. Sağlam bina darken, biz yapılması gerekeni yaptık.” ifadelerini kullandı.

 Yaptığı hiçbir binanın yıkılmadığını söyleyen Öncül, “Tüm milletimizin devletimizin başı sağolsun. Maalesef o binanın karşısında bir bina yıkıldı. Orası Kahramanmaraş’ın üst bölgeleri değil. Biz firma olarak Kahramanmaraş’ta faaliyetimizi sürdürüyoruz. Çok şükür, ağır hasarlı binamız olmadı. Bu iş bir ekip işi. Bize destek olan herkese teşekkür etmeliyim. Bu iş bizim işimiz. İnşaat mühendisi ve mimarla birlikte çalıştığımız işte, ortak bir şekilde hareket ediyoruz. 2014 yılında yapı denetim sistemi başladı. Bundan önce, biz kendimiz yaptırıyorduk. Demir ya da beton aldığımız firmada sıkıntı çıkarsa ona göre önlemimizi alıyorduk. Bu komple bir ekip işi. İnşaatta pek çok çok kalem var, ama topladığınızda, ana kalemler olarak elli kalem var. Hepsini tek tek kontrol ediyorduk.

Bir inşaatın en önemlisi kaba inşaatıdır.

Mobilyayı duvar kağıdını değiştirebilirsiniz. Kirişi, kolonu, perde betonu değiştiremezsiniz. İnsanlar için en önemlisi kaba inşaat. Bir kirişin kolonun perdenin büyüklüğünü donatısını değiştirme şansınız yok. Burada yüzde 5’ten fazla oynayacağını düşünmüyorum. En önemlisi kaba iskele. Acımız büyük. Tüm milletimizin, devletimizin başı sağolsun. İnşallah herkes kuralına göre yapar. Deprem değil bina öldürüyor.” ifadelerini kullandı’. 16. 2, 2023 internet. 

Ülkemizde, parası olan herkes, bir inşaat şirketi kurup, kolayca müteahhit olabiliyor. Kontrol mühendisleri, inşaatın yanına bile gelmeden inşaatlara kolayca onay verebiliyorlar. Ekranlarda da, defalarca izledik. İstanbul Anadolu yakasında inşaat yapan bir müteahhit konuşuyor: ‘O gün beton dökülecek, sabah erkenden işe başlanılması gerekiyor, kontrol mühendisi karşıdan, ancak saat 11 de gelebiliyor. Beklesek işler yarım kalacak. Biz de o gelmeden başlıyoruz. Gelince imzasını atıyor’.  İyi de, betonun kalıbına, konulan demirler ve bağlantılarına, gelen betonun evsafına önceden bakılması gerekmez miydi.

Belediyelerin bünyelerinde, imar müdürlükleri var. O bölgede, önceden zemin etütleri yapılır, kaç kata izin verilecek, bodrumda kaç kat derinliğe inilecek, hepsi bellidir. İnşaatın bitiminde, kontrol mühendisleri oturma izin belgelerini, masa başında inceledikten sonra, kolayca veriyorlar. Bazı binaların, sağlam oldukları halde toptan yana yattığını gördük. Bunların temellerinin, birtakım nedenlerle yeterince derine indirilmediği de ayan beyan  görüldü.

Unuttuk, unuttuk, biz hepsini unuttuk, TV ekranlarında unutturulduk. Hala deprem haberi yapan var mı, yok.  Yardım TIR’ları, çadır, konteyner, içecek su, tuvalet, geçiniz bunları. İleride yeni bir deprem oluncaya kadar, biz oralara bolca yeni binalar dikeriz. ‘Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’. ‘Ölenle ölünmüyor, yapması bizden, yıkması Allah’tan’ deyip geçeriz. Yeni maliye bakanı, merkez bankası başkanı kimler oldu? Bugün dolar kaça çıktı? Seçimi kaybeden başkanlar, gidiciler mi, kalıcılar mı? İsveç’in NATO’ya kabulüne, ne zaman onay verilecek? Şengen vizelerinde, yine neler oluyor? Mülteciler ülkelerine, ne zaman gidecekler derken, asgari ücret, yoğun tartışmalardan sonra, nihayet belirlendi. Memura zam yapıldı ama, emekliler unutuldu. Kurban bayramında dokuz gün tatil verildi. Eski bakanlar, başarılı, başarısız bilinmez, seçimlerde milletvekili yapılarak, toptan ekarte edilmiş gibi oldular. Şimdi mecliste, komisyon başkanlıklarına getiriliyorlarmış. Oh ne ala. ‘Görevin büyüğü küçüğü olmaz derler. Çalışın arkadaşlar.