23 dergide hakemlik yapan ve 2 SCİE dergi editör board’ unda olan bir meslektaşınız olarak hakemlik kariyerim boyunca yaşadığın bazı olayları paylaşmak istiyorum. Öncelikle İstanbul Eğitim ve Araştırma hastanesinde 30 Eylül 2010 da BMJ (British Medical Journal) editörünün de katıldığı bir günlük Bilimsel Yazım Çalıştayında BMJ editörünün yaptığı konuşmayı oldukça dikkat çekici buldum. “Hakemlik yaparken kendimize şu soruyu sormalıyız” demişti.” Bu yayını neden okumalıyım? Bana yararı ne? Tıbba ne yarar getiriyor?” editör aslında bu sorulara yanıt aramamız gerektiğini vurgularken bilimsel bir çalışmanın herhangi bir mesaj içerip içermediğinin, yeni bir mesajının varlığının ya da sağlayacağı yararın sorgulanması gerektiğini belirtiyordu.
Yaptığım hakemliklerde ben de hep bu soruları ön planda tuttum. Ancak itiraf etmeliyim ki birçok dergide yayın kabulü aşamasında halen dostlar alışverişte görüşsün mantığı ön planda… Hakemlerin aykırı kararları birçok editörü rahatsız edebilmekte….
Cerrahi teknik uygulamaları üzerine olan ve özünde de ilginç olan bir makalenin değerlendirilme aşamasında yöntemde bazı dengesizliklerin olduğunu gözlemiştim. Hastalara profilaktik antibiyotik uygulandığı belirtildiği halde, çalışmada taburcu işlemlerinin ardından 10 gün süre ile antibiyotik kullanımının sürdüğü vurgulanmakta idi. Yazara hangi kanıta dayalı olarak bu tip uygulamanın yapıldığı sorusunu yönelttiğimde gelen yanıt beni gerçekten şaşkına çevirdi….Araştırmacı “Bu bölüm başka bir çalışmadan sehven alınıp yapıştırılmıştır” diyordu. Editöre verilen yanıtın ciddiyetten uzak olduğunun belirtmeme karşılık çalışma o saygın dergide yayınlanabilmişti!
İtiraf etmeliyim ki en üzücü nokta ret kararı verdiğimiz halde yayınlanan bilimsel makalelerdir. ERCP’ nin veya Laparoskopik kolesistektominin gold standart olduğunu bildiren retrospektif çalışmaların yeni mesaj içermedikleri için verdiğim ret kararlarımın aksine yayınlar maalesef basılmıştır.
Annals of Vascular Surgery dergisinden davetle hakemlik yaptığım bir çalışma içerdiği ilginç mesajlardan ötürü oldukça ilgimi çekmişti. Hazırladığım ayrıntılı raporda minör revizyon kararı ile yayınlanabileceğini vurguladım. Az olgu sayısı içermesi durumunu yazar makalenin öncü bir çalışma olması gerekçesi ile vurgulamaktaydı. Ancak makaleyi değerlendiren 2. hakemse zehir zemberek bir raporla yayını yerin dibine sokmuş ve ret kararı vermişti. Bu çalışmada dergi editörü benim raporumda belirttiğim gerekçeleri önemsemiş ve nihai karar olarak çalışmanın yayınlanmasını sağlamıştı.
Hatırladığım en ilginç anılardan biri ise Journal of Zhejiang University dergisinden yaptığım hakemlik sonrası gelen teşekkür kartı idi. Dergi kuruluşundan itibaren uluslararası hakemlere gönülden minnettar olduklarını ifade ettikleri teşekkür metni eşliğinde 4 parçalı bir pul serisi yollamışlardı.
Sonuç olarak bilimsel makalelerin değerlendirilmesi aşamasında görev alırken yeni bir mesaj içermeyen, bilimsel katkı sağlamayan kısaca bilinenin tekrarının ötesine geçemeyen yayınlara geçit verilmemelidir. Bu sayede daha kaliteli çalışmalarla zenginleşen dergilerimizin bilimsel seviyelerini yükseltmek mümkün olacaktır.
Saygılarımla,
1 yorum
Sevgili Acar,
Bu işi de hakkıyla yapabileceğinden zaten emindim.Dikkat çektiğin noktalar yıllardır
makale yayınlamak için çırpınan dergilere
engel teskil etse de olayın arka planında çalışmacıların akademik eğitim eksikliği ciddi bir sebep olarak kalacak gibi görünüyor. Hatta daha da kötüleşirse hiç şaşmam