Bir iki, üç dört, beş, sanki sek sek sayar gibi gençler, bizim çocuklarımız gözlerini bile kırpmadan, o en değerli varlığımız olan, bizlere yaşam vermek uğruna ölümü bile göze alan annelerimizi öldürüyorlar. Parçalara ayırıyorlar, hatta yakıyorlar.
Belki yüzlercesi ortaya çıkmamış olan, yaralama ve öldürmeye teşebbüsün içinde, sadece neticelenmiş ve polis kayıtlarına geçmiş olanları biliyoruz.
Acaba, salt adi birer polis vakası mıdır bunlar? Bunları, basit cevaplarla asla geçiştiremeyiz, geçiştirmemeliyiz
Alın, işte size, araştırılması gereken çok önemli bir toplumsal hastalık. Bir yara, gangren, bulaşıcı bir enfeksiyon, toplumsal cinnet, adına ne derseniz deyin, adını siz koyun. Bir anaya, bir babaya, bir büyüğe nasıl oluyor da el kaldırıyorlar? Anlamak mümkün değil. Eğitimsizlik deseniz, okumamışın yanında üniversiteli olanı da var. Parasızlık deseniz fakirin yanında varlıklı olanı da var. İşsizlik deseniz, işsizin yanında, işi olup çalışanda var. Köyde yaşayanın yanında şehirlerde oturanı da var. Bekarların yanında, evli olanlar da var. Üniversite ve toplumun bilim ve irfan adamları, sosyologlar, psikologlar, gazeteciler, topluma yön verenler, verdiğini sananlar, psikiyatristler, nörologlar, sosyal pediatristler, halk sağlıkçılar, adli tıpçılar, farmakologlar, biyoloji ve genetik bilimciler, iletişimciler, bilgisayarcılar, internet uzmanları, medya çalışanları, ey ehli ulema ne güne duruyorsunuz? Bundan daha önemli ne olabilir?
Bırakın eften püften, hiçbir işe yaramayan, laf olsun dosya dolsun kabilinden araştırmaları, bunu araştırın bunu. Nedenlerini ve tedavisini bulun, toplum olarak hepimiz uygulayalım. Annelerimizi ve birer katil ve suçlu haline gelen ve gelecek olan çocuklarımızı kurtaralım. Çocuklarımıza, ‘ana katili’ damgası vurulmasını engelleyelim.
Meclis, Hükümet, Milli Eğitim, Adalet ve İç İşleri Bakanlıkları, Anne ve aile ile ilgili bakanlık yetkilileri, Tübitak, üniversitelerimizin ilgili fakülteleri, sivil toplum kuruluşları, uyanın arkadaşlar, buna bir çare bulalım.
Açılsın para muslukları, projeler geliştirilsin, projesi olanlara destek verilsin. Nedir bunun sebebi bulunsun, bulalım. Uyuşturucu mu, alkol mü, ilaç mı, kötü çevre, kötü arkadaş mı, genetik mi, sosyal patlama mı, dindarlık mı, dinsizlik mi, eğitim bozukluğu mu, bulaşıcı bir illet mi, her ne ise ortaya çıkartılsın. Kapansın bu yara, dinsin akan anne kanları, bitsin bu elem, bu cefa. İşte sorun burada, apaçık bütün çıplaklığıyla ortada, Sorun bizde, kendi içimizde. O halde, illa da dışarıdan birileri mi gelip, araştırıp bulacak. Amerikalı, Fransız ya da bir İngiliz’in mi binlerce kilometre uzaktan gelip araştırması bekleniyor? Nedir bu suskunluk, nedir beklenen bilemiyorum.
Olanları gazete sayfalarında yazmakla, ekranlarda göstermekle, bu gençleri yakalayıp, suçlayıp yargılayıp, hapse tıkmakla sorunlar çözülmüyor. Cinayetlerin önü arkası kesilmiyor. Cinayetleri işleyenlerin ellerini kırmak, yeni cinayetleri önlemiyor. Örnek mi istiyorsunuz, açın okuyun, açın izleyin
Uyansın yetkililer, uyansın bilim adamları, uyansın medyamız, uyansın iş adamlarımız, uyansın spor adamları, uyansın toplumumuz. Bulunsun bu hastalığın nedeni, bitsin bu elem, bu cefa. Zira hepimizin bir annesi, bir babası olduğu gibi, çoğumuzun evlatları da var…