Meslektaşlarımızdan Dr. İbrahim Gülhan’ın göndermiş olduğu yazıyı sizlerle hiç değişiklik yapmadan paylaşmak istiyorum:
‘Sayın Hocam,
Size, sizin de duyarlı olduğunuzu düşündüğüm bir konuda yazmak istedim. Maalesef zaman zaman hepimizin ihmal ettiği dil konusundaki kaygılarımı sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü kanımca, dil en az toprak kadar önemli bir olgudur ve dilini kaybetmiş bir toplum ülkesini de kaybetmiş demektir. Bilimsel dergilerde, kitaplarda ve diğer yazılarda dile hiç özen gösterilmemesi ne yazık ki dilimiz ve kültürümüz adına çok üzücü bir durumdur. Bu konuda size, gördüğüm belli başlı ve en sık tekrarlanan hataları ileterek, bunlar hakkında mümkünse sizin görüşlerinizi öğrenmeyi ve siz de görüşlerimi paylaşıyorsanız neler yapılabileceği hakkındaki önerilerinizi tıp kamuoyuyla paylaşmanızı diliyorum .
1. En sık yapılan ve en iyi olduğu iddia edilen dergilerde bile daima göze çarpabilecek temel hata: dahi anlamına gelen ve ayrı yazılması gereken ‘de, da’ ekinin ayrı yazılmaması. Hatta bu yanlış bazen o noktaya varıyor ki, ayrı yazılması gereken ‘de’, bitişik; bitişik yazılması gereken ‘de’ ise ayrı yazılıyor. Hemen şunu belirtmeliyim ki hiçbir meslektaşımız İngilizce’de aynı anlama gelen ‘to’ kelimesini bitişik yazmayı aklından bile geçirmez, zaten böyle bir şey yapılsa yazı hemen reddedilir. O halde kendi dilimize neden aynı özeni göstermiyoruz, acaba bunun nedeni dilimizi önemsememek yada bilgisizlik olabilir mi? Eğer öyleyse bence her ikisi de üniversite bitirmiş bizler için gerçekten vahim.
2. Şans kelimesinin olasılık kelimesi yerine kullanılması. Örneğin konuşmacı ‘kanser olma şansı’ diyor, ancak Türkçe de şans kelimesi olumlu şeyleri ifade eder, oysa kanser olmak olumlu değil olumsuz bir durumdur. Bu nedenle şans kelimesi yerine olasılık kelimesi kullanılmalı ve kanser olma olasılığı denilmelidir.
3. Nokta dışındaki noktalama işaretlerinin hemen hemen hiç kullanılmaması. Oysa dilimizde noktalama işaretleri, doğru anlamın verilebilmesi ve gerekli vurgunun yapılabilmesi için vazgeçilmez bir önem arz etmektedir. Sayın Hocam, bunlar gibi belki sizin de dikkatinizi çeken başka hatalar olabilir. Bu hatalara devam edilmesinin en kötü sonucu, zamanla bu yanlışların, doğruların yerini alması ve doğruların unutularak dilin yozlaşmasıdır. Değerli vaktiniz için şimdiden teşekkür eder saygı ve selamlarımı sunarım. Dr. İbrahim Gülhan, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
Dilimiz ve dilbilgisi konularında, duyarlı arkadaşların çıkması son derece sevindirici. Bu konuda, duyarlı hekimlerimiz için;
* Necmiye ALPAY’ ın Türkçe Sorunları Kılavuzu, Metis Yayınları ile
* Dil Derneği’nin Yazım Kılavuzu ve Türkçe Sözlük adlı yayınlarını önerebiliriz. Bugün dillerini kaybeden milletlerin, ileride bağımsızlık ve benliklerini de kaybedeceklerini unutmayalım.