Küreselleşmenin bir kavram olarak hayatımıza yerleşmesinden sonra dünyada bilgi ve teknoloji paylaşımı, eş zamanlı olarak çok hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Bunun sonucunda farklı bölgelerdeki farklı insanlar, artık benzer isteklerde bulunmaktadır. Bu nedenledir ki, herhangi bir üretim alanında güncelleşmede gecikme, kısa sürede olumsuzluk ve yetersizlik olarak geri dönmektedir. Güncelleşmeyen yapılar, saygınlık ve parasal anlamda kayıplara uğramaktadır. Güncelleşmek, artık her yapı için bir zorunluluktur.
Avrupa Diş Hekimliği Eğitim Birliği [Association of Dental Education in Europe (ADEE)], 1975 yılında kurulmuş; akademik diş hekimliği ve diş hekimliği eğitimcilerini temsil eden bağımsız bir Avrupa organizasyonudur. ADEE, kurulduğu günden bu yana, eğitimin kalitesini ve eğitimcilerin profesyonel gelişimini arttırarak; ağız ve diş sağlığı personelinin eğitimi ve araştırmalarını destekleyerek dental eğitimde önemli bir rol oynamıştır. Diş hekimliği; yalnız ülkemizde değil, tüm dünyada eğitimi masraflı bir alandır ve eğitiminin niteliği çoğu zaman tartışma konusu olmuştur. Pek çok meslektaşımız, diş hekimliği eğitiminin ‘’Avrupa’’ ülkelerine göre ne denli ‘’düşük’’ düzeyde kaldığından yakınmaktadır. Bu kanıksanmış düşünce yapısı yıllar içinde farklılaşsa da, tam anlamıyla yurt dışı deneyimi cazibesinin önüne geçilememiştir. Acaba gerçekten diğer ülkeler bizden bu alanda daha mı ileridir? Öğrenci sayısı ve fiziki olanaklar söz konusu olduğunda kısmen haklılık payı vardır, ancak kuramsal ve uygulamalı eğitimin fazlasıyla yeterli olduğu da bir gerçektir. ADEE, son yıllarda, yakın zamanda Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi de dâhil olmak üzere Türkiye’de üç diş hekimliği fakültesine ziyarette bulunarak, söz konusu okulların dental eğitimlerinin güçlü ve zayıf yönlerini rapor ederek, bu okulların kendilerini geliştirme yönünde katkıda bulunmuştur. Sonuçlar göstermiştir ki, fakültelerimiz sanıldığı gibi eğitim-öğretimde ‘’geride ve yetersiz’’ değillerdir. Elbette ki kendimizi tanıma ve ilerleme sürecinde yabancı bir kurumun onayını almak durumunda değiliz. Ancak küreselleşen dünyada eğitimde sınırlar da kalkmakta; fakülteler arası lisans ve lisansüstü düzeyde öğrenci değişimi güç kazanmaktadır. Bu anlamda, mezunlarımız ya da eğitimcilerimizin bu platformdaki yerlerini alabilmeleri; bir anlamda dış bakış açısı ile fakültelerimizin güvenilir ve marka okullar olarak kabul edilmelerine de bağlıdır. İşte bu nedenle, fakültelerimizin ADEE gibi bir komisyonun ziyareti ile kendi gelişim süreçlerini çizmeleri olumlu bir adım olarak algılanabilir.