Diş hekimliğinde uzmanlık ile ilgili öngörülerimizi ve yararlarını önceki yazımızda düşünceye sunmuştuk. Diş hekimliği, ne yazık ki temel tıp bilimleri ile yeterli ölçüde bütünleşememiş bir sağlık alanı olarak algılana gelmiştir ve bazı kitleler tarafından hâlâ uzmanlıkları barındırabilecek bir alan olarak görülmemektedir. Günümüz koşullarını incelersek, toplum sağlığını tehdit eden virüslerin çeşitliliği ve dental çalışmalarda yayılma riskleri, halkın ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlenmesi ve beklentileri, gelişen teknolojik ürünler vb. konular öne çıkmaktadır.
Günümüz diş hekimliği, özellikle estetik ve oral implantoloji yönünde hem materyal hem de teknik açıdan hızla gelişmektedir ve fakültelerimiz bunların araştırmalarını yaparak sağlıklı ve güvenilir sonuçlar sunabilmek için büyük çabalar göstermektedirler ki, bu da diğer temel bilim dallarının katkılarıyla olanaklıdır. Bu koşullarda, bu alanlarda verilmekte olan eğitime bütünleyici ve ileri bilgi-beceri kazandıracak programların açılması gereği doğmaktadır. Bu açık günümüzde doktora programları ile kapatılmaya çalışılmakta, ancak doktoralı diş hekimi sayısı toplum genelinde hizmet verilmesine yetmemektedir. Diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi ile kapsamlı ağız ve diş sağlığı hizmetleri yaygınlaşabilecektir. Bu eğitimin niteliğinin, var olan doktora programlarının desteği ile yapılandırılıp yürütülmesinin gerekliliği de açıktır. Bu sürecin istenilen ve planlanan şekilde gitmesi durumunda bile ileri standartlardaki ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin toplumun bütünü ile buluşması oldukça zaman alacaktır. Düşüncemiz odur ki, ek eğitim programlarının oluşturulması, özellikle pratisyen meslektaşlarımızın öngörülebilir tedavileri kolaylık ve özgüven ile sunabilmelerini sağlayacaktır. Başka bir deyişle, diş hekimliğinde ileri eğitim, uzmanlık ya da doktora yapamamış, ancak bilgi ve becerilerini geliştirmek isteyen serbest diş hekimlerini de kapsamalıdır.
Toplum ağız ve diş sağlığı hizmeti veren çoğu diş hekimi, pratisyen meslektaşlarımızdır ve tamamladıkları mesleki eğitimi mezuniyet sonrası sürekli kılabilmek için fakültelerimiz tarafından desteklenmelidirler. Bu amaçla Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Estetik Diş Hekimliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı ile bu eğitime katkı vermek için büyük bir adım atmıştır ve yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Bu programın başarı olması durumunda, diğer diş hekimliği dallarında da benzer programların açılması düşünülmektedir.
Üniversitelerin bu programların açılması ve yürütülmesindeki rolleri tartışmasız çok önemlidir. Çağımızda, ticari markaların desteklediği kişi ve kuruluşlarca çok sayıda bilgilendirme yapılmakta, ancak bu sunumlar bilimsel yapılandırmaya ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda, diş hekimliği fakülteleri de sürdürülecek programlar ile diş hekimlerini yetiştiren, diploma sunan ve sürekli eğitimi sağlayan kurumlar olarak toplumun taleplerine yanıt verebilecek en güvenilir bilgi kaynakları olacaklardır.