Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinde 27 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen 220. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Toplantısı sonucunda doçentlik jüri seçiminde ortaya çıkan gelişmeleri ve sorunları sizlerle paylaşmak istiyorum. TUBİTAK uzmanlarından Eren Şenalmış, Kurul üyelerine "Doçentlik Bilgi Sistemi" ile ilgili bir sunum yapmıştır. ÜAK Başkanlığının açıklamasına göre, altyapı ile ilgili bazı sorunlar çözüldükten sonra bu yıl içinde hayata geçirilecek bu sistemin işleyişi ile ilgili olarak, doçentlik başvuruları, "Doçentlik Bilgi Sistemi" olarak adlandırılan ve yeni oluşturulan elektronik ortamda yapılacaktır.
Elektronik ortam kullanımı ile halen en az üç dört ay süren ve jüri toplanma sürecini geciktiren doçentlik jürilerinin belirlenmesinin kısa sürede tamamlanması planlanmaktadır. Kısa zamanda hizmet vermesi açısından güzel bir uygulama olmakla beraber, sistemin asıl yeniliği, doçentlik sınav jürileri belirlenirken sırasıyla altı kriterin dikkate alınması ve jürinin nasıl belirlendiğinin aday tarafından da takip edilebilmesidir.
Buna göre;
1. Jüri üyesi seçimi YÖKSİS’e kayıtlı öğretim üyeleri arasından yapılacaktır.
2. Zorlayıcı ve kısıtlayıcı şartlar olmadıkça bütün jürilerin beş asıl üyeden oluşması sağlanacaktır.
3. İlgili ana bilim dalındaki öğretim üyelerinin tamamı jüri üyesi olarak görev almadan öğretim üyesine ikinci bir üyelik gelmeyecektir.
4. Adayın yüksek lisans ve doktora tez danışmanları jüride yer almayacaktır, ancak ilgili ana bilim dalında yeterli öğretim üyesi olmaz ise danışmanlar jüride yer alacaktır.
5.Jüri üyelerinin farklı üniversitelerden olmasına özen gösterilecek, aynı üniversiteden ikinci veya üçüncü bir jüri üyesi olmayacaktır.
6.Jüri üyelerinin seçiminde öğretim üyesinin YÖKSİS’e girdiği alanla ilgili anahtar kelimeler dikkate alınacaktır.
Yukarıda sayılan kriterlere göre bir jüri belirlenememesi hâlinde, bu kriterler sondan başlamak üzere kaldırılarak jüri belirlenecektir. Örneğin; adayın yüksek lisans ve tez danışmanları, ancak diğer kriterler uygulandığı zaman jüri oluşturulamamış ise
söz konusu olabilecektir. Sistem otomatik olarak bütün kriterleri uygulamasına rağmen jüri oluşturulamamış ise bazı ana bilim dalları için manuel sistemle jüri üyeliği belirlenecektir.
ÜAK’ın doçentlik jüri seçimindeki çalışmalarını takdir ile karşılamakla birlikte, belirtilen kriterler üzerinde durmak gerektiğini düşünüyorum.
Kriterleri sırasıyla irdelersek; jüri üyesi seçiminin YÖKSİS üzerinden yapılacağı ve bu nedenle herkesin YÖKSİS bilgilerinin güncellenmesi gerekliliğinin tüm gerekli kurum ve kişilere duyurulması gerekmektedir. Ayrıca, sistemin düzgün çalışmaması nedeni ile son dönemde sistem girişlerinin yapılamaması ve mevcut bilgilerin görülmemesi söz konusudur. İkinci kriter, en az beş üye olması gerekliliğinin korunması sağlanmalıdır, ama bu alanda uygun jüri adayı yoksa konu ile ilgisi olmayan kişilerin seçilmemesi gereklidir. “İlgili anabilim dalındaki öğretim üyelerinin tamamı jüri üyesi olarak görev almadan öğretim üyesine ikinci bir üyelik gelmeyecektir.” kriteri herhalde üzerinde durulması gereken en önemli konudur. Jüri üyesi seçiminde kriter yok mudur? Jüri üyesinin çalışmalarının, yayınlarının yer aldığı projelerin incelenmesi, gerçekten bilimsel alanda katkısı olan kişilerin jüri üyesi olarak seçilmesi doğru değil midir? Bilimsel çalışmanın öneminin gittikçe azaldığı günümüzde, bu uygulama sonucunda bunun hiçbir öneminin kalmayacağı tartışılmazdır. Jüri üyelerinin farklı üniversitelerden seçilme kriterinde yine seçim kriterlerinin belirlenerek karar verilmesi, eğer kriterlere uygun aday yoksa gerekirse aynı üniversiteden seçilmesi gerekmektedir. YÖKSİS veri girişi en önemli noktadır, çünkü YÖKSİS sayfasına girildiğinde, doldurulması gereken alanlara tek tek girilmesi gerektiği için gerçekten zaman alıcı bir program olduğu görülmektedir. Kullanılırlığı ve herkesin hızlı veri girişini arttıracak bir yolun bulunması, belki giriş yapacak bütün öğretim elemanlarına kolaylık sağlayacaktır.
Kendi alanım olan İmmünoloji Temel Bilim (1067) jürisine seçilen arkadaşlarımı incelediğimde, son dönemlerde temel immünoloji alanındaki mevcut profesör arkadaşlarımın bulunmasına karşılık farklı alanlardaki (mikrobiyoloji, parazitoloji, klinik immünoloji gibi) arkadaşlarımın yer alması dikkat çekicidir. Temel immünoloji alanında bilimsel platformda söz sahibi kişilerin göz ardı edilmesi nasıl açıklanmalıdır?
Doçentlik jürisinde yer alan tüm arkadaşlarımın kendi alanlarındaki başarılarının tartışılmaz olduğunu kabul ediyor ve herkesin kendi alanında jüri üyesi olarak görev yapmasının tüm bilim dalları için daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.
Saygı ve sevgilerimle.