Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin son 10 yıl içindeki gelişmesini takdir ederek izliyoruz. Günümüzde daha az sayıda yaralı ve hasta, uygun olmayan araçlar ve koşullarda acil servislere getiriliyor. Günlük pratikte sorunların yaşandığını da kabul etmek gerekir, ancak bu aşamada artık yapılması gereken, bölgelerin özelliklerine göre karşılaşılan minör sorunları çözme girişimleridir.
Her konuda olduğu gibi, acil sağlık hizmetlerinin sunulması ile ilgili mevzuatın da bulunması işleyişin standardını ve sürekli denetimini sağlamak için çok önemli. İlk kez 7 yıl önce çıkan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ile hizmetin yurt sathında eşit, ulaşılabilir, kaliteli, süratli ve verimli olarak yürütülmesini sağlamak amaçlandı. Hizmetin kapsamı, idaresi, alt birimleri ve çalışan personelin nitelik ve görevleri belirlendi. Aynı zamanda acil servislerin hizmet içindeki rolü ve hastaneler arası sevkler ile ilgili kurallar tanımlandı.
Ambulanslarda çalışan personelin nitelikleri ise 2001 yılında kabul edilen Ambulanslar ile Özel Ambulans Servisleri ve Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nde tanımlandı. Acil yardım ambulanslarında en az biri hekim olmak üzere iki sağlık personeli ile şoför bulunmalıydı. Diğer ülkelerde sağlık hizmetlerinin sunulmasındaki farklı uygulamalar, meslek okullarının açılması ve yaygınlaşması, ülkemizde bazı alanlarda ihtiyaç olan hekim sayısındaki sınırlılık nedeni ile zaman içinde ambulans personelinin kapsamında da değişiklikler yapma ihtiyacı doğdu. 2005 yılında acil tıp teknisyenlerinin görev ve yetkileri Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’ne eklendi. 07 Aralık 2007’de tümü ile güncellenen Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddesi “Acil yardım ambulanslarında en az bir hekim ve/veya ambulans ve acil bakım teknikeri (Paramedik) ve bir sağlık personeli olmak üzere en az üç personel görev yapar” olarak değiştirildi. 15 Mart 2007 tarihinde Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’ne yapılan ekleme ile ambulans ve acil bakım teknikerleri ve acil tıp teknisyenlerinin acil bakımdaki tıbbi görev, yetki ve sorumlukları tanımlandı.
Tüm bu mevzuat değişikliği bizi getirdiği nokta, hastane öncesi alanda acil durumlarda hekim olmadan hasta ve yaralılara müdahale edebilecek olan sağlık personelinin yapacağı görev için yetkilendirilmeleri idi. Bu yetkilendirilme ambulans ve acil bakım teknikerlerinin ilk mezun olduğu 1995 yılından bu yana çeşitli platformlarda tartışıldı. Bu personelin eksik ya da gereksiz olarak fazla girişim yapması veya tedavi yapmasından korkuluyordu. Aslında, 2 yıl boyunca alanına özgü konularda teorik ve pratik eğitim alan bu personelin aldığı eğitim ile ilgili işini yapmasından daha doğal bir şey olamazdı. Görev yetki ve sorumlulukların iyi tanımlandığı, uyum ve hizmet içi eğitimler ile sürekli denetimin düzenli bir şekilde yapıldığı ve komuta kontrol merkezlerinin uygun yönlendirmeleri ve uygulama esnasında uygun bilimsel desteğin verildiği bir işleyiş ile bu personelin görev yapmasında bir sakınca olmayacaktır.
Ancak, saniyelerin değerli olduğu, ölüm ve yaşam arasındaki o hassas çizgide doğru işleri yapmanın önemi bu hizmetin hafife alınmaması gerektiğini her zaman hatırlatmalıdır. Bu nedenle, bu personelin eğitimleri, fiziksel ve bilişsel kapasiteleri standardize edilmeli, bunların herhangi birisinden dahi taviz verilmemelidir. Eğitim programları gözden geçirilmeli, denetlenmeli ve programa başlamak için gerekli en az kriterlerin uygulanması gerekmektedir. Bu personelin uyum ve hizmet içi eğitimleri çalıştıkları iller içinde sürekli hale getirilmeli, göreve başladıktan sonra çıkılan her olgu ve yapılan her uygulama incelenmeli, olumlu olumsuz yönleri ile geri bildirimlerde bulunulmalıdır. Personelin bilgi, beceri ve davranışından kaynaklanan sorunların çözümü için altyapı ve işgücü planlaması yapılmalıdır.
Acil durumlarda doğru tıbbi müdahalenin olay yerinde başlatılması hayatidir. Acil servisler bu hizmetin kesintisiz olarak devam etmesi gereken ikinci basamağıdır. Bu her iki basamakta görev yapan tüm personelin eğitimli, deneyimli ve işinin ehli olması gerekir. Tüm toplum için son derece önemli olan bu görev değişiminde istemediğimiz durumlarla karşılaşmamak için hepimiz üzerimize düşen görevi yapmalı, bu personele destek olmalıyız.