Şu sıralarda Kur’an ve akıl konuları üzerinde durmak istiyorum. Bu yazımızda, bu konularda önemli görüş ve çalışmaları olan Mâverdî (ö. 450/1058) hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Onun tam adı, Ebü’l-Hasen Alî b. Muhammed b. Habîb el-Basrî el-Mâverdî’dir. Mâverdî’, miladi 972 veya 974 tarihinde Basra’da doğmuş olduğu rivayet edilmektedir. Onun babası gülsuyu sattığı için, ailesi gülsuyuna nispetle Mâverdî diye meşhur olmuştur. O, Basra ve Bağdat’ta zamanının çeşitli âlimlerinden dini dersler almıştır. İyi bir âlim olan Mâverdî, elçilik ve kadılık gibi çeşitli görevlerde bulunmuş ve bu sayede maddi refah içerisinde hayat sürdürmüştür. Çok talebe de yetiştiren Mâverdî, önemli eserlere imza atmıştır. Yine rivayet edildiğine göre Mâverdî, hicrî 450 Rebîü’l-Evvel ayının son Salı günü, mîlâdî 27 Mayıs 1058 tarihinde 86 yaşlarında Bağdat’ta vefat etmiş ve ertesi gün “Bâb-ı Harb” kabristanına defnedilmiştir.
Şafiî mezhebine mensup olan Mâverdî, aklın dinden önce geldiğini savunmuştur. O, ahlaka çok önem vermiş ve ahlakı, “insanın nefsinde gizli olup çeşitli sebeplerle dışa vuran kişilikle iradeli davranışlar” şeklinde tanımlamıştır. Mâverdî, Kişiliği fıtrattan kaynaklanan ve sonradan kazanılan huylar olarak iki boyutlu kabul etmiştir. Ona göre mutlak anlamda erdemli veya kötü insan yoktur. Erdemli kişi, faziletlerinin, kötü kişi ise rezilliklerinin baskın olduğu kimsedir. İnsan için esas övgüye lâyık erdemler, kişinin kendi çabalarıyla edindikleridir.
Felsefe, tasavvuf, ahlak ve benzeri ilimlerde uzman olan Mâverdî, aynı zamanda iyi bir sosyolog idi. O, toplumsal uzlaşı ve barış için üç önemli noktaya işaret etmiştir:
1 – Toplumu oluşturan bireylerin iyi bir nefis terbiyesine sahip olmaları gerekir.
2 – Toplumu oluşturan bireylerin birbirlerine samimi ve iyi niyet sahibi olmaları gerekir. İnsanlar arası manevi bağ, her zaman için önem arz etmektedir. İnsanlar arasında ötekileştirme ve benzeri tefrikalardan şiddetle uzak durmak gerekir.
3 – Toplumun huzur ve refahını sağlayacak sosyal adalet ve dengeli ekonomik düzen gerekir. Ekonomisi düzgün olmayan bir toplumun refaha kavuşması, hayal edilemez.
Eski Yunan felsefecilerinden etkilenen Mâverdî, toplumsal uzlaşı ve barışın sağlanması için din ve inanç duygusunun gerekli olduğunu savunmuştur. Ayrıca iyi bir ekonomist ve iyi bir siyaset uzmanı olan Mâverdî, siyasal alanda insan iradesiyle sağlıklı seçim yapılmasını da çok önemsemiştir.
Mâverdî, geride çok önemli eserler bırakmıştır. Onun her eserinin sahasında önemli bir değeri vardır. Onun sahasında son derece önemli bir eser olan tefsirinin orijinal adı, en-Nuketu ve’l-Uyûn’dur. Seyyid Abdulmaksûd b. Abdurrahîm, çeşitli kütüphanelerdeki nüshaları esas alarak bu eseri altı cilt halinde ilim ehlinin istifadesine sunmuştur. Mâverdî bu tefsirinde ayetleri yorumlarken, kendisinden önceki âlimlerin konu ile ilgili görüşlerini sıralamış, farklı kıraat fıkhi hükümlere yer vermiş ve kedi görüşlerin de kaydetmiştir. O, tesirini yazarken, ince bir dil kullanmıştır.[1]
İnşallah bundan sonraki makalelerimizde, Mâverdî’nin eserleri, Kur’an ve akıl hakkında bilgi vermeye devam edeceğiz.
[1] Mâverdî’nin hayatı ve eserleri için bkz. Ahmed b. Ali b. Sâbit Hatip el-Bağdâdî, Tarihu Bağdâd, Beyrut, ty., XII, 102 vd.; İbn Hallikân, Vefeyâtu’l-A’yân, Kahire, 1948, III, 282;, İsmâil b. Ömer b. Kesir, el-Bidâye ve’n-Nihâye, Lübnan, ty., XII, 85; Brockelman, Carl, “Mâverdî” md, Milli Eğitim Bakanlığı, İslam Aniklopedisi, İstanbul, 1993, VII/40; Cengiz Kallek, “Mâverdî”, DİD, Ankara 2003, XXVIII, 180-186.