Eğitim; bir ülkenin geleceğinin yatırım aracı, insanı yetersiz bir durumdan yeterli bir duruma getirme süreci, mümkün olanı başarma sanatı, potansiyeli aktive etme sürecidir. Eğitim sisteminiz ne ise geleceğiniz de odur.
Türkiye’de onlarca yıldır belirgin bir düzelme sağlanamayan temel konulardan biri de eğitim ve ‘eğitim sistemimizdir’.
Ülkemizin bazı bölgelerinde, eğitim olanakları bakımından ciddi eşitsizlikler vardır. Okullaşma oranı, kız çocuklarının okula gitme oranı –son yıllarda büyük çabalara rağmen derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, uzman veya deneyimli, nitelikli öğretmen sayısı, okula devam durumu, laboratuvar sayısı, internet yayılım oranları, çocuğun ruhsal ve sosyal yönden kendini geliştirebileceği spor ve kültürel alan sayısı vb. tüm çağdaş parametrelerde çok gerilerde. Ülkemizin Güneydoğu illerinde özellikle bu tablo daha vahim gibi gözükmektedir. Bu da aynı yarışmalara giren, aynı sınavlardan geçmek zorunda olan çocuklarımız için fırsat eşitliği anlamında büyük bir handikap olarak gözükmektedir.
Finlandiya küçücük bir ülke olmasına rağmen son yıllarda eğitimde inanılmaz bir başarı öyküsüne sahip. Bu sayede Nokia gibi bir devi çıkartan eğitim sistemi. Prof. Dr. E. Karakaş’ın alıntıladığı Finlandiyalı bir profesör, yazar, eğitimci olan Pasi Sahlberg 2011’de “Finnish Lessons” (Finlandiya’dan çıkarılacak dersler) isimli bir kitap yayınlıyor; Sahlberg ile yapılan bir söyleşide eğitim sisteminin sahip olması gereken beş temel unsuru şöyle belirtiyor:
1-İlk mesele okullaşma oranının yükselmesi; Sahlberg’e göre bir eğitim sisteminin başarısının ilk koşulu diploma dağılımının çeşitliliği ve bu diploma çeşitliliğinin sadece iyi öğrencilerle değil, toplumun her kesiminden gelen, sorunlu öğrencilerle de eşite yakın bir ölçüde paylaşılıyor olması.
Zorunlu öğretimden sonra okul süreçlerini herhangi bir nedenden, başta da gelir eşitsizlikleri nedeniyle okulu terk eden öğrencilerin düşüklüğü de bir eğitim sisteminin başarısının temel bir ölçütü.
2- İyi bir eğitim süreci sadece okuma (okuma-yazma sözü sadece bizde var), matematik ve fen bilimlerine indirgenmemeli savını öne sürüyor Pasi Sahlberg. Sahlberg’e göre, eğitim sürecinde çok çeşitli kültürel alanlar, sanat dalları, müzik, tiyatro, beden eğitimi vs. gibi dallarda da yetkinlik kazanmak, bu dallarda gelişime açık olabilmek, klasik eğitim alanları gibi tüm öğrencilerin önüne bir imkân olarak sunulmalı .
3-Sahlberg’e göre nitelikli bir eğitim sisteminin temel özelliklerinden biri de öğrencilerin okul başarıları ile içinden geldikleri sosyo-kültürel çevre arasındaki korelasyon katsayısının zayıflığı olmalı; bir öğrenci daha sıkıntılı bir sosyo-kültürel çevreden geldiği için okulda daha az başarılı oluyor ise bu sonuçta, okul yönetimlerinin de büyük sorumluluğu vardır diye ifade ediyor.
4- Dördüncü konu, okul yönetimlerinin muhtariyeti ile ilgili; Prof. Sahlberg’e göre her okul yönetimi, kendine ayrılan kaynakları kullanmada, bu kaynakları öğrenci başarısına nasıl en verimli bir biçimde tahsis edebilirim sorusuna kendi cevap verebilmelidir. Merkezin bu konuda söyleyeceği çok az şeyi olmalı, okul yönetimleri bir anlamda meslektaşları ile kaynakların etkin kullanımında yarış içinde olmalı.
Okulların muhtariyeti (özerklik) sadece kaynak kullanımı ile de sınırlı değil; merkezin ders programları, müfredat, merkezden belirlenecek esaslar üzerinde kontrolü azalmalı, iyi bir öğretmen, iyi bir lise müdürü kendi programını, müfredatını dizayn edebilmeli.
5- Prof. Sahlberg’e göre eğitimde başarının anahtarı nitelikli öğretmen; öğretmen niteliği ciddi bir biçimde yükseltilmeden zaten başka alanlarda başarı beklemek mümkün değil.
Öğretmenler ülkenin (Finladiya) en iyi üniversitelerinde master derecesi almadan bu mesleği yapamıyorlar.
Bu başlıklar üzerinde ciddi bir şekilde durulmalı, anadilde eğitimin mutlaka önü açılmalı, okullarda yerelleşmeye gidilmelidir. Merkezi yapıdan yerelleşmeye doğru gidilmesinin ülke insanın başarı ve mutluluğunu artıracağını iç barışı ve fırsat eşitliği olumlu yönde etkileyecektir.
Hepimiz kendi aldığımız eğitimlerin deneyimlerinin esirleriyiz” diyor yazar Tony Wagner ve ekliyor: “Çocuklarımız için istediğimiz okulların, bizim kendi deneyimlerimizi ya da isteklerimizi yansıtmasını istiyoruz. Bu, farklı bir eğitim için yaratıcı düşünme becerimizi kısıtlıyor. Hiç değişmeyen bir eğitim sisteminin 21. yüzyıl dünyasının ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği kesin. Gerçekten çok büyük bir değişime ihtiyacımız var.”
Schleicher ise “Dünyanın en başarılı eğitim kültürlerinde, öğrencilerin başarılarından sistem sorumludur” diyor. Yani sadece aile, sadece öğrenci ya da sadece öğretmen değil. Sistemi, o ülkenin kültürü yaratıyor. Aynı zamanda eğitimin kültürel kodlara göre yapılmasında fayda var. Yani genel bir eğitim büyük ve zengin kültürel farklılığa sahip toplumlarda başarı getiremez. Getirmediği de açıkça bilinmektedir.
Eğitim üzerinde en çok konuşulması, tartışılması ve en çok yatırım yapılması gereken alanlarımızdan biri. Daha çok konuşma ve tartışmaya ihtiyacımız var. Saygı ile
33 yorum
Eline kalemine sağlık hocam bu tür yazilariniz birçok genç aydına ilham kaynağı oluyor
Çok teşekkür ederim.
Eğitimin insan ve toplum gelişimdeki önemine yönelik etkileyici tespitleri olan yazı. Elinize sağlık.
Eğitim her bireyin gelişmişlik düzeyi anlamına gelen en temel haktır aslında. Sizinde dediğiniz gibi eşit şartlarda daha çok gelişim sağlayacak eşitlikçi bir eğitim şart. Kaleminize sağlık…
Çok teşekkür ederim.
Bir ülkenin üzerine kurulduğu(eğitim, sağlık ve adalet) üç temel sistemten biri olan eğitimi olması gereken özellikleriyle kaleme almışsınız. Geleceğimizi planlarken, sizin yazınızı ve yazdıklarınıza benzeyen birçok görüşü de mutlaka değerlendirmeye almalıyız.
Çok teşekkür ederim.
Doğru söze ne denir? Bilgilendirici. Teşekkür ederiz. Kalemine sağlık.
Çok naziksiniz. Çok teşekkür ederim
Eğitim konusunu çok yönlü bir bakış açısıyla dile getirmişsiniz.Ellerinize sağlık.
Katkılarınız için çok teşekkür ederim.
Tesbitleriniz ,analizleriniz ve önerileriniz hepsi çok değerli. Finlandiya eğitim modeli değerli örnekleme olacaktır. MEB düzenlemeler yaparken,Finlandiya ‘yi örnek alarak ülkemiz şartlarını da göz önüne alarak gelecek planlaması yapmalı.
Elinize,kaleminize sağlık. Sizin gibi hocalarımızın fikirlerine değerlendirmelerine ihtiyaç var. Umarım yöneticiler değerlendirir. Toplum refahı için eğitim ŞART. Selamalr
Doğru tespitler ile Sistemsel eksikliklerin giderilmesi için bilir kişilerin tartışma ve sonuca varabilme ile alt yapının buna yünelik ciddi Samimi radikal kararların alınması gerekmektedir.Bu anlamda bir ülkenin her anlamda gelişmişliği eğitimden geçer yüreğinize sağlık.
Çok teşekkür ederim. Nazik ve güzel yorumunuz için.
Eksikliği ve yetesizligi geleceğe olan umudu azaltan kuşakların kaybına yo açan eğitim konusunda yol gösterici analitik bir makale olmuş.
Kaleminize sağlık
Sevgili hocam çok önemli bir konuyu kaleme almışsınız ben doğuda yaşayan bir vatandaş olarak sürekli bu eğitim eksikliğini gördüm ve maalesef eğitim eşitsizliği ve eksikliği devam ediyor. Sizinde dediğiniz gibi toplumun temeli sağlam bir eğitim le mümkün. Kaleminize sağlık sevgilerle
Saygideger hocam. Sadece toplumlarin degil, insanligin geleceginin nasilnsekilleneceginin kokenindeki konuyla ilgili fikirlerinizin rehber olmasi temennilerimle. Kelaminiz ve kaleminiz daim olsun.
Çok teşekkür ederim. Katkılarınız için.
Saygıdeğer hocam ,eğitim ve eğitimde fırsat eşitliği sizinde belirttiğiniz gibi çocuklarımız için son yılların en büyük sıkıntılarından biri oldu.
Pandemi ile birlikte sıkıntılar iyice arttı.
Umarım sizler gibi ileri görüşlü ,araştırmacı hocalarımızın önderliğinde çocuklarımız çok çabuk toparlayacaktır .
Elinize,kaleminize sağlık ,
Saygılarımla …
Elinize kaleminize sağlık…
Çin atasözünü hatırlatıyor makale :”Bir yıl sonrasını düşünüyorsan pirinç ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan meyve fidanı dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insanı eğit.”
Eline, beynine sağlık.
Sayın hocam, kaleminize sağlık, makalenizde çok doğru tespitleriniz var .Her bakan değiştiğinde degismeyen köklü bir sisteme (Finlandiya örneği)kavuşabilmek ümidiyle.
Kaleminize sağlık hocam Çok güzel Ve farklı yönleriyle dile getirmişsiniz
Elinize kalemize sağlık hocam. ..
Elinize, kaleminize sağlık. Selamlar
Kalemine sağlik , değerli kardeşim.
Eğitim ile ilgli cok önemli konulara değinmişsin. Katılmamak elden degil
Eğitimin önemini geniş çerçevede ele alan bir yazı olmuş,kalemine sağlık Haydarcığım.
Köy Enstitüleri gibi bir kuruma sahip çıkamayan bir ülkede eğitimi düzeltmenin yolu köklü bir reform ve eğitimli öğretmenlerdir bence de,bu da uzun yıllar alır maalesef.
Değerli hocam eğitim ile ilgili önemli bir konuyu ele almışsınız çok aydınlatıcı olmuş kaleminize sağlık
Sevgili arkadaşım Haydar, kalemine sağlık ve gönülden kutlarım böylesine önemli bir konuya yer verdiğin için. Umarım ülkemiz attığı yanlış adımlardan ders çıkararak daha iyi bir eğitim sistemi ile gençlerimizin geleceğini güvence altına alacak projeler geliştirir.
Çok teşekkür ederim. Katılımınız ve yorumunuz için.
Öğretmenlerin hem nitelik düzeyi hem ekonomik düzeyi parelel olursa bu iş çözülür Haydarcım.. motivasyon çok önemli.. yoksa Hakkarili çobanın Hacettepe Tıpı kazanması nasıl açıklanırdı ?
Kalemine sağlık arkadaşım, bizimki gibi neresinden tutsan elinde kalacak bir sistemin(?) bu noktalara gelmesi şimdilik o kadar uzak görünüyor ki… İşin paradoksal yanı ise bu durumun da aslında eğitimle değişecek olması. Kanımca öncesinde yapılması gerekense her kesimden insanın örgütlenerek tüm alanlardaki bu sistemsizliği çöpe atacak, aklın ve bilimin hakim olduğu bir gelecek oluşturmak için ortak bir zeminde buluşması, bunun için çalışması…