Bologna Süreci, 1999 yılında 29 Avrupa ülkesinin eğitim bakanlarının biraraya gelmesi ile başlamış, bugün ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu 45’in üzerindeki ülke ile çalışmaların devam ettiği ve "Avrupa Yükseköğretim Alanı" oluşturmayı hedefleyen yenilikçi bir girişimdir. Sürecin bu yıl tamamlanması beklenmektedir.
Üye ülkelerin ulusal yapı ve kültürlerinin göze alınması kaydıyla, Avrupa’da ortak deneyimlerin paylaşılması ve ortak hedeflere yönelik iş birliği yapılması planlanmıştır. Yükseköğretim sistemlerinin kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle karşılaştırılabilir olması ve uyumlu hale getirilmesi istenmektedir.
Bu süreçte izlenen hedeflerden önemlileri şunlardır: 1) Kolay anlaşılır ve birbirleriyle karşılaştırılabilir yükseköğretim diploma ve/veya dereceleri oluşturmak; 2) Yükseköğretimde lisans ve yüksek lisans olmak üzere iki aşamalı derece sistemine geçmek; 3) Avrupa Kredi Transfer Sistemi [European Credit Transfer System (ECTS)]ni uygulamak; 4) Öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin hareketliliğini sağlamak; 5) Yükseköğretimde kalite güvencesi sistemleri ağını oluşturmak; 6) Yükseköğretimde Avrupa boyutunu geliştirmek.
ECTS’ye dayalı bir kredi sisteminde dersin amaçları kadar öğrenme çıktısı (learning outcome) ve yeterliklerin de belirlenmiş olması gerekmektedir. Öğrenme çıktısı, verilen eğitim ile öğrencinin ne bileceği ne anlayabileceği ve ne yapabileceğini ifade eden yeterliklerdir; öğretenin amacından ziyade öğrenenin başarısı ile ilgilidir.
Kocaeli Üniversitesi 2001 yılında Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA)’ne üye olmuş, 2004 yılında erasmus şartını sağlamış ve 2006 yılında ise "Magna Charta Universitatum" bildirgesini imzalamıştır; Bologna sürecini ise esasen "Eğitimde Yeniden Yapılanma ve Kalite Süreci" olarak gerçekleştirmektedir.
Üniversitemizde bu yıl itibariyle, bütün eğitim birimlerinde, Bologna sürecinin gereklilikleri gerçekleştirilmiş olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlanacaktır.
Eğitimde yeniden yapılanmanın öğrencilerimize ve öğretim elemanlarına çok yararlı olacağı aşikârdır. Şüphesiz, Avrupa ile ilgili mevcut siyasi sorunlardan dolayı bu süreçten uzakta durmanın bir anlamı yoktur. Eğitim konusunda gelişmeleri izlemek ve çağdaş uygulamaları hayata geçirmek elbette hepimizin ve ülkemizin yararınadır. Bu konuda üniversiteler birlik içinde ve karşılıklı paylaşımlarla çalışmalı, eğitimde standardizasyonlar sağlanmalıdır.