Küçüktüm, 5-6 yaşlarında. Küçük Anadolu şehrinde haftanın aynı günü pazar kurulurdu. Her şey satılırdı orada. Babamla annem oradan bana ve kardeşime birer ceket aldılar. Biz havalara uçuyoruz iki kardeş. Akşam yatsı ile yatılırdı o zamanlar, çünkü mahallede elektrik yoktu bırakın tek kanallı televizyonu. Uykuya dalar dalmaz kabuslar görmeye başladım. Kalktım uyuyamıyorum. Anam geldi. “Ben bildim” dedi, “pazarda kadının biri pek yakışmış dedi ama maşallah demedi, onun nazarı değdi” dedi.
Anam tedaviye başladı. Önce bildiği sure ve duaları okudu. Sonra sıra “üzerlik otuna” sıra geldi. Soba küreğinin üzerine köz kondu, üzerine “üzerlik otu”, onunla tütsülendim. Çoğunlukla bana değen nazar bertaraf edilirdi. Olmadı bir de yer yatağı kaldırıp altına bakılır, bir ekmek ufağı bulur ve ablama niye iyi süpürmedin yatak yapılmadan önce diye kızardı. Anam köye memlekete her gittiğimizde toplardı dağlardan. Evi de nazar ve kötülükler için zaman zaman tütsülerdi.
Anacım hep nazardan korkardı, iğde dalı küçük bir parça halinde kesilir, delinir ve muska yada cevşen ile ceketin sağ iç cebine dikilirdi.
Kardeşim toz toprak ile oynamayı çok severdi. Topuk çatlakları geçmezdi. İlaçlar kremler… Anam kumandaya geçti. Isırgan otunu işlemden geçirdi. Akşam her iki topuğa yakı yaptı. Kardeşim sabah pamuk gibi topukla kalktı. Daha ne ilacı yoktu ki? Soğan, çiğ et, ebegümeci, sütleğen otu …. Daha niceleri.
Evimiz yığma “andaval” taşından yapılmıştı, dışı sıvasızdı. Taş araları yazın yılanlar için çok cazip bir saklanma mekanı idi. Anam ona da bir çözüm bulmuştu. Koyunların deri rahatsızlıkları için kullandığı çam katranını duvarda taş aralıklarına sürerdi. Böylece hem yılan o kokudan kaçar hem de hayatta kalırdı.
Babamın el sırtında geçmeyen “temre” vardı. Ama en iyi tedavisi kendi yaptığı ilaçtı: kuşburnu çalısının en genç dalı kesilir, ateşe tutulur, akan sıvı özütü el sırtındaki lezyona sürülürdü. Babam şifa şifacı bir çobandı. Koyunlarının kırılan bacağını kendi atele alır. Gres yağı, katran, tereyağı, kata tuzu, şap tuzu vs. ile onların pek çok hastalığını tedavi ederdi.
Ben doktor oldum, profesör oldum. Yakınmalarım olursa ilgili uzmana, uyku sorunum olunca psikiyatriste gidiyorum. Ancak şimdi anamın çözümlerini çok özlüyorum. Üzerlik otu ile tütsü yapmasını, dua okumasını, yer yatağımın altında ekmek kırıntısı bulmasını bekliyorum halâ.
ANAM TAM BİR ŞAMAN ŞİFACIYMIŞ. Geç anladım.
1,5K
önceki yazı