Medyada, TV ekranlarında hepimiz izler olduk, bazı meslektaşlarımız devamlı olarak Vatandaşa “Ekmek yemeyin.” mesajları göndermeye devam ediyorlar. Böyle söylenedursun, vatandaş onları çok da dinliyor mu bir bakalım.
Dünyada yıllık buğday üretimi 730 milyon ton. Bunun yarısını Çin, Hindistan, ABD ve Rusya üretiyor. Ülkemizin üretimi de hatırı sayılır büyüklükte; yıllık 19 milyon ton kadar. Her yıl üretilen doğal olarak tüketiliyor. Bu arada yılda 5-6 milyon ton buğdayı da işleyip un hâline getirerek ihraç etmek için dışarıdan ithal ediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen’in araştırmasına göre, ülkemizde açlık ve yoksulluk sınırının ücretlerin oldukça üzerinde seyrettiği, vatandaşların karnını doyurabilmek için ucuz olan ekmeğe yöneldiği açıklanmış. Türkiye, kişi başına yıllık ortalama 128 kilo ekmek tüketimiyle pek çok ülke arasında üst sıralarda yer alıyor.
Kamu-Sen’in ailelerin geçimlerini nasıl sağladıklarını, gıda ve ihtiyaçlarını hangi yolla karşıladıklarını ortaya koymak amacıyla yaptığı araştırma, yaşanan ekonomik sorunların vatandaşlar üzerindeki olumsuz etkilerini de ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, Danimarka’da 71, Finlandiya’da 51, Almanya’da 62, İtalya’da 68 kilo olan kişi başına yıllık ekmek tüketimi, Türkiye’de 128 kiloya kadar çıkıyor.
Türkiye’de et, peynir, süt gibi ürünlerin tüketiminin ise Avrupa ülkelerinin yarısı kadar olduğu belirlenmiş. Açıklamada, “Kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak ve diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vatandaşlarımız gıda harcamalarından tasarruf etmek zorunda kalmaktadırlar.” deniliyor. AB’de ortalama 100-110 litre olan yıllık kişi başına süt tüketimi Türkiye’de 18-20 litreye, 88 kilo olan ortalama et tüketimi 16 kiloya ve 10-15 kg olan peynir tüketimi de Türkiye’de 7 kiloya kadar düşüyor.
Buna göre, Türkiye’de günlük kişi başına 54 gram süt, 44 gram et, 28 gram peynir tüketilirken, Danimarka’da kişi başına 296 gram süt, 276 gram et, 52 gram peynir tüketildiği belirlenmiş (www.hurriyet.com.tr/turkiye-kisi-basina…). Ekmek yemeyin diyenlerin, iyi de ne yiyelim arkadaş? Sorusuna mantıklı cevaplarını maalesef göremiyoruz. Hoca, et, peynir, tereyağı, zeytinyağı fiyatlarından senin haberin var mı? Hem vatandaş yağı buldu diyelim, tek başına nasıl tüketilecek? Tek başına somun ekmek bile yenir de tek başına yağ yenir mi? Sebzesi, eti nerede? Kim alacak? Ülkede işsiz ne kadar? Ben diyeyim beş milyon, sen de on milyon. Asgari ücretten çıkar bakalım ev kirası, yol, elektrik, gaz ve suyu. Kalanıyla nasıl beslenmeli bir zahmet gel de onu anlat vatandaşa.
Ekranlarda ahkâm kesmek çok kolay. Salla sallayabildiğin kadar. Nasılsa karşı çıkan da yok.
Ne dersen de, imam bildiğini okur derler. Halkımız da aynen öyle yapıyor. Her gün, hane halkı sayısına göre, evine üç-beş ekmek götürüyor. Halkın ana besin maddesidir ekmek. Halkın ekmeğiyle oynamamak lazım. Ekranlarda, halkın gözünün içine baka baka vatandaşla dalga geçmemek lazım.
Durum ve ahval böyle olunca, vatandaşa ekmek yemeyin demek, gaflet ve aymazlık gibi görünüyor. Halk bildiğinden şaşmıyor. Büyüklerinden gördüğü gibi, ucuz olan neyse ona sarılıyor. Unlu mamuller, başında da ekmek geliyor.