Ehliyet, sadece nefsen değil, aklen bulüğa ermek demektir. Desene hak elde etme, fiili tasarrufta bulunma ehliyeti farkındalığı. Taşıt kullanmak için ehliyet zorunludur. İnsan yönetmek için de ehliyet farzdır. Ehliyetsiz ve liyakatsiz yönetici sinelere yüktür. Desene ayakların baş, başların ayak olduğu toplumlar, hezimeti baştan kabul etmişlerdir. Anlaşılan bu yaz çok kurak /sıcak geçecek. Fasulyelere, hıyarlara su verin. Kabaklara yol verin. Yanlarına da birer kazık çakın. Omurgasız canlılar, kazıklara yaslanırlar bilesiniz.
Kur’an’da yöneten ve yönetilenler arasında en önemli ilkelerden biri de emanetlerin ehline verilmesidir. Bu Kur’an’ın anayasal bir ilkesidir. Üst norm niteliğindedir. Yöneten ve yönetileler arasında ikincil ve kapsamlı bir emirdir. Allah emanetleri ehline vermeyi emreder. Bu ilkenin ihlali anayasal bir ihlaldir. Bu ilkeyi ihlal edenler her ne kadar dindar görünseler de ancak devlete ve millete hıyanetlik ederler.
Emanet ehline verilmediği zaman devletin ve insanların kıyameti kopmuştur. Devlet ve vatandaşların geleceği çalınmış, terakkisi engellenmiştir. Devlet ve millete zülüm reva görülmüş olur. Devlet görevleri emanet görevlerdir, emanet görevlerde ise bilgi, tecrübe ve liyakat esastır. Bu emanet görevlerdeki idareye ehil olmayan kişiler getirilmesi devletin ve vatandaşların çilesidir.
İşlerin yürümemesi, fitne ve fesadın yaygınlaşması, insanların birbirine düşmesi gibi kıyamete yolculuk başlamıştır. Bu Kur’ân’ın en önemli emirlerinden biri olan anayasal bir ihlaldir. Müslümanlar şu örneğe dikkat etmelidirler. Mekke’nin Fethinden önce Kâbe’nin anahtarı Osman b. Talha’daydı. Kendisi Kâbe’nin bakımını yapardı. Peygamber (sav), Mekke’ye girince Kâbe’de iki rekât namaz kılmak istedi.
Osman b. Talha buna izin vermedi.
Hz. Ali anahtarı ondan zorla aldı.
Kâbe’nin içine girdiler ve namaz kılıp çıktılar.
Henüz Osman b. Talha Müslüman olmamıştı.
Peygamberimizin (sav) amcası Hz. Abbas, Kâbe’nin anahtarının kendisine verilmesini istedi.
Peygamberimiz (sav) de anahtarı amcasına verince, “ Allah (cc), size emanetleri ehline vermenizi emreder ” ayeti nazil oldu.
Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) anahtarı, Osman b. Talha’ya geri verdi.
Peygamberimiz (sav) “Ey Osman! İşte Kâbe’nin anahtarı!
Bu gün iyilik ve vefa günüdür.
Sen cahiliye zamanında bu vazifeyi layıkıyla yaptın.
İnanıyorum ki şimdi daha güzel bir şekilde yapacaksın” buyurdu ve anahtarı herkesin huzurunda ona teslim etti.
Bu büyüklüğü ve adaleti gören Osman Bin Talha bu din olsa olsa hak dindir deyip Müslüman oldu. Bugün insanlık kime bakıp ta adaleti görüp o limana sığınacak. Soru kimlik meselesidir. Padişahım çok yaşa demekten, sordum sarı çiçeğe dinlemekten bıktık. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Haydi hayırlısı.
SAYGILARIMLA.