Günümüzün düşünürleri, ağırlıklı olarak evrenin bir dili olduğunu ve bu “dil”in matematik olduğunu benimserler.
Matematik, dünyayı ve evreni her alanıyla (fiziksel, biyolojik ve sosyal) tanıyıp basit bir dil hâline dönüştürebilmemizi sağlar. Matematik, işletilen aklın sembolik dilidir. Evreni ve doğal dünya düzeninin işleyişini semboller üreterek tanımlar.
Aklın düşünce üretmesi ve üretilen düşüncelerin soyut tanımlarını somutlaştıran sembollerin kavramsallaştırılması ile oluşturulan dil, matematiğin evreni okumasını sağlayan ve hayatı okumayı yaşam biçimine dönüştüren, somut dünyanın gerçeklerine açılım getiren insanoğlunun en büyük aracıdır. Matematik amaç değil, araçtır.
Çağımızda bu aracın evrensel olduğuna bu aracın “kod”ladığı diğer bilimsel disiplinlerin de evrensel olabileceğine, diğer dillerin (Türkçe, İngilizce, Çince, Fransızca, Rusça vs..) kültürel kökenli olduğuna, karar vermek yaşamsal değeri olan bir yaklaşım olabilir.
Matematik felsefesiyle kodlanan, fizik, biyoloji ve sosyal alanla ilgili evrensel yasaları ayırdına varmak ve kültürel engellerden bilimi, dini ve sanatı kurtararak medeniyetin evrenselliğini yeniden yapılandıran bir sürece girmek, bulunduğumuz zaman diliminin en önemli sorunudur.
Matematik evreni okumaya ve anlamaya ve ona göre yaşamı belirlemeye göre, aklın kullandığı “evrensel bir aracın/matematiğin” derslerde öğrencilerin ağırlıklı olarak en çok sıkıldıkları bir ders olarak yaşandığı bir jenerasyonun insanlarının yönettiği bir toplumda yaşıyoruz.
Artık bir “düşünce devrimi”ne ihtiyacımız var:
Parametreleri:
Aklın işletilmesi,
Matematiksel düşünme ile evrenin okunması,
Geometrik düşünce ile evrenin imarı,
Dijital düşünce ile, istikbalin tasarımı.
Yeni Doçentlik Yönetmeliğinde hazırlanması gereken bilim insanlarının vizyon ve misyonu “İngilizce” ile bilim üretmenin yapaylığından, “her dilde bilim üretilir” felsefesinin doğallığına geçişi gerçekleştirmek olmalıdır.
Son söz: Türkçe “Bilim Dili” olarak kabul edilmelidir.
Yolumuz aydınlık olsun.
1 yorum
Hocam elinize sağlık
Hep derim: Hayatımızın anahtar kelimesi MATEMATİK olmalı…
– Günlük iş hayatı: Hep bi şikayet: “Zamanı yetiştiremiyorum”; günlük yaşam planlamanı, zaman ayarlamanı sayılar üzerine kurmazsan yapamazsın tabi; Geniş zaman kipli yaşam yetişmez zaten…
– İlgili meslek: Misal Tıp’ta: Vital bulgular nabız, solunum, kan basıncı hep matematik… Organ fonksiyon testleri hep sayı…
– Spor: Kaç set?, “100 şnav çektim”; Ahan da sayı!
– Mutfak: Göz kararı nedir arkadaş! Hadi tuzu attın diyelim, fırın ısı ayarı da mı göz kararı, derece eşittir sayı…
– Akademisyenlik: Puansız asla olmaz!.. Makale sayı, atıf sayı, ödül sayı…
Matematik düzenin tahtıdır.
Kısaca: İlle de matematik