GİRİŞ
Kur’an-ı Kerim’i yakından tanımak için peyderpey bazı sure ve ayetlerin tefsirini özet halinde de olsa yazıp yayımlamaya çalışıyorum. Şimdiye kadar bu konuda çeşitli yazıları yazdım. Bu yazımızda da Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi olan Fatiha Suresi üzerinde duracağım. Önce sure hakkında kısa bilgi verdikten sonra, metin ve mealine yer vereceğim. Ardından surenin tefsiri olarak bazı bilgileri anlatmaya çalışacağım.
FÂTİHA SURESİ
Tertip sırasına göre Kur’an-ı Kerim’in birinci suresi olan ve 7 ayetten oluşan Fatiha Suresi, Mekke’de nazil olmuştur. Bu sure, Kur’an-ı Kerim’in özeti ve girişi durumundadır. Giriş mahiyetinde olduğu için u sureye Fatiha Suresi ismi verilmiştir. Bu surenin başka çeşitli isimleri de vardır ve bu sure, tam olarak bir bütün halinde nazil olan ilk suredir. Bu surenin kapsamında temiz iman, samimiyetle yapılan ibadet ve doğru/dürüst ahlak anlatılmaktadır. Zaten Kur’an-ı Kerim’de genel olarak bu üç konu anlatılmaktadır. Fatiha Suresinde de bu konular özetlenmektedir.
METİN VE MEAL
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ {1} الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ {2} الرَّحْمـنِ الرَّحِيمِ {3} مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ {4} إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ {5} اهدِنَــــا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ {6} صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ {7}
1 – Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.
2 – O, Rahman ve Rahimdir.
3 – Din gününün sahibidir.
4 – Biz, sadece Sana ibadet eder ve sadece Sen’den yardım dileriz.
5 – Bizi doğru yola yönlendir.
6 – Kendilerine nimet vermiş olduğun kişilerin yoluna.
7 – Gazaba uğramış ve sapıtmış kişilerin yoluna değil.
TEFSİR
Bu surede, bizlere çeşitli nimetleri veren Allah’a karşı şükretmek, O’na teşekkür etmek gerektiği haber verilmektedir. Allah, tüm âlemlerin, yaratmış olduğu tüm varlıkların rabbidir. Müslümanların bunu çok iyi anlamaları gerekir. Allah ker türlü etnik kökene, her çeşit farklı inançlara sahip olan tüm insanların rabbidir. O, kadının da erkeğin de rabbidir. Herkese karşı rahmandır ve rahimdir. O, herkesi sever ve herkese çeşitli nimetler verir. İnsanlar arasında cinslerine, inançlarına, etnik kökenlerine, fikir ve düşüncelerine göre ayırım yapmak, Allah’ı tanımamış ve Kur’an-ı Kerim’i anlamamış olmak demektir. Hak, hukuk ve adalet, tüm insanlar için eşit derecede geçerlidir. Bütün peygamberlerin ve onlar vasıtasıyla gönderilmiş olan kutsal metinlerin hepsinin ortak hedefi, tüm insanların tabii haklarının eşit bir şekilde korunmasının ve adaletin herkes için sosyal hayatta eşit bir şekilde uygulanmasının sağlanmasıdır. Ancak bu şekilde toplumsal uzlaşı ve barış sağlanabilir.
Her türlü ibadet ve iyiliği, sadece Allah rızası için yapmak gerekir. Hiçbir konuda, asla riya ve gösterişe kaçmamak icap etmektedir. İnanan her insanın, her türlü dileklerini sadece Allah’tan istemesi icap eder. Asla başkasına el açıp dilekte bulunmamak gerekir. Sosyal hayatın her alanında doğruluk ve dürüstlükten ayrılmamak gerekir. Bu yo, Allah’ın kendilerine nimet vermiş olduğu kişilerin yolu, Kur’an-ı Kerim’in, peygamberlerin ve onların yolunda yürüyenlerin yoludur. Bu yoldan sapanlar ise, sapıtmış ve bu nedenle Allah’ın gazabına uğramış kişilerdir.
SONUÇ
Müslüman olarak Kur’an-ı Kerim’i inancımızın temel kaynağı olarak kabul etmemiz ve her şeyi ona göre değerlendirmemiz gerekmektedir. Kur’an-ı Kerim’e ters olan tüm davranışlar, İslam dışıdır. Fatiha Süresinde Kur’an-ı Kerim özetlenmektedir. Kur’an-ı Kerim’de genişçe anlatılan iman, ibadet ve dürüst muamele, bu surede özet olarak anlatılmaktadır. Ona göre temiz bir inanca, ihlas ve samimiyetle yapılan bir ibadete sahip olmamız gerekir. Sosyal hayatta her türlü davranışlarımızda, ahlaki ilkelerimizde dürüstlükten asla ayrılmamalıyız.
Herkese selam, saygı ve hürmetler.