1.086
Yaşama tutunmak ve başarmak için doğduğumuz andan itibaren maratonumuz başlıyor aslında.
Emek ve fedakarlık bazen sınır tanımayabiliyor ya da sonuç elde etmek için gereklilik oluyor.
Emek ve fedakarlık, AMA NE KADAR?
İŞTE BU KADAR!!!
- Okul çağında sabah 6 da 7 de kalkıp 24:00’lara kadar diğer işler yanı sıra ders çalışabilmek…
- Çok sevdiğiniz faaliyetlerden yeri geldiğinde feragat da bulunabilmek…
- Zaman kaybı olmasın diye çayı, kahveyi büyük kupada içmek, soğumasına aldırmamak…
- Üniversite yıllarında teneffüslerde bile kütüphaneye koşturup ders çalışmak…
- Nöbetlerde gece2-3 arası uykusuzluğun tahammül noktasını aştığı anda hasta sedyesine kıvrılmak…
- Gece yarısı mideniz kıyıldığında ya da sıcak bir şeyler aradığınızda sabretmeyi öğrenmek…
- Okulda taşralı ve ev sahibi muamelelerini görmezden gelmek…
- Başarılı olduğunuz için size yapılan tehditlerle baş edebilmek…
- Çalışma hayatınızda tek başınıza toyluğunuzu gizlemeye ve krizleri yönetmeye çalışmak…
- Çocuğunuz için blok nöbetler tutmaya çalışmak…
- Kimileri eşini korumaya çalışırken işi yüklenmek zorunda kalmak…
- Asaleti tasdik olmayanların tayin yaptırdığı zamanda sizin tayin yaptıramamanıza tahammül etmek…
- Farklı yaklaşım gösteren meslektaşların oluşturduğu negatif etki sonucunda hastaların hücumundan korunmaya çalışmak…
- Uzmanlığa çalışmak.
- Nöbette, evde 7-24.
- Bunun için, çocuğunuz varsa çizgi film saatlerini ezberlemek yada ayağınızda uyutmaya çalışırken kitap okuyabilmek..
- Rapor değil, süt izni ya da yıllık izin kullanamamak…
- Verilen görevi tamamlayabilmek için günlerce sabahlamak…
- Uykusuzluktan zangır zangır titremek…
- Araştırmalar için blok tatillerde bölümde kamp yapmak…
- Kapalı kapılar arkasında kulisler yapılırken dışarıdan onları izlemek…
- O yalnızlığı hissetmek…
- İşyerlerini son terk edenlerdenseniz, dışarda hele de kışsa ellerinizin sızısından ağlamak…
- Duysanız da görseniz de makama saygı göstermek ve hiyerarşiden sapmamak…
- Her şeye rağmen dik durmak adına yaptığınız tüm fedakarlıklara rağmen gerekiyorsa; VAZGEÇEBİLMEK…
- Mesai sonrası gece geç saatlere kadar kurslara gitmek…
- Belli yılları hiç hatırlamamak…
- Ya da hatırlansa da dört duvar, computer sadece…
- Yaşanılan gizli ya da aşikar mobbingler…
- Ruhunuza dokunsa da sabredebilmek…
- Rüzgara, kara, borana rağmen toprağa sıkı sıkı tutunmak…
- Hikayenin birinci bölümü şimdilik BU KADAR…
Sizce fedakarlık ve emeğin tanımı nedir???
Sağlıcakla…
2 yorum
Fedakarlık ve emeğin tanımı kolay değildir ve değişkendir, zikrettiğiniz örneklere daha birçoğu ilave edilebilir. Ve bütün bu emek, fedakarlık, zahmet ve çilelerin karşılığı bu dünyada iç huzurudur, hamken pişmektir, tecrübedir, bir yüreğe dokunabilmek, bir dertliye deva olabilmek, fark yaratabilmektir, sabırdır, şükürdür. Bu dünyadaki karşılığından ziyade eğer öteye (ahire) inanma söz konusu ise aliyy’ül ala’dır, ebedi mükafattır. Daha ne olsun.
Katkılarınız için teşekkürler.