Günümüzde özellikle sosyal medyanın kullanımının artması, dünya genelinde bilgiye, habere ulaşma kolaylığının olması fikir ve ifade özgürlüğünün önemini göstermektedir.
Özellikle klavyenin getirdiği özgürlük, sahte kimlik ve profil arkasına sığınarak özgürce! düşünce ve bilgilerin doğrulanmadan paylaşılması büyük problemler oluşturmaktadır. Mutluluğu sanal ortamda arayan insanlar serbest ve bağımsız hareket edebilme ve diledikleri gibi paylaşımlar yapabilme düşüncesine kapılabilmektedir. Maalesef birçok ülkede kanun olarak bu yaklaşımların karşılığı bulunmamaktadır.
Ülkemizde özellikle TCK 5237 madde 125-131. maddelerine göre faile yaptığı hakaret, düşünce anlamında rencide edici söylem açısından ceza uygulanabilmektedir.
Günümüzde popülerlik kazanan konuya dönecek olursak son zamanlarda yaşanan Sezen Aksu ve Sedef Kabaş olaylarında düşünce özgürlüğü ihlali var mı?
Ülkemiz coğrafi durumu, konumu, demografik yapısı açısından hassas bir yapı içermektedir. Toplum özellikle iç dinamiklerine bağlı olarak inanç, siyasi fikir açısından çok kolay gerilebilmekte, yönlendirilebilmektedir. Gündemin çok çabuk değiştirilebildiği bir ortamda özellikle Sezen Aksu olayının ortaya çıkması üzücü. Tabiiki burda dini değerlerin sözüm ona istihza ile ele alınması doğru değil ama bu olay neden şimdi gündeme alındı tartışılır. Umarım olay gerginliği, tansiyonu düşürecek şekilde çözülür. Buradan bir siyasi kutuplaşma, çıkarım ortaya çıkmaz.
Sedef Kabaş’ın ifadesi sonrası yaşananlara gelirsek, dünyanın birçok ülkesinde devlet başkanına hakaret suç teşkil etmekte. Fransa, Avusturya vb ülkelerde Cumhurbaşkanı’na hakaret suç kabul edilmektedir. ABD de ise hakaret suç olarak görülmemekle beraber tehdit olarak görülmesi cezai yaptırım kapsamında yer almaktadır. TCK 299 a göre Cumhurbaşkanı’na hakaretin karşılığı 1 ile 4 yıl arası hapis cezası olarak görülmektedir.
Medeni ülkelerde seçilmiş bir idareciye hakaret, aşağılama vb konular pek gündem oluşturmamaktadır. En son bilgi anlamında ülkemizde istatistik anlamında Cumhurbaşkanı’na hakaretten son tutuklama hariç 8 cezai işlem uygulanmış gözüküyor. Ne olursa olsun kamuya açık bir ortamda sadece Cumhurbaşkanı’na değil herhangi bir şahsa hakaretin savunulacak bir yönü yok.
Bir özür ile bu olay keşke tutuklanma olmadan çözülebilseydi.
Yaşanan ekonomik sıkıntılar, pandemi süreci vb toplumu yeterince germiş durumda, suç oranları artmış, toplumsal gerilim tırmanma sürecine girmiştir.
2022 herkesin birbirine saygı duyduğu, ne olursa olsun birlikte yaşamanın güzelliğinin farkına varıldığı bir yıl olsun. Farklılıklarımız, değerlerimizle daha güzeliz.
Hayırla kalın..