Değerli okuyucularımla bu ayın konusu olan Fikir Üretme Hakkı ve İfade Hürriyeti başlığı altında konuya ilişkin yazımı sunuyorum. Fikir üretme hakkının ayrı, İfade Hürriyetinin ayrı başlıkta mütalaa etmenin daha faydalı olacağı kanısındayım. Fikir üretme ve bunun sonucu üretilen fikirler doğal olarak bir pratik sonucu ortaya koymaktadır. Bunlarsa patent ,telif, copyright, sınai mülkiyet gibi hakları doğurmaktadır. Günümüzde değişen ve gelişen dünyada mal ve hizmetlerin dolaşımı hızla artmaktadır. Dünya GSYİH (gayri safi yurt içi hasılasının %70’lerden fazlası hizmet sektöründedir.)Doğal olarak ta bu sektörü etkileyen buluş, icat, patent, telif, copyright, franchizing, franchise gibi uygulamalar gelmektedir.
Fikri Haklar, İhtira Beratı, Marka, Model, Bilimsel eser, Edebi eser, Sanat eseri, Buluş, Eser, Beste, Bilimsel Keşif, Ticari Marka, Ticari İsim, Ticari Unvanı Kapsamaktadır.
İkinci olarak fikri hakların getirdiği ekonomik ve teknolojik performansında ülkelerin gelişmişliği ile doğrudan ilgilidir. Bunun kanıtı ise GII sonucudur. Yani Global Innovatin Idekstir. WIPO (Dünya Patent Teşkilatınca) ve diğer birimlerce yayımlanan 2021 GII endeksinde en yüksek 10 ülke şöyle sıralanmaktadır. İsviçre, İsveç ABD, İngiltere, Güney Kore, Hollanda, Singapur, Finlandiya, Danimarka, Almanya gelmektedir. Bu sıralama AB ülkeleri olunca değişmektedir. Çünkü İsviçre ab üyesi değildir. Burada Dünyanın 132 ülke ekonomisi hesaplamaya dahil edilmiştir. Türkiye 41 sıradadır. Bu endeksin hesaplanması uzun olduğu için burada sonucu açıklamaya çalışacağım.
Bunun hesaplanmasında 7 ana ölçüt ve 81 alt ölçüte göre sıralama gelmektedir. Bu 7 ana ölçüt şunlardır.
1. Siyasal Kurumlar: Siyasi ortam, Düzenleyici ortam, İş ortamı. Yani siyasal istikrar, ekonomik mevzuat düzenleyici ve denetleyici kurumlar, iş hayatına ilişkin düzenlenmeler kastedilmekte ve hesaplamaya katılmaktadır.
2. İnsan gücü ve ar -ge harcamaları: Eğitim, Yükseköğretim, Araştırma ve geliştirme bu ana kategoride incelenmektedir. İnsan gücü okul öncesinden yükseköğrenim üssünü de (yls-dr.) kapsamakta olup ar-ge hem kamu hem özel sektör harcamalarını içermektedir.
3. Alt yapı: BİT, Enerji, Genel altyapı. Alt yapı ana başlığında ise bilgi teknolojileri kullanımı ,enerji kaynakları ve genel altyapı hesaplamaya katılmaktadır.
4. Pazar gelişmesi: Kredi, Yatırım, Ticaret ve rekabet. Pazar ana bölümünde ise krediler yatırım miktarı ,ticaret ve rekabet hukuku ve uygulamaları hesaplanmaktadır.
5. İş gelişmişliği: İşgücüne katılma oranı, sendikalar ve iş dünyası ve çalışanlar hesaplanmaktadır.
6. Bilgi ve teknoloji aktarımı: Bilgi çalışanları, Yenilik bağlantıları, Bilgiyi kullanma.
7. Yaratıcı çıktılar: Yaratıcı çıktılar bazı durumlarda iki ana başlık halinde incelenmektedir. Bunlarsa
A.) Bilgi yaratma, Bilgi etkisi, Bilgi yayılımı
B.) Yaratıcı gayri maddi varlıklar, Yaratıcı mal ve hizmet çıktılarıdır.
Örnek yıllık 100 milyar Pazar payı olan çikolatada kakao ağacı olmayan İsviçre’nin birinci olması bunu kanıtıdır. Dünyadaki 103 ekonomi sıralanınca Türkiye’nin 41. sırada olduğunu yukarıda belirtmiştim. Bu ölçütler:
1 2 3 4 5 6 7
Genel sıralama Kurumlar İnsangücü ARGE Altyapı Pazar İş dünyası Çıktılar Yaratıcılık
——————- ————- ——————– ———– ——— ———– ———— —————–
41 93 26 48 49 46 50 35
Siyasal istikrar, kurumsallaşma, yasa ve kuralların yerleşik olması birinci ölçüt olarak ele alınmıştır. İkinci sırada insan gücü ve ar -ge harcamaları gelmektedir. Üçüncü sırada altyapının olması dördüncü sırada ise Pazar alanı gelmektedir. Beşinci sırada iş dünyası yaygınlığı, altıncı sırada bilgi ve teknolojisinin yaygınlığı gelmekte olup son olarak çıktılar ölçüt olarak ele alınmıştır. Kısaca burada kamu yöneticilerini 7 değişkenle birlikte düşünmesi ona göre plan ve politika geliştirmesi zorunludur. Buradan çıkartılacak pratik sonuç dünyadaki fikir üretme ekonomi ilişkisini değişkenlerini araştırma ve sonuçları bize vermektedir. Bütüncül bir yaklaşım olduğu için önemlidir.
Kurumlar Eğitim Diğer
Sosyal çevre GSMH eğitim %si ISO standartları
Siyasal düzen İlk orta lise eğitim harcamaları Finans
Hükümetin etkisi Okul süresi Mikro Finans
Basın özgürlüğü Pısa skoru Kapital çeşitleri
Çevre düzeni Öğrt/öğrenci oranı Yüksek teknoloji
Kalite düzeni Okullaşma Şirketler ar-ge %Sİ
G. Torbey inovasyon ekonomisini,” Teknoloji, bilgi ve girişimcilik çalışmalarının yanı sıra (oldukça tahmin edilebilir bir şekilde) inovasyona odaklanan nispeten yeni bir ekonomi dalıdır. Yeni fikirlerin nereden geldiğini ve yeni düşünme biçimlerinin gelişimini teşvik edecek politikaları nasıl ortaya koyabileceğimizi anlamayı amaçlar. Birçok ulus endüstriyel bir üretim modelinden bilgi temelli bir ekonomiye doğru uzaklaştıkça, inovasyon ekonomisi giderek daha alakalı hale geliyor. Oldukça yeni bir alan olmasına rağmen, inovasyon ekonomisi son birkaç yılda hızla öne çıkmıştır. Aşağıda, inovasyon ekonomisindeki en son gelişmeler hakkında size bilgi vermeye ve güncel kalmanıza yardımcı olacak bağlantıların ve kaynakların bir listesi bulunmaktadır.” Olarak tanımlamaktadır. (Georgina Torbet:2021). Bilgi ekonomisinin ülkemizde akademik ve iş dünyasında literatürlerine girmesi zorunlu olmaktadır.
Fikri Mülkiyet Hukukuna Teorik Yaklaşımlar:
“IP hakları, soyut nesneler üzerindeki haklardır ( Drahos, 1996 ); bunlar corpora mechanica (maddi nesneler) üzerindeki haklardan ziyade corpora mystica’daki haklardır . Modern toplumun yanıtlaması gereken soru, devlet hukukunun neden soyut nesnelere münhasır haklar vermesi gerektiğidir. En etkili olanı, John Locke’un mülkiyete ilişkin doğal hukuk teorisinin “üretken bir yanlış anlaşılmasından” elde edilen yanıt olmuştur. On yedinci yüzyılın sonunda Locke, “her İnsanın kendi Kişisinde bir Mülkiyeti olduğunu” savundu ( Locke, 1994).). Bu nedenle, Locke’a göre, her insanın emeğinde de mülkiyeti olduğu sonucu çıkar. Sonuç olarak, bireyin emeğini karıştırdığı her şey doğa durumundan çıkarılır ve bireyin malı olur ( Locke, 1994 ). Locke, maddi nesneler hakkında yazıyor ve teorisini, on sekizinci yüzyılda William Blackstone tarafından uyarlama yoluyla, yazarların kalıcı bir hakkını desteklemek için kasıtlı olarak genişletmese de, bu akıl yürütme zinciri, soyut nesnelerdeki mülkiyet için de felsefi bir gerekçe haline geldi “( Deazley, 2004). ).
“Telif Hakları veya Fikri haklar diye de anılan “Fikri Mülkiyet”, bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakların tamamını ve komşu haklarını ifade eder. Fikri mülkiyet, bir kişiye veya kuruluşa ait olan fikir ürünüdür; söz konusu kişi ya da kuruluş, sonradan, bunu serbestçe paylaşmayı veya kullanımını belirli biçimlerde kontrol etmeyi tercih edebilir.”
“Sınaî Mülkiyet”, genel tanımı ile sanayide ve tarımdaki buluşların, yeniliklerin, yeni tasarımların ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları adına; ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerindeki üretici veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına tescil edilmesini ve böylece ilk uygulayıcıların ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan gayri maddi bir haktır.”
Fikri ve sınaî mülkiyet hakları genellikle yedi temel grup içinde ele alınmaktadır:
-Fikir-Sanat eserleri
-Entegre Devre Topografyaları
-Yeni Bitki Çeşitleri Üzerindeki Islahçı Haklar
-Patent
-Endüstriyel Tasarım
-Coğrafi İşaretler
-Marka
(Kaynak: T.C.Ticaret Bakanlığı)
“Fikri Mülkiyet Hakları (IPR’ler), yenilikçi ve yaratıcı çalışmalar için mülkiyet koruması sağlamak için farklı yasal düzenlemeleri tanımlayan bir terimdir. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’ne (WIPO) göre “IP iki kategoriye ayrılır: patentler, faydalı modeller, ticari markalar, endüstriyel tasarımlar ve kaynağın coğrafi işaretlerini içeren sınai mülkiyet ve edebi ve sanatsal eserleri içeren telif hakkı…” ( WIPO, 2016 , s. 48). ”
Kavramsal olarak, fikri mülkiyet hakları, maddi olmayan veya maddi olmayan, dolayısıyla soyut veya entelektüel olarak nitelendirilecek nesnelerin sahipliğini ve kullanımını düzenleyen kurallara tabi ayrıcalıklar olarak anlaşılabilir.
Gönderen: Uluslararası Sosyal ve Davranış Bilimleri Ansiklopedisi (II. Baskı) , 2015
“Dünya Ticaret Örgütü’ne göre, sınai mülkiyette fikri mülkiyet haklarının amacı, “yeni teknolojinin geliştirilmesine yapılan yatırımların sonuçlarına koruma sağlamak, böylece araştırma ve geliştirme faaliyetlerini finanse etmek için teşvik ve araçlar sağlamaktır.” ( DTÖ, 2017 ). Özellikle biyoteknoloji alanında olmak üzere, fikri mülkiyet haklarının artan tanıtımı ve kullanımı konusunda hararetli bir akademik ve politik tartışma vardır (Murray ve Stern, 2007; Henry ve Stiglitz, 2010).
Biyoteknolojide fikri mülkiyet haklarının uygulanması, eleştirmenler tarafından şöyle söylenmiştir: (1) Bilimsel bilginin yayılmasını ve kümülatif bilimsel ilerleme potansiyelini engellemek (Murray ve Stern, 2007 ); (2) Daha küçük piyasa aktörleri, teknoloji kullanıcıları ve toplumun ortak çıkarları yerine büyük şirketleri tercih eden bir tür piyasa yoğunlaşmasına yol açar ( Henry ve Stiglitz, 2010 ); (3) İnovasyonu, birçok önemli gıda güvenliği ürününü “yetersiz” bırakarak az sayıda karlı ürüne yönlendirin ve böylece daha az çeşitli ve daha sürdürülebilir olmayan bir tarımsal kalkınma modelini teşvik edin” ( de Schutter, 2011).”
Ürünlerin veya markaların adları icatlar ürünlerde uygulanan icatların tasarımı ve görünümü fikri haklar bağlamında değerlendirilmektedir. Yazdığınız veya ürettiğiniz eserlerde gerek kitap, gerek beste, gerek mimari çizim bu kategoride değerlendirilmektedir. Telif hakları patentler, tasarımlar, ticari markalar, tescilli markalarda bu başlık altında incelenmektedir. Bunların sahibi birden çok kişiyse ortakları işletmeler veya şirketlere aitse bu tüzel kişiler fikir üretme hakkının sahibidir. Bunların sahipleri haklarını sözleşmeyle devredebilir. Bunları devralan kişi bedelini ödediyse sözleşme yaptıysa haklarını alır. Çünkü ilk kişi sözleşmeyle haklarını almış belli şartlarda devretmiştir. Eğer kişi devretmediyse marka ve teşkil kanuna muhalefet edilmiş olur. Örnek Almanya menşeili bir marka aynı ad logo altında Türkiye’de x şehrinde yapılmış piyasaya sürülmüş ise ilgili firma bunu satın alanın ödeme fişiyle kanıtlarsa marka tescil hukukuna aykırılıktan dava açar. Bu durumda bunu yapan kişi veya firma hem bir daha yapmayacağına dair sözleşme imzalamak ve istenilen bedeli ödemek zorundadır. Aksi durumda dava açılır mahkeme ilgili cezayı takdir eder. Ülkemizde Fikri Sınai Mülkiyetler mahkemesi tüm illerde ve ilçelerde yoktur. Bu durumda bunu üreten kişinin ikametgâhının veya işyerinin olduğu en yakın yerdeki Fikri ve sınai haklar mahkemesinde bakılır. Fikri ve sınai mülkiyet haklarının gözetilmesinin ana amacı tescil mallarında ayırt edilemeyen ticari maliyet taşıyan eşya sahibini haklarının korunmasıdır. Bunun korunması iç hukukumuzda Gümrük Kanununun 57. Maddesi ve gümrük yönetmeliğinin 100. ve 111. maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca 28599 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan fikri ve sınai haklar seri no:1 genel tebliğinde korumayla ilgili usul yayımlanmıştır. Kısaca Fikri haklar ve üretim bir haktır. Bunu yasalar güvence altına almıştır.
Fikri üretimin çeşitli şekillerde olsa sonuç olarak ekonomiye katkısı açıktır. Bunlar:
a.) Emek katsayısının artması:
b.) Sermeyenini derinleşmesi yani tesis ve ekipmana yapılan yatırımına artması:
c.) Inovasyon ve
d.) Toplam faktör verimliliğinin artması
GSMH artması. II. dünya savaşı sonrası ABD ekonomisinin büyümedeki 2.5’luk fazla artışı inovasyon sayesinde sağlamıştır.
Fikir Üretmenin Pratik sonuçlarından Birini yeni İktisat Ekolleriyle Test Edebilme İmkânımız Vardır. Örnek Neoklasik Okul y=F(K- L) Denklemiyle Ekonomik aktiviteyi açıklarken Schumpeter in (1883-1950) Öncülük ettiği yenilik ekonomisi geliri y=F(K, L ,N, T, U) Denklemiyle açıklamaktadır. Kısaca neoklasik okul gelir çalışma ve kapitalin bir fonksiyonu olarak görürken inovasyon ekonomi yaklaşımı gelir, kapital, çalışma, toprak, teknoloji, sosyal ekonominin fonksiyonu demektedir.
“Şirketler arasındaki rekabet, yıllar öncesine göre günümüzde çok farklılaşıyor. Çok küçük ama çok önemli olan “güzellik” için rekabet ederler. Şirketler, pazarda daha iyi ve istikrarlı bir konum elde etmelerine yardımcı olmak için rekabet avantajı elde etmeye çalışıyor. Şirketlerin rekabet avantajı elde etmesinin en iyi yolu inovasyondur. Bu makale, inovasyonun anlamını, inovasyonun ne sunduğunu, inovasyon türlerini özellikle doğru kullanım şeklini tartışıyor. Firmaların mümkün olduğunca fazla yenilik elde edebilmeleri için yenilik sürecini ve yeniliğin üzerine kurulduğu ilkeleri bilmeleri gerekmektedir. Şirketlerin tüm organizasyon düzeyinde inovasyonu başarabilecekleri çeşitli inovasyon türleri veya yolları vardır. Bu makale, ürün ve hizmetlerinden başlayarak, satış yöntemleri, tedarik vb. Sürdürülebilir büyüme ve ekonomik kalkınma için inovasyon şarttır. Birkaç temel koşul, inovasyonu mümkün kılar ve ekonomik büyümeyi teşvik eder. Modern ekonomide inovasyon değer yaratma, büyüme ve istihdam için çok önemlidir ve inovasyon süreçleri kurumsal, bölgesel ve ulusal düzeyde gerçekleşir. İnovasyon, yeni işletmelerin yanı sıra mevcut işletmelerin artan rekabet gücünü de beraberinde getirecektir. Bu belgede inovasyonun tüm özellikleri ele alınmamıştır, ancak inovasyonun doğru kullanımı ve şirketler için rekabet avantajına dönüştürmenin yolları için çok iyi bir temel sunmaktadır. Ayrıca bu makale, inovasyonun ekonomik büyüme üzerindeki etkisini tanımlamaktadır.”Gerguri, Shqipe & Ramadani, Veland, 2010. ” The Impact of Innovation into the Economic Growth ,” MPRA Paper 22270, Münih Üniversite Kütüphanesi, Almanya.
Sonuç olarak gelişen ve değişen dünyada mal ve hizmetlerin dolaşımı doğal olarak ta bunlar içerisinde icat buluş patent tescilli marka gibi ürünlerin bunu bulanların fikri haklarının korunmasını getirmiştir. Bu uluslararası kuruluşlarca tescil edildiyse bunu kullanan ülkelerin kişilerin fikri haklarına yasa ve yönetmeliklerde öngörülen kurallar uymayı zorunlu kılmaktadır. Ayrıca bunu sonucu ve getirisi diğer ülkelerdeki patent başvurularını da teşvik etmektedir.
Burada ilginç bir bilimsel eserin basımı ve dağıtımı konusunda yaklaşık 400 yıl önce gösterilen hassasiyeti vurgulamak isterim. “Alberto Babovius Leopolitani’nin yazdığı Yeni Saray adlı kitabı 1667 de yılında Viyana da basımı ve yazar hakkını korumak için İmparator buyruğunda karşı gelenlerin 2 altın mark ceza ödeyeceğini ilgili şerh düşülmüştür. Yani bu kitabı izinsiz basan ve yayan kuruluşları ödeyeceği ceza vardır. Fikri haklara ne kadar önem verildiğinin özgün bir kanıtı sayılabilir.
Günümüzde ülkeler fikri üretim ve inovasyon aracılığıyla yenilik ekonomisine katılmak için yarış etmektedirler. ABD Japonya gibi ülkelerde yıllık patent müracaatı bazı ülkelerde 50 yapılan müracaatın toplamına yaklaşmaktadır. Patent, telif, tecilli marka, bunların ekonomik türevleri çarpan etkisiyle ekonomiyi ve sosyal hayatı etkilemektedir. Kısa vadede yapılabilecek özgün önermem: bu değişkenlerin teşvik edilmesi bunların delaletiyle yenilik ekonomisinin getirisinden faydalanarak kişi, şirket ve devletin ekonomik zenginliğini artırabilmek olabilir. Çünkü ülkemizde insan gücü sayısı, Türkiye Patent Enstitüsü, Tübitak, Tuba, Üniversiteler, Mesleki Yeterlilik kurumu, İş dünyası, ar-ge birimleri gerekli donanıma sahiptir. Bunlar arasında koordinasyon yasal düzenleme ve çalışmayla dünyadaki yarıştan kopmamalıyız.