Her yıl Şubat ayında çıkarılan ve geriye dönük geçerlilik nedeniyle de muhasebe birimlerini kaosa sokan Tedavi Yardımı Bütçe Uygulama Talimatı muhtemelen Genel Sağlık Sigortasındaki belirsizlikler nedeniyle bu yıl oldukça geç ve iki tebliğ olarak yayınlandı. Tedavi Yardımı Tebliği (TYT) çalışmakta olan memurlar ve yardıma muhtaç Yeşil Kartlılar için, Sosyal Güvenlik Tebliği (SGT) ise Sigortalı ve bakmakla mükelleflerine, Bağ-Kur’lulara ve Emekli Sandığı Emeklileri için hazırlanmış. Gerek Sn. Hüseyin Çelik ve gerekse Sn. Dr. Mehmet Demir, Medimagazin’deki köşe yazılarında her iki tebliğe ilişkin genel değerlendirme ve eleştiriler yaptıklarından, ben bu konulara değinmeden hekimlik uygulamaları ve bazı genel uygulamalara değineceğim. Genel uygulamalara yönelik:
SGT’de hastane başvurusu, vizite kağıdı, sağlık karnesi veya TC kimlik numarasını gösteren resmi kimlik belgesi ile mümkün iken, TYT’de ise bu başvuru sadece sağlık karnelerine sınırlı tutulmuştur. Çünkü TYT’de “12.1.1: Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilere ayakta tedavi sırasında kullanılması gerekli görülen ilaçlar için, sağlık karnelerinde bulunan reçetelerin kullanılması zorunludur.” denmektedir. SGT’deki kolaylık, TYT için de sağlanabilirdi. Gerek TYT ve gerekse SGT’de hasta, varsa kurum hekimi aracılığıyla, yoksa doğrudan ikinci veya üçüncü basamak resmi veya özel bir sağlık kuruluşuna başvurabilmekte. Böylesi bir avantaj, hekim seçme özgürlüğüne uygun düşüyor görünse de, diğer taraftan kavga-gürültü ile ve iyice olgunlaştırılmadan yerleştirilmeye çalışılan aile hekimliği işlevini baltalamakta ve geçersiz kılmaktadır. Her iki tebliğe de “Aile hekimliğinin eksiksiz ve sorunsuz uygulamasına yönelik durum gerçekleşinceye kadar ve buna ilişkin bir tebliğ yayınlanıncaya kadar, şimdilik basmaklara bakılmaksızın doğrudan başvurular yapılabilir.” cümlesi eklenmeliydi. Böylece başlatılan aile hekimliği kurumunun etkinlik ve saygınlığı az da olsa devam ettirilebilirdi.
Aile hekimlerine ikinci bir darbe de her iki tebliğde bulunan şu cümleden gelmiştir: “5258 sayılı Kanun gereği aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde, aile hekimliği sözleşmesi yapan hekimler tarafından verilen sağlık hizmetleri ile birinci basamak özel sağlık kuruluşlarınca verilen sağlık hizmetlerinin bedeli karşılanmayacaktır. Bunların dışındaki sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilen sağlık hizmetlerinin bedeli, Tebliğ ve eki listelerde yer alan esaslar ve fiyatlar dâhilinde ödenecektir.”.
Her iki tebliğde de ilaç raporunun tek uzman, diğer raporların ise klasik Sağlık Kurulu yerine aynı branştan 3 veya ilgili branştan bir uzman yanında, en az 2 uzmanın da olduğu bir kurul tarafından verilmesine müsaade etmektedir. Bu uygulama hem yığılmaları, hem de hastaların klasik Sağlık Kurulu arama zorluklarını ortadan kaldıracaktır.
Hastaya ilişkin tanı ve tedavi aktivitelerinin izlenmesini elektronik ortamda sağlayacak olan MEDULA sisteminin tüm sağlık kuruluşlarında tamamlanmasından sonra tüm hastalara aynı zamanda başlatılması kargaşaları önleyecekti. MEDULA sisteminin hem TYT, hem de SGT’de birlikte başlatılmasına yönelik değişikliğin ayrı bir tebliğ ile sağlanması uygun olacaktır.
TYT’de yer almayıp sadece SGT’de bulunan “Poliklinik Muayene Katılım Payı”, bu hali ile eşit konumda olanlar arasında eşitliğe aykırı bir uygulama olacaktır. Bunun kaldırılması veya tüm hasta gruplarında olacak hale getirilmesi gerekmektedir. Resmi sağlık kurumlarının sağlık hizmetleri yanında tıbbi tetkik ve/veya tahlil için başka bir sağlık kurumu ile sözleşme yapması olanağı sadece SGT’de yer almaktadır. TYT’de ise sadece tıbbi tetkik ve/veya tahlil için böyle bir serbestiye müsaade edilmektedir. Bu serbestinin her iki tebliğde de yer alması gereklidir. Böylece hastalar arasında bir ayırım yapma zorunluluğu olmayacaktır. TYT’ye tabi olan hasta bir defada 20 gün istirahat raporu alırken, SGT’ye tabi olan bir hastanın 10’ar günden iki defa işlemden sonra buna ulaşabilmesi, yine aynı konumdaki hastalar arasında eşit olmayan bir uygulamadır.
İlaç katılım payı oranları ve bunların tahsil edilmelerine ilişkin SGT’deki açıklamada Kurumdan aylık alan (aktif çalışan) ve eşleri, çocukları ve anne-babalarından ilaç katılım payı yüzde 10, diğerlerinden dediği çalışmayan ve emeklilerden ise yüzde 20 oranlar belirlenip farklı oranlar açıklanırken, memurlar için böyle bir ayırım yapılmamış ve 25 Nisan 2007 tarihli Değişiklik Kanun Tasarısı’nda belirtilmiş olan yüzde 20’ lik tek bir oran devam ettirilmiştir.
Yurt dışı tedavi raporlarının listedeki bir üniversite veya bir eğitim hastanesinden alındıktan sonra bu raporun ayrıca Ankara Numune Hastanesince teyit edilmesi işlemi, raporu veren bir üniversite hastanesi veya başka bir eğitim hastanesi ekibini rencide edicidir. Bu teyit işlemi ya doğrudan Bakanlıkça veya eşdeğer düzeydeki bir kurumca yapılmalıdır. Bu amaçla bir üniversite hastanesi de belirlenmelidir.
TYT’de Sağlık Kurulu Raporu ile öngörülen kaplıca tedavisi sırasında refakat ücreti söz konusu edilmişken, SGT’de böyle bir olanaktan söz edilmemektedir. Ayaktan reçetelerin düzenlenmesinde TYT’de sağlık karnesindeki reçetelerin kullanılması zorunlu kılınırken, SGT’deki gibi “sağlık karnelerinin reçete sayfaları biten ve yenilenmeyenler için sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşlarının reçeteleri kullanılır.” cümlesi esirgenmiş ve dinamik davranılmamıştır.
SGT’ye tabi olan hastalara “Madde-12.3: Tebliğ eki EK-2 listesinde yer alan tüberküloz, kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, disritmiler, arteriyel hipertansiyon, kardiyomiyopati, solunum sistemi hastalıkları, diabetes mellitus, kronik nörolojik hastalıklar ve glokom tedavisinde kullanılan ilaçlar, etken madde adının belirtildiği ilaç kullanım raporuna dayanılarak, özel hükümler saklı kalmak kaydıyla herhangi bir hekim tarafından reçete edilmesi ve eczane tarafından reçete bilgilerinin (reçetenin tarihi, protokol no, ilaç adı, dozu ve kullanım miktarı) rapor arkasına işlenmesi halinde, işlenen reçetede belirtilen etken madde dozu ve günlük kullanım dozu esas alınarak rapor süresi boyunca tekrar reçete edilmesine gerek olmaksızın, en fazla üçer aylık miktarda sözleşmeli eczanelerden temin edilebilir.” paragrafı ile kolaylık sağlanırken, TYT’ye tabi olanlara böyle bir kolaylık sağlanmamış ve kronik hastalar mağdur edilmiştir. Madde 12.7.17’deki KMY’ nin ölçülmesi ve T değeri zorunluluğu, özellikle kırıklı osteoporoz hastalarında kısa süreli kullanımda ortopedi uzmanları için olmamalı ve KMY T değeri olmaksızın ortopedi uzmanları tarafından osteoporoz ilaçları reçete edebilmelidirler.
Trafik kazazadelerinin tedavilerine yönelik açıklamalar SGT’de Madde-23’te yer almışken, aynı açıklamalar TYT’de bulunmamaktadır. TYT’de hasta sevkinde refakat konusu açıklanmış, SGT’de ise bu konuda herhangi bir açıklama yer almamıştır.
Eğitim hastaneleri sağlık kurul raporu ve bilimsel verilerle belgelendirilmek koşulu ile EK-2 listesinde olmayan yeni ve farklı ilaç kullanım endikasyonları işlerlik kazanabilmeli ve bu yönü ile talimatname değişen koşullara uyumlu ve dinamik bir özellikte olmalı, yeni endikasyonlar için Sağlık Bakanlığından olur alma koşulu yavaşlığı hızlandırılmalıdır.
Her yıl yeni talimatnamenin EK-8 listesinde olan hastalık kod numaraları, bir öncekinden farklı ve değişmiş olmaktadır. Bu değişiklik tedavi kurumlarında bilgisayar kayıtlamalarını karıştırmakta ve ilgili birimlerin programlarını yeni hastalık kodlarına göre adapte etmelerini zorunlu kılmaktadır. Her yeni talimatname mutlaka tıptaki yeni işlemler ilave edilerek hazırlanmaktadır. Ancak yeni ilave edilecek işlemler EK-8’deki uygun olacak başlığın sonuna veya araya eklense (510.011-12-13 gibi) bu kargaşalık olmayacaktır, Her iki tebliğde de faturaların 45 gün içinde ödeneceği yer almaktadır. Bu ödeme emri gerçekleşirse, kurumların maddi yönden güç duruma düşmeleri söz konusu olmayacak, buna karşılık ödemeler gecikir veya zaman zaman yapılmakta olduğu gibi kurumların birbirlerine olan borçları Hükümet tarafından silinir ve üzerine yatılırsa, o zaman tüm kurumlar iflas etme ile karşı karşıya kalır.
İlaç kullanımına ilişkin uygulamalar:
Pahalı olmaları nedeniyle Botulismus ve Pregabalin gibi ilaçların reçete veya rapor edilmeleri üniversite ve diğer eğitim hastaneleri uzmanlarına sınırlanırken, Multiple Skleroz’da kullanılan ve çok daha pahalı olan İnterferonlar ve Copolymer’in rapor veya doğrudan reçete edilmesinde böyle bir sınırlama bulunmamakta ve tüm uzmanlara açık bırakılmaktadır. Bu ayrıcalık ise pahalı ilaç yazımını daha disiplin altına alma görüşüne ters gelmektedir.
EK-2’deki Kronik Nörolojik Hastalıklara
“Migren, ve diğer baş ağrıları”, “Vertigo” ile “Kombine Lateral Skleroz-Nöroanemik sendrom”şeklinde ayrı bir başlık konmalı, Eklenen bu tanılara göre de migren ve diğer baş ağrıları için “Triptanlar, Antiepilepileptikler, Flunarizin, Dihidroergotamin, Non-steroid Antiinflamatuarlar” grubu eklenmeli,
Vertigo için “Difenhidramin, Ginkgo Biloba, Trimetazidin, Piracetam, Betahistin, Trimetazidin” eklenmeli,
Kombine skleroz için “Antianemikler ve B12 vitamin” gibi ilaçlar eklenmeli,
Sağlık Kurulu raporu ile olmak üzere E+C vitamini kompleksi antioksidan etkileri nedeniyle ve B1+B6 vitamini kompleksi antepileptiklerle birlikte kullanılma zorunlulukları nedeniyle yazılabilecek esneklikte olmalı,
10.3’teki Ekstrapiramidal Hastalıklar kısmında 10.3.2’deki Distoniler’in listesindeki klonazepam yerine “Eski ve Yeni Antipsikotikler” yazılmalı,
Hastalıkların devamı olarak:
Narkolepsi (Modafinil- EK-2 listesinde var) ve
Uyku bozuklukları (Sleep apne gibi) ve tedavi seçenekleri (ilaç-Modafinil, Melatonin vs, operasyon, alet takma gibi) eklenmeli,
Psikiyatrik hastalıklar maddesinin 11.4 kısmına “Trankilizanlar – Anksiyolitikler” eklenmeli.
4.2’deki Koroner Arter Hastalığı listesine trombolitikler eklenmeli. 4.4’teki Periferik ve Serebral (Serebrovasküler) Damar Hastalıkları listesine trombolitikler eklenmeli,
Ek 2/B listesinin 27 nci sırasında yer alan Trombolitik ilaçların kullanımı, yıllardır Batı toplumu ve Amerika’da beyin damar tıkanmasının acil tedavisinde yer almış olduğu gibi nöroloji uzmanlarına da açık olmalıdır.
Aynı maddeye glikoprotein IIb/IIIa antagonistleri de eklenmelidir.
Sağlık Kurulu raporu ile olmak üzere E+C vitamini kompleksi antioksidan etkileri nedeniyle ve B1+B6 vitamini kompleksi Antepileptiklerle birlikte kullanılma zorunlulukları nedeniyle yazılabilecek esneklikte olmalı,
EK-8’in 2021 sıra nosunda yer alan miyelografi incelemesi, 8.3 Radiyolojik Görüntüleme ve Tedavi grubu’nda B. Kontrastlı tetkikler arasında yer almalı,
EK-8’deki G. Renkli Doppler İncelemelerinin 3760’ nci sıradaki “Transkranial veya transfontanel” ismi ile geçen Transkranial Renkli Doppler-TCD incelemesine alt kod numaraları verilerek “Ön sistem akım hızları, Arka sistem akım hızları, Emboli incelemesi, Ortostatik hipotansiyon araştırması, Reaktivite testleri, Bubbles testi” gibi her bir test ayrı ayrı ekelenip ücretlendirilmeli,
Ayrıca aynı listeye ayrı bir sıra numarası halinde “Transkranial Dupplex Doppler-TCDD” eklenmeli.