Geçtiğimiz haziran ayının konusuydu ‘Anayasa’. Aslında zor ve netameli ve oluşunun yanında, onunla ilgili yazı yazmak ta, bir o kadar zordu. Şimdiye kadar, yazar arkadaşlarımızın, daha çok ‘değişmeli ya da güncellenmeli’ görüşünde olan yazılarını okudum. Bu yazılarda, hangi maddeler nasıl ve neden değişmeli şeklinde, sıralanmış somut önerilere rastlamadım. Sadece, ‘güncellenmeli’ şekline ortadan cümlelerle, olayın geçiştirildiğini gözlemledim. Geriye doğru baktığımızda, bizdeki son anayasa değişikliği, daha 2017 de yapılmamış mıydı? Bu beş yıl içinde, toplumuzda neler değişti de, yeni değişiklik önerileri yeniden gündeme geldi? Şimdi olması istenilen değişiklikler, 2017 de neden yapılmadı? Örnek aldığımız batı toplumlarında ve gelişmiş ülkelerde durum nasıldır? Onlar anayasalarını kaç yılda bir revize ediyorlar? Merak edip, ben dahil inceleyenler oldu mu?
Aylardır düşündüm ve en iyisi, bu işi konunun uzmanları ve bilenlere danışmak gibi geldi bana.
-Süleyman abi sen de hukukçu sayılırsın, şu Anayasa konusunu, sana tekrar bir sorayım dedim, önceki konuşmamızda konuyu kestirip attın. Nedir bu işin esası. Bana bir anlatsan diyorum.
-Bak anlatayım şeker kardeşim. Önceki konuşmamızda da açıkça söyledim. Bir kez daha anlatayım. Bizdeki Anayasa değişikliklerini, ilki hariç, daima üniversitelerin anayasa hukuku profesörleri önermiş ve daha sonra komisyonlardan geçerek yüce Meclisimiz de olumlu bularak onaylamıştır.
-Şimdi ben de sana sorayım, Anayasamız kaç maddeden oluşuyor? Kaç maddesi değiştirilemez, bunları biliyor musun? Değişiklik önerilerini ve neden değiştirilmeleri gerektiğini, maddeleriyle olacak şekilde bana tek tek anlatmalısın. Bunları gerekçeleriyle bilmek, ve ona göre davranmak lazım. Bak şimdi, bilmek dedim de, bilmenin önemini, ben sana tarihten bazı örneklerle açıklayayım
Eski Mısır devlet başkanı Enver Sedat’ı, yaptıkları suikast sonucunda öldüren sanığa hakim sorar:
“Sedat’ı neden öldürdün?”
Katil: “Çünkü laikti”
Hakim: “Laik ne demek ?”
Katil : “Bilmiyorum!! (literatürde tersine görüşlere de rastladığımı belirtmeliyim.)
Mısır’ın en iyi edebiyatçısı olan, rahmetli Necip Mahfuz’u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar :
“Neden vurdun?”
Sanık : “Sokak Çocuklarının Hayalleri” adlı kitabı yazdığı için.
Hakim : “Peki, Sokak Çocuklarının Hayalleri” kitabını okudun mu?”
Sanık: “Hayır”
Hakim, Yazar Faraç Foda’yı öldüren üç teröriste sorar :
“Neden Faraç Foda’ya suikast düzenleyip öldürdünüz?”
Suçlu : “Çünkü kafir”
Hakim : “Onun kafir olduğunu nereden anladın?”
Suçlu : “Onun kitabından”
Hakim : “Hangi kitabından anladın onun kafir olduğunu?”
Suçlu : “Ben okuma yazma bilmiyorum”
Hakim : “Nasıııll!!!
Suçlu : “Ben okuma yazma bilmiyorum!”
Senin, bu konulara neden girmemen gerektiğini, bilmem şimdi anlatabildim mi. Sosyolog, hukukçu, siyaset bilimcisi değilsin, anayasa hukukçusu hiç değilsin. Ancak, bütün bunlara rağmen, konuyu tamamen kapatmış da değilim. Önerilerini ve gerekçelerini bir bir sıralayıp yaz. Maddeler halinde önüme getir. Ancak bu şekilde, oturup seninle, değişmesi, çıkarılması ya da eklenmesi gereken tüm konular ve maddeler üzerinde, saatlerce konuşup tartışabiliriz.
Ortadan ve afaki cümlelerle, salt değişsin demek ayrı, maddeler halinde alt alta yazarak, değişiklik önerilerini açık seçik ortaya koyarak tartışmaya açmak, birbirinden çok farklı şeyler. Yoksa böyle olmazsa, ‘hoşafın yağı kesildi’ diye kazan kaldırıp ‘istemezük’ diye bağırarak isyan çıkaran yeniçerilerden hiç bir farkımız kalmaz. Anayasalardaki her sözcük, her nokta hatta virgülün bile önemi çok büyüktür.
Bilmem şimdi beni anladın mı kardeşim?
-Anladım, hem de çok iyi anladım Süleyman abi.
6 yorum
👏👏👏👏👍👍👍
Bütün olup biten olaylar,yargısız infaz şeklinde gerçekleşiyor, Turkiyede kulaktan dolma olaylarla çok degerli gazeteciler, hukukçular,düşün insanları katledildi.Demekrasinin olmadığını ülkelerde hakkımız infazlar üzülerek belirteyim hep olacaktır.
Anladım Haldun hocam
Bu konuda yorum yapmak istemiyorum Haldun saatlerce yazmam lazım kusura bakma
Sayın Dr Güner;
Sizin de bildiğiniz gibi anayasalar, adı üzerinde “ANA YASA”dır. Dolayısıyla eğer gerçekten öyle olması isteniyorsa hazırlanma sürecinin yalnızca anayasa hukukçularına bırakılmaması; toplum tüm sınıf ve kesimlerinin katkısının, bu da yetmez demokratik uzlaşını sağlanması gerekir. Bu günümüzde iletişim teknolojisinin gelişkinliği nedeniyle gerçekleştirilemeyecek bir süreç değildir. Kısacası, öncelik nasıl bir anayasa değil nasıl bir anayasa hazırlık süreci sorusunun yanıtlanmasıverilmelidir bence.
Teşekkürlerim ve esenlik dileklerimle 🌻
😢👏🙋♀️